^#smrgSAHAF Piyanist -

Kadın ve onun duygu çağlayanı. Kadın ve onun sınır tanımaz hayal gücü. Kadın ve içindeki kaynağı bilinmez şiddet isteği. Kadın ve ne yapıp edip arzularıyla boyunduruğu altına almak istediği o erkek kurban. Kadın yani; bütün dünyayı sarıp sarmalayan, gene de içindeki yumurtayı hiçbir zaman ele vermeyen koza. Otuzlu yaşlarının sonlarını sürdürmekte olan piyano öğretmeni Erika Kohut, çocukluğundan beri aynı yatağın ayrı uçlarınıı paylaştığı annesiyle kopartamadığı marazi bir ilişkinin kıskacında. Mesleğinde de ancak vasat bir seviyeye gelebilmenin sıkıntısıyla, hiçbir zaman dokunup kavuşmadığı o erkek bedeniyle ilgili türlü türlü fantazilerle bir çıkış arıyor.

Jelinek, tepeden tırnağa sarsarak zorlu düşüncelere itiyor bizi: durgun bir yüzün ardında nasıl bir hayal dünyasının gizlendiğini kim bilebilir? Ya da bir kadının cinsel dehşeti nasıl yaşadığını aynı sertliğiyle kim anlatabilir? Bütün bunları geçtik, kadın cinsini tam olarak kim tanıyabilmiş ki zaten?

Yazar, “Aşık olanlar birbirlerinin en derin bölgelerine girebildiklerini, birbirlerine karşı açıklanabilecek sırlarının kalmadığını sanırlar,” derken, bir bakıma bütün bu sorulara cevap aramanın nafileliğini de yüzümüze çarpmış oluyor. Dolayısıyla bu romanda, ruhsal acıya deva bulacak bedensel acıya sırılındığı zaman kendini gösteren korkutucu bir iç dünya serilir önümüze. Önce kadınlara, sonra erkeklere, sonra gene ve hep kadınlara dair.