#smrgSAHAF Türkiye'de Yunan Vahşeti - 2006

Basıldığı Matbaa:
Ufuk Matbaacılık
ISBN-10:
9750074459
Stok Kodu:
1199074706
Boyut:
15,5x21
Sayfa Sayısı:
277 s.
Basım Yeri:
Antalya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199074706
460595
Türkiye'de Yunan Vahşeti -        2006
Türkiye'de Yunan Vahşeti - 2006 #smrgSAHAF
0.00
Kitap, İçişleri Bakanlığı (Dahiliye Nezareti) Göçmenler Genel Müdürlüğü'nün 5 nolu yayını olarak İstanbul'da Ahmed İhsan Ve Ortakları (Şürekası) Kitabevi tarafından 1921 yılında "Atrocites Grecques en Turquie" adı altında yayınlanmıştır. Bu tarihte İstanbul işgal altındadır ve tüm Osmanlı devlet daireleri İtilaf Devletleri'nin denetimindedir. Bunun yanı sıra, sansür uygulanmaktadır. Kitabın bu koşullar altında, Yunan işgal makamlarına rağmen yayınlanmış olması müttefiklerinin Yunanlılar için ne düşündüklerine ayrıca ışık tutmaktadır. Ayrıca vurgulamak gerekir ki, her iki komisyonun üyeleri çektikleri fotoğrafları, düzenledikleri belgeleri Osmanlı makamlarına vermişler ve tanık oldukları vahşet ile ilgili olarak gerekli açıklamalarda bulunmuşlardır.

Şunu da eklemek gerekiyor: Metinde "Türk" sözcüğü pek az geçmektedir. Bunun yerine kullanılan sözcük, "Müslüman" dır. Ne acıdır ki, Osmanlı Devleti, genelde, "Türk"ü "Türk" olarak değil, ancak "Müslüman" olarak görmüştür.

Biliyoruz, elinizdeki kitabın sayfalarını çevirdikçe tüm benliğinizi bir başkaldırı duygusu saracak, yüreğiniz sızlayacak, yanacak. Ama bizlere karşı soykırım anıtları diken ve Avrupalılar'ın şımarık dostları olan Yunanlılar'ın gerçek yüzlerini bilmemiz gerekiyor. Bu arada, içimizden kimi "aydın" geçinenlerin neden bu canavarlıkları basit ve olağan savaş zayiatı gibi göstermeye kalkıştıklarını, buna karşılık biz Türkler'i soykırımcı olarak tanıtmaya çabaladıklarını da, ister istemez, sorgulayacaksınız. Onlar ki "Tarihimizle yüzleşmekten söz edenlerdir, işte yüzleşmeleri için kendilerine böylece bir fırsat da tanımış oluyoruz.

Bu kitapta belgelenen vahşet, bizi derinden yaralamış bulunuyor. Yayınlamış olmak acımızı daha da arttırmıştır. Keşke kitaba konu olan olaylar hiç yaşanmamış olsaydı ve biz de böyle bir yayın yapmak olanağını bulamasaydık! O nedenle bir görevi, ama ıstırap veren bir görevi yerine getirdiğimize inanıyoruz. -Prof. Dr. Çetin Yetkin (Önsözden)

Kitap, İçişleri Bakanlığı (Dahiliye Nezareti) Göçmenler Genel Müdürlüğü'nün 5 nolu yayını olarak İstanbul'da Ahmed İhsan Ve Ortakları (Şürekası) Kitabevi tarafından 1921 yılında "Atrocites Grecques en Turquie" adı altında yayınlanmıştır. Bu tarihte İstanbul işgal altındadır ve tüm Osmanlı devlet daireleri İtilaf Devletleri'nin denetimindedir. Bunun yanı sıra, sansür uygulanmaktadır. Kitabın bu koşullar altında, Yunan işgal makamlarına rağmen yayınlanmış olması müttefiklerinin Yunanlılar için ne düşündüklerine ayrıca ışık tutmaktadır. Ayrıca vurgulamak gerekir ki, her iki komisyonun üyeleri çektikleri fotoğrafları, düzenledikleri belgeleri Osmanlı makamlarına vermişler ve tanık oldukları vahşet ile ilgili olarak gerekli açıklamalarda bulunmuşlardır.

Şunu da eklemek gerekiyor: Metinde "Türk" sözcüğü pek az geçmektedir. Bunun yerine kullanılan sözcük, "Müslüman" dır. Ne acıdır ki, Osmanlı Devleti, genelde, "Türk"ü "Türk" olarak değil, ancak "Müslüman" olarak görmüştür.

Biliyoruz, elinizdeki kitabın sayfalarını çevirdikçe tüm benliğinizi bir başkaldırı duygusu saracak, yüreğiniz sızlayacak, yanacak. Ama bizlere karşı soykırım anıtları diken ve Avrupalılar'ın şımarık dostları olan Yunanlılar'ın gerçek yüzlerini bilmemiz gerekiyor. Bu arada, içimizden kimi "aydın" geçinenlerin neden bu canavarlıkları basit ve olağan savaş zayiatı gibi göstermeye kalkıştıklarını, buna karşılık biz Türkler'i soykırımcı olarak tanıtmaya çabaladıklarını da, ister istemez, sorgulayacaksınız. Onlar ki "Tarihimizle yüzleşmekten söz edenlerdir, işte yüzleşmeleri için kendilerine böylece bir fırsat da tanımış oluyoruz.

Bu kitapta belgelenen vahşet, bizi derinden yaralamış bulunuyor. Yayınlamış olmak acımızı daha da arttırmıştır. Keşke kitaba konu olan olaylar hiç yaşanmamış olsaydı ve biz de böyle bir yayın yapmak olanağını bulamasaydık! O nedenle bir görevi, ama ıstırap veren bir görevi yerine getirdiğimize inanıyoruz. -Prof. Dr. Çetin Yetkin (Önsözden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat