#smrgKİTABEVİ Tarihin Arka Odası Amerika -

Stok Kodu:
1199067239
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
309 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199067239
453164
Tarihin Arka Odası Amerika -
Tarihin Arka Odası Amerika - #smrgKİTABEVİ
0.00
Brezilya'da Amazonlardan başka bir şey görmedi gözüm.

O ne büyük ırmak, o ne uçsuz bucaksız yeşillik. Boşuna dünyanın akciğeri dememişler. Gerçi yakında verem olma tehlikesi de var ama, yağmur ormanlarının içinde dolaşmak, kimi geceleri dağda geçirmek; hayal edilmesinden daha güzeldi...

Arjantin'de daha çok yakın tarih çekti ayağımdan. Atmosferin üzerinde bir de tango tabakası vardı. Arjantin'de tango dinlemek, domatesin hormonsuzunu yemek gibi bir şeydi.

Şili'de de biraz yakın tarih biraz da Neruda vardı. Neruda'rıın evinde Türkçe'nin "Nazım Hikmet'in dili" olarak bilinmesi ne güzeldi.

Nikaragua, gençlik yıllarımızın sandinolarıyla kucaklasaydı beni keşke. Ama, zengin mi zengin bir doğanın ortasında fakir mi fakir insanlarıyla karşıladı. Guatemala'da, sömürge dönemi yapıları ve Mayaların torunları vardı. insanların yüzü topraklar. 'Maya'lanmış; el, ayak, baş olmuştu. Öylesine yerel duruyorlardı.

Meksika... Ah Meksika... Sonsuz bahar ülkesi. En güzel dostlukları en derin tarihi, en renkli insanları burada gördüm. Kahlo'nun tablo-evi, Troçki'nin mezar evi. Zapata'nın treni hala yaşıyor gibiydi.

ABD'yi bir başka türlü dolaştım. Tüm Orta ve Güney Amerika'yı arşınlarken aklımın bir yerinde hep ABD'nin 19. ve 20. yüzyıllarda yaptıkları vardı. Zaten bu kitaba bir ölçüde güncellik katan da bu oldu. 21. yüzyılın başında ABD'nin dünyada yaptıklarına bakınca. bunları bir de geçmiş yüzyıllarda yaptıklarıyla karşılaştırınca, şöyle bir tez uçuştu beynimde: ABD, 19. ve 20. yüzyılda Orta-Güney Amerika'ya nasıl davrandıysa, 21. yüzyılda da tüm dünyaya öyle davranmak istiyor.

Bir başka deyimle, nasıl geçmiş yüzyılda Orta-Güney Amerika'yı arka bahçesi hatta arka balkonu haline getirmişse, şimdi tüm dünyayı kendileştirmek istiyor.

Benimki, canı tez bir gazetecinin gezi ve inceleme sonucu vardığı bir tez. Senteze siz ulaşın. -Mustafa BALBAY (Arka kapaktan)

Brezilya'da Amazonlardan başka bir şey görmedi gözüm.

O ne büyük ırmak, o ne uçsuz bucaksız yeşillik. Boşuna dünyanın akciğeri dememişler. Gerçi yakında verem olma tehlikesi de var ama, yağmur ormanlarının içinde dolaşmak, kimi geceleri dağda geçirmek; hayal edilmesinden daha güzeldi...

Arjantin'de daha çok yakın tarih çekti ayağımdan. Atmosferin üzerinde bir de tango tabakası vardı. Arjantin'de tango dinlemek, domatesin hormonsuzunu yemek gibi bir şeydi.

Şili'de de biraz yakın tarih biraz da Neruda vardı. Neruda'rıın evinde Türkçe'nin "Nazım Hikmet'in dili" olarak bilinmesi ne güzeldi.

Nikaragua, gençlik yıllarımızın sandinolarıyla kucaklasaydı beni keşke. Ama, zengin mi zengin bir doğanın ortasında fakir mi fakir insanlarıyla karşıladı. Guatemala'da, sömürge dönemi yapıları ve Mayaların torunları vardı. insanların yüzü topraklar. 'Maya'lanmış; el, ayak, baş olmuştu. Öylesine yerel duruyorlardı.

Meksika... Ah Meksika... Sonsuz bahar ülkesi. En güzel dostlukları en derin tarihi, en renkli insanları burada gördüm. Kahlo'nun tablo-evi, Troçki'nin mezar evi. Zapata'nın treni hala yaşıyor gibiydi.

ABD'yi bir başka türlü dolaştım. Tüm Orta ve Güney Amerika'yı arşınlarken aklımın bir yerinde hep ABD'nin 19. ve 20. yüzyıllarda yaptıkları vardı. Zaten bu kitaba bir ölçüde güncellik katan da bu oldu. 21. yüzyılın başında ABD'nin dünyada yaptıklarına bakınca. bunları bir de geçmiş yüzyıllarda yaptıklarıyla karşılaştırınca, şöyle bir tez uçuştu beynimde: ABD, 19. ve 20. yüzyılda Orta-Güney Amerika'ya nasıl davrandıysa, 21. yüzyılda da tüm dünyaya öyle davranmak istiyor.

Bir başka deyimle, nasıl geçmiş yüzyılda Orta-Güney Amerika'yı arka bahçesi hatta arka balkonu haline getirmişse, şimdi tüm dünyayı kendileştirmek istiyor.

Benimki, canı tez bir gazetecinin gezi ve inceleme sonucu vardığı bir tez. Senteze siz ulaşın. -Mustafa BALBAY (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat