#smrgDERGİ Yedikıta: Aylık Tarih, İlim ve Kültür Dergisi - Osmanlı İstanbul'unun Sonu - Sayı: 134 Ekim

Kondisyon:
Yeni
ISBN-10:
Hazırlayan:
Ömer Faruk Yılmaz
Stok Kodu:
1199199875
Boyut:
19x27
Sayfa Sayısı:
80 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe
0,00
1199199875
585870
Yedikıta: Aylık Tarih, İlim ve Kültür Dergisi - Osmanlı İstanbul'unun Sonu - Sayı: 134      Ekim
Yedikıta: Aylık Tarih, İlim ve Kültür Dergisi - Osmanlı İstanbul'unun Sonu - Sayı: 134 Ekim #smrgDERGİ
0.00
Nakış nakış dokunan Osmanlı şehirleri, yavaş yavaş yok oluyor. Bu kayboluş hikâyesinde başı çeken şehir ise İstanbul… Asırlarca Osmanlı saltanatını uhdesinde taşıyan İstanbul, “şerefli kubbeler ve narin minareler beldesi”nden “menfaat âbideleri”nin yükseldiği bir şehir konumuna düştü.

Ecdadın tabiata uyumlu inşa ettiği âbideleri, çeşmeleri, hastaneleri gölgeleyen kibirli yapılar, dışı gösterişli gözükse de içi kan ağlayan binalar, şehrin sadece siluetini değil; doğasını, iklimini, kimyasını bozmaya devam ediyor…

Bu ay, İstanbul'un bilhassa son asırda yaşadığı “kör kazma” zihniyetini, şehirleşme anlamındaki vahim durumunu gözler önüne sermek; ecdadın emanet bıraktığı Osmanlı İstanbul'una en azından vefa borcumuzu ödemek için bu dosya mevzusunu ele aldık.

İki farklı çalışmadan müteşekkil kapak mevzumuzun ilk kısmı; Tunahan Kanıcı tarafından kaleme alınan, fetihten günümüze İstanbul'un imar tarihinde kısa bir seyahate çıkaran girizgâh yazısı… İkinci kısımda ise bu makaleyi destekler mahiyette şehir kültürü üzerine yüzlerce araştırması bulunan Arkeolog Nezih Başgelen'le yaptığımız doyurucu bir sohbet sizleri bekliyor…

Dedelerinin mirasına sözde değil özde sahip çıkan torunların yaşadığı ve yaşattığı şehirler temennisiyle, iyi ve istifadeli okumalar dileriz. Gelecek sayımızda görüşmek üzere…

Nakış nakış dokunan Osmanlı şehirleri, yavaş yavaş yok oluyor. Bu kayboluş hikâyesinde başı çeken şehir ise İstanbul… Asırlarca Osmanlı saltanatını uhdesinde taşıyan İstanbul, “şerefli kubbeler ve narin minareler beldesi”nden “menfaat âbideleri”nin yükseldiği bir şehir konumuna düştü.

Ecdadın tabiata uyumlu inşa ettiği âbideleri, çeşmeleri, hastaneleri gölgeleyen kibirli yapılar, dışı gösterişli gözükse de içi kan ağlayan binalar, şehrin sadece siluetini değil; doğasını, iklimini, kimyasını bozmaya devam ediyor…

Bu ay, İstanbul'un bilhassa son asırda yaşadığı “kör kazma” zihniyetini, şehirleşme anlamındaki vahim durumunu gözler önüne sermek; ecdadın emanet bıraktığı Osmanlı İstanbul'una en azından vefa borcumuzu ödemek için bu dosya mevzusunu ele aldık.

İki farklı çalışmadan müteşekkil kapak mevzumuzun ilk kısmı; Tunahan Kanıcı tarafından kaleme alınan, fetihten günümüze İstanbul'un imar tarihinde kısa bir seyahate çıkaran girizgâh yazısı… İkinci kısımda ise bu makaleyi destekler mahiyette şehir kültürü üzerine yüzlerce araştırması bulunan Arkeolog Nezih Başgelen'le yaptığımız doyurucu bir sohbet sizleri bekliyor…

Dedelerinin mirasına sözde değil özde sahip çıkan torunların yaşadığı ve yaşattığı şehirler temennisiyle, iyi ve istifadeli okumalar dileriz. Gelecek sayımızda görüşmek üzere…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat