Sonsuza Giden Dil ise Foucault'nun, felsefe, tarih, siyaset alanlarının yanı sıra sanat teorisi üzerindeki etkisinde de çok önemli bir rol oynamış olan, ama Seçme Yazılar dizisinin daha önceki ciltlerinde çok fazla yer almayan çalışmalarını kapsıyor. Edebiyat, tiyatro, sinema, fotoğraf ve müzik üzerine kaleme alınmış bu metinler. Hölderlin, Flaubert, Roussel, Blanchot, Bataille, Klossowski, Robbe-Grillet, Duras gibi modern Avrupa edebiyatını yönlendirmiş yazarların yanı sıra Pasolini ve Schroeter gibi yönetmenler, Duane Michaels'ın fotoğrafları ve Pierre Boulez'in müziği üzerine beklenmedik perspektifler sunuyor. 1960'ların başlarından Foucault'nun öldüğü 1984 yılına kadar geniş bir zaman dilimine yayılan bu yazıların önemli bir kısmı sadece sanat eleştirisi veya teorisine yapılmış müdahaleler olmanın ötesinde, Foucault'yu kullandığı dilin inceliklerini göz kamaştırıcı bir ustalıkla dokuyan bir yazar olarak tanımayı sağlamasının yanı sıra öznenin felsefe sahnesinden çekilişini sanat üzerinden de örneklendirme özelliğine sahip.
XX. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biri olan Michel Foucault'nun. giderek özelleşen araştırma alanlarında sıkışan entelektüel modelinin tersine, içinde yaşadığı çağı ve onun tarihsel arkaplanını her yönüyle kavrayan ve eleştiren bir bakış açısını büyük bir tutkuyla götürdüğü yeri örneklendiriyor Sonsuza Giden Dil. (Arka kapaktan)
Sonsuza Giden Dil ise Foucault'nun, felsefe, tarih, siyaset alanlarının yanı sıra sanat teorisi üzerindeki etkisinde de çok önemli bir rol oynamış olan, ama Seçme Yazılar dizisinin daha önceki ciltlerinde çok fazla yer almayan çalışmalarını kapsıyor. Edebiyat, tiyatro, sinema, fotoğraf ve müzik üzerine kaleme alınmış bu metinler. Hölderlin, Flaubert, Roussel, Blanchot, Bataille, Klossowski, Robbe-Grillet, Duras gibi modern Avrupa edebiyatını yönlendirmiş yazarların yanı sıra Pasolini ve Schroeter gibi yönetmenler, Duane Michaels'ın fotoğrafları ve Pierre Boulez'in müziği üzerine beklenmedik perspektifler sunuyor. 1960'ların başlarından Foucault'nun öldüğü 1984 yılına kadar geniş bir zaman dilimine yayılan bu yazıların önemli bir kısmı sadece sanat eleştirisi veya teorisine yapılmış müdahaleler olmanın ötesinde, Foucault'yu kullandığı dilin inceliklerini göz kamaştırıcı bir ustalıkla dokuyan bir yazar olarak tanımayı sağlamasının yanı sıra öznenin felsefe sahnesinden çekilişini sanat üzerinden de örneklendirme özelliğine sahip.
XX. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biri olan Michel Foucault'nun. giderek özelleşen araştırma alanlarında sıkışan entelektüel modelinin tersine, içinde yaşadığı çağı ve onun tarihsel arkaplanını her yönüyle kavrayan ve eleştiren bir bakış açısını büyük bir tutkuyla götürdüğü yeri örneklendiriyor Sonsuza Giden Dil. (Arka kapaktan)