Türklerin elinden muazzam bir cihan devletinden Türkiye yarımadası gibi küçük bir toprak parçası kalmış; Türkistan, Ruslar ve Çinliler tarafından işgal edilmiş, Balkanlarda Edirne'ye kadar çekilmiş, Kırım elden gitmiş, Afrika ve Arabistan'da Batılıların gayretleriyle birbirine düşman olan Arap devletleri vücûda getirilmiştir. Yani XX. yüzyılın sonlarında dünyada tek bir bağımsız Türk devleti vardı; o da, Türkiye Cumhuriyeti idi. 1983 Kasımında Kıbrıs'ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuş olmasına rağmen kendi imkanlarıyla ayakta durabilecek güce henüz ulaşamamıştır. Ekonomik, siyasî ve askerî bakımlardan hâlâ Türkiye'nin yardımlarına ihtiyaç duymaktadır.
Türkiye dışındaki türkler ile ilgilenmek herşeyden önce Türkiye'nin kardeşlik vazifesi olduğu halde, maalesef Türkiye'nin bu görevi yerine tam mânâsıyla getirdiğini söyleyemeyiz. Türkiye zamanın şartlarını değerlendirememiş, bu konuyu her zaman gündemde tutması gerekirken bunu yapmamıştır ve XXI. yüzyıla girerken Rusya İmparatorluğu'nun dağılmasıyla ortaya çıkan yeni dünya düzeninden yeterince yararlanamamıştır.
Sovyetlerin dağılmasından sonra, şimdi de gözler Rusya Federasyonu'na çevrilmiştir. Çünkü Rusya'nın da parçalanması eninde sonunda kaçınılmazdır. Bu yüzden Rusya Federasyonu'ndaki Türk topluluklarını tanımamız gerektiği gibi, dünyanın diğer bölgelerindeki Türklerle de ilgilenmek birinci vazifemiz olmalıdır. Çünkü tekrar hazırlıksız yakalanmaya Türkiye'nin tahammülü yoktur.
Kısa bir süre önce ilk baskısını yaptığımız bu eser, özellikle gençler tarafından büyük bir ilgiyle karşılanmış ve eserin ikinci baskısının yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Biz de eserin ikinci baskısına birtakım eklemeler yapma ihtiyacını hissettik. Umudumuz odur ki, genişletilmiş olarak okuyucu karşısına çıkan eserimiz bu konuya ilgi duyanlarca yine beğeniyle karşılanacaktır. -Saadettin GÖMEÇ, 1997 (Önsözden)
Türklerin elinden muazzam bir cihan devletinden Türkiye yarımadası gibi küçük bir toprak parçası kalmış; Türkistan, Ruslar ve Çinliler tarafından işgal edilmiş, Balkanlarda Edirne'ye kadar çekilmiş, Kırım elden gitmiş, Afrika ve Arabistan'da Batılıların gayretleriyle birbirine düşman olan Arap devletleri vücûda getirilmiştir. Yani XX. yüzyılın sonlarında dünyada tek bir bağımsız Türk devleti vardı; o da, Türkiye Cumhuriyeti idi. 1983 Kasımında Kıbrıs'ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuş olmasına rağmen kendi imkanlarıyla ayakta durabilecek güce henüz ulaşamamıştır. Ekonomik, siyasî ve askerî bakımlardan hâlâ Türkiye'nin yardımlarına ihtiyaç duymaktadır.
Türkiye dışındaki türkler ile ilgilenmek herşeyden önce Türkiye'nin kardeşlik vazifesi olduğu halde, maalesef Türkiye'nin bu görevi yerine tam mânâsıyla getirdiğini söyleyemeyiz. Türkiye zamanın şartlarını değerlendirememiş, bu konuyu her zaman gündemde tutması gerekirken bunu yapmamıştır ve XXI. yüzyıla girerken Rusya İmparatorluğu'nun dağılmasıyla ortaya çıkan yeni dünya düzeninden yeterince yararlanamamıştır.
Sovyetlerin dağılmasından sonra, şimdi de gözler Rusya Federasyonu'na çevrilmiştir. Çünkü Rusya'nın da parçalanması eninde sonunda kaçınılmazdır. Bu yüzden Rusya Federasyonu'ndaki Türk topluluklarını tanımamız gerektiği gibi, dünyanın diğer bölgelerindeki Türklerle de ilgilenmek birinci vazifemiz olmalıdır. Çünkü tekrar hazırlıksız yakalanmaya Türkiye'nin tahammülü yoktur.
Kısa bir süre önce ilk baskısını yaptığımız bu eser, özellikle gençler tarafından büyük bir ilgiyle karşılanmış ve eserin ikinci baskısının yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Biz de eserin ikinci baskısına birtakım eklemeler yapma ihtiyacını hissettik. Umudumuz odur ki, genişletilmiş olarak okuyucu karşısına çıkan eserimiz bu konuya ilgi duyanlarca yine beğeniyle karşılanacaktır. -Saadettin GÖMEÇ, 1997 (Önsözden)