#smrgKİTABEVİ Sırru'l - Esrar: Sırların Sırrı -

Stok Kodu:
1199146785
Boyut:
15x22
Sayfa Sayısı:
110 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2012
Çeviren:
Mehmet Eren
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
0,00
1199146785
532948
Sırru'l - Esrar: Sırların Sırrı -
Sırru'l - Esrar: Sırların Sırrı - #smrgKİTABEVİ
0.00
O halde, ey kardeşler! Kendinize gelin ve tövbe ile Rabbinizin bağışlamasına koşun. Yola koyulun, bu ruhanî kafileler ile birlikte Rabbinize dönün. Yakında yol sona erer ve o âleme gidecek arkadaş bulunamaz. Bizler, bu âdî-harap dünyayı arıtmak ve pis nefsânî işlerden hoşnut olmak için gelmedik. Zira sizin için endişeli bir beklenti içinde olan Peygamberiniz şöyle buyurmuştur: "Üzüntü ve endişem, kıyamete yakın zamanda yaşayacak ümmetim içindir."

Bize indirilen ilim iki çeşittir; zahir ve bâtın. Yani şeriat ve marifet. Şerîat ile emir zahirimize, marifet ile emir de bâtınımıza yöneliktir. Böylece ikisinin bir araya gelmesinden hakîkat ilmi doğar. "O, birbirlerine kavuşup karışabilmeleri için iki büyük su kütlesini serbest bırakmıştır. (Ama) aralarında aşamayacakları bir engel var" (Rahman, 55/19-20) âyetinde ifade edildiği gibi. Yoksa mücerret zahir ile hakikat elde edilemez ve gayeye ulaşılamaz. Kâmil ibâdet, ikisiyle de olandır, biriyle olan değil. "Ben, cinleri ve insanları yalnızca (beni tanımaları ve) bana kulluk etmeleri için yarattım" (Zâriyât, 51/56) âyetinde belirtildiği gibi. Burada "bana kulluk etmeleri için"in anlamı, "beni tanımaları için"dir. Onu tanımayan/bilmeyen birisi, kendisine nasıl kulluk edecektir?!

O halde, ey kardeşler! Kendinize gelin ve tövbe ile Rabbinizin bağışlamasına koşun. Yola koyulun, bu ruhanî kafileler ile birlikte Rabbinize dönün. Yakında yol sona erer ve o âleme gidecek arkadaş bulunamaz. Bizler, bu âdî-harap dünyayı arıtmak ve pis nefsânî işlerden hoşnut olmak için gelmedik. Zira sizin için endişeli bir beklenti içinde olan Peygamberiniz şöyle buyurmuştur: "Üzüntü ve endişem, kıyamete yakın zamanda yaşayacak ümmetim içindir."

Bize indirilen ilim iki çeşittir; zahir ve bâtın. Yani şeriat ve marifet. Şerîat ile emir zahirimize, marifet ile emir de bâtınımıza yöneliktir. Böylece ikisinin bir araya gelmesinden hakîkat ilmi doğar. "O, birbirlerine kavuşup karışabilmeleri için iki büyük su kütlesini serbest bırakmıştır. (Ama) aralarında aşamayacakları bir engel var" (Rahman, 55/19-20) âyetinde ifade edildiği gibi. Yoksa mücerret zahir ile hakikat elde edilemez ve gayeye ulaşılamaz. Kâmil ibâdet, ikisiyle de olandır, biriyle olan değil. "Ben, cinleri ve insanları yalnızca (beni tanımaları ve) bana kulluk etmeleri için yarattım" (Zâriyât, 51/56) âyetinde belirtildiği gibi. Burada "bana kulluk etmeleri için"in anlamı, "beni tanımaları için"dir. Onu tanımayan/bilmeyen birisi, kendisine nasıl kulluk edecektir?!

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat