#smrgSAHAF Tarih Öncesinden Günümüze Bütün Dünya Tarihi - 2006

Basıldığı Matbaa:
Şefik Matbaası
ISBN-10:
944986038
Stok Kodu:
1199070303
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
350 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Çeviren:
Çev. Ayşen Özışık
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199070303
456205
Tarih Öncesinden Günümüze Bütün Dünya Tarihi -        2006
Tarih Öncesinden Günümüze Bütün Dünya Tarihi - 2006 #smrgSAHAF
0.00
Okumayı bilenler kendilerini zaman ve mekân içinde yerleştirmeyi de bilirler. İnsanların çoğu, artık geçmişi olmayan insanlar, "belleksizler" oldular. İronik bir paradoksla, "anımsama görevi" üzerine, hiçbir zaman, bu unutma zamanlarındaki kadar çok konuşulmadı, çünkü bir niteliğin üzerinde ancak o nitelik unutulduğu zaman durulduğu bilinir. Bizde ve dünyada yetişkinler, "Biz çok şey yaptık daha ne yapabiliriz?" diyor olabilirler. Böylece tarihsel sürekliliğin iyice bilincinde olduklarını gösterdiklerini sanıyorlar. Peki onların çocuklarının (en azından yüksek okullarda okumamışların) kafasında ne bulunacak? Belirsiz bir yerde, at yerine gezegenler arası füzeyle dolaşan zırhlı bir Ortaçağ şövalyesi! Yerler ve olgular üzerine bilgi vermenin önemsenmemesi çağdaşlarımızın hatası değil. Zorlayıcı bir moda, kronolojik tarih öğrenimi yerine "çağlar arası yolculuk araçları" türünde, yüzyıllarda at koşturma temalarının tarzını getirmek istedi. Ülkelere gelince, her yerde aynı cam kulelerin sıralandığı günümüz kentlerinin hepsi, manzaralı yer hesabı yapmayan aceleci teknisyenler için eş değerde. Bu hayhuy içinde, manzaralar tatsızlaşıyor, kültürler eriyor, ortak tarihler siliniyor. Bu yamalı bohça, bireylerin kendi miraslarının dökümünü yapmalarını sağlayan şeyi ortadan kaldırıyor.

Buna borsacının uzun vadeyi küçümsemesini ve "anında"lığa tapınmasını ekleyin, farkına varacaksınız ki modernliğimiz, anlamaya ve yapıcı olmaya istekli ve sorumlu vatandaşlar yerine daha çok birbirini ikâme edebilir tüketici-zapçılar ve "pub çocukları" üretiyor.

Oysa, burada dikkatli olunmalı: bir uygarlığın en önemli işlevi çocuklarına bir emanet aktarmaktır. Savurma, yadsıma ya da bu mirası verimli kılmaları çocuklara kalmış.

Bu kitap, bilim adamlarının kitabı değil, yalnızca insanlık tarihinin bir çeşit özeti olmayı istiyor. Temel, ama şaşırtıcı yaklaşımlarla ve densiz sorularla dolu. Okurun, tartışılmaz olayların tartışılabilir yaklaşımlarını bulabileceği gerçek bir öykü. Mesleği tarihçi olanlar dışında herkes için... (Arka kapaktan)

Okumayı bilenler kendilerini zaman ve mekân içinde yerleştirmeyi de bilirler. İnsanların çoğu, artık geçmişi olmayan insanlar, "belleksizler" oldular. İronik bir paradoksla, "anımsama görevi" üzerine, hiçbir zaman, bu unutma zamanlarındaki kadar çok konuşulmadı, çünkü bir niteliğin üzerinde ancak o nitelik unutulduğu zaman durulduğu bilinir. Bizde ve dünyada yetişkinler, "Biz çok şey yaptık daha ne yapabiliriz?" diyor olabilirler. Böylece tarihsel sürekliliğin iyice bilincinde olduklarını gösterdiklerini sanıyorlar. Peki onların çocuklarının (en azından yüksek okullarda okumamışların) kafasında ne bulunacak? Belirsiz bir yerde, at yerine gezegenler arası füzeyle dolaşan zırhlı bir Ortaçağ şövalyesi! Yerler ve olgular üzerine bilgi vermenin önemsenmemesi çağdaşlarımızın hatası değil. Zorlayıcı bir moda, kronolojik tarih öğrenimi yerine "çağlar arası yolculuk araçları" türünde, yüzyıllarda at koşturma temalarının tarzını getirmek istedi. Ülkelere gelince, her yerde aynı cam kulelerin sıralandığı günümüz kentlerinin hepsi, manzaralı yer hesabı yapmayan aceleci teknisyenler için eş değerde. Bu hayhuy içinde, manzaralar tatsızlaşıyor, kültürler eriyor, ortak tarihler siliniyor. Bu yamalı bohça, bireylerin kendi miraslarının dökümünü yapmalarını sağlayan şeyi ortadan kaldırıyor.

Buna borsacının uzun vadeyi küçümsemesini ve "anında"lığa tapınmasını ekleyin, farkına varacaksınız ki modernliğimiz, anlamaya ve yapıcı olmaya istekli ve sorumlu vatandaşlar yerine daha çok birbirini ikâme edebilir tüketici-zapçılar ve "pub çocukları" üretiyor.

Oysa, burada dikkatli olunmalı: bir uygarlığın en önemli işlevi çocuklarına bir emanet aktarmaktır. Savurma, yadsıma ya da bu mirası verimli kılmaları çocuklara kalmış.

Bu kitap, bilim adamlarının kitabı değil, yalnızca insanlık tarihinin bir çeşit özeti olmayı istiyor. Temel, ama şaşırtıcı yaklaşımlarla ve densiz sorularla dolu. Okurun, tartışılmaz olayların tartışılabilir yaklaşımlarını bulabileceği gerçek bir öykü. Mesleği tarihçi olanlar dışında herkes için... (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat