#smrgKİTABEVİ Kuzey Ve Güneydoğu Sibirya Türklerinin Dil Durumu -

Kondisyon:
Yeni
Dizi Adı:
Araştırma - İnceleme
ISBN-10:
9789757430391
Stok Kodu:
1199173324
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
260 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199173324
559443
Kuzey Ve Güneydoğu Sibirya Türklerinin Dil Durumu -
Kuzey Ve Güneydoğu Sibirya Türklerinin Dil Durumu - #smrgKİTABEVİ
0.00
Urallardan Büyük Okyanus'a kadar uzanan geniş bir bölgeyi kapsayan Sibirya'da Türk, Moğol, Mançu-Tunguz, Samoyed, Fin-Ugor, Eski Asya dilleri gibi çeşitli dil gruplarına ait kırktan fazla dil veya lehçe konuşulduğu tahmin edilmektedir. Bunların çoğu ancak Sovyetler Birliği döneminde yazı dili haline gelmiş olan, konuşur sayısı az ve toplumsal işlevleri oldukça sınırlı olan dillerdir. Başat dil olan Rusçanın hemen hemen her alanda baskısının hissedildiği bu dil topluluklarında konuşurların neredeyse tamamı ikidillidir. Birçoğunda dil geçişi tamamen gerçekleşmiş ya da gerçekleşmek üzeredir, dolayısıyla 'ölüm' tehlikesi ile karşı karşıyadır. Sibirya'nın dil durumu bakımından nispeten daha şanslı sakinlerini ise genel Türk dili alanının kuzeydoğusunda, Sibirya'nın ise kuzeydoğu ve güneydoğusunda yaşayan Saha (Yakut) , Tuva, Hakas ve Altay Türkleri oluşturur. Kendi adlarını verdikleri cumhuriyetlerinde yaşayan bu topluluklar hem konuşur sayısı hem dilin toplumsal işlevlerinin çokluğu hem de dilin sahip olduğu hukuki ve sosyal konum bakımından Dolgan, Tofa, Çulım, Şor gibi daha küçük Türk topluluklarından ayrılırlar. Önce Çarlık Rusyası, ardından Sovyetler Birliği ve bugün Rusya Federasyonu tarafından yürütülen dil ve milliyet politikalarının etkilerinin açıkça izlenebildiği Sibirya, bir bakıma dil hayatiyeti çalışmalarının laboratuarına dönüşmüştür.
Urallardan Büyük Okyanus'a kadar uzanan geniş bir bölgeyi kapsayan Sibirya'da Türk, Moğol, Mançu-Tunguz, Samoyed, Fin-Ugor, Eski Asya dilleri gibi çeşitli dil gruplarına ait kırktan fazla dil veya lehçe konuşulduğu tahmin edilmektedir. Bunların çoğu ancak Sovyetler Birliği döneminde yazı dili haline gelmiş olan, konuşur sayısı az ve toplumsal işlevleri oldukça sınırlı olan dillerdir. Başat dil olan Rusçanın hemen hemen her alanda baskısının hissedildiği bu dil topluluklarında konuşurların neredeyse tamamı ikidillidir. Birçoğunda dil geçişi tamamen gerçekleşmiş ya da gerçekleşmek üzeredir, dolayısıyla 'ölüm' tehlikesi ile karşı karşıyadır. Sibirya'nın dil durumu bakımından nispeten daha şanslı sakinlerini ise genel Türk dili alanının kuzeydoğusunda, Sibirya'nın ise kuzeydoğu ve güneydoğusunda yaşayan Saha (Yakut) , Tuva, Hakas ve Altay Türkleri oluşturur. Kendi adlarını verdikleri cumhuriyetlerinde yaşayan bu topluluklar hem konuşur sayısı hem dilin toplumsal işlevlerinin çokluğu hem de dilin sahip olduğu hukuki ve sosyal konum bakımından Dolgan, Tofa, Çulım, Şor gibi daha küçük Türk topluluklarından ayrılırlar. Önce Çarlık Rusyası, ardından Sovyetler Birliği ve bugün Rusya Federasyonu tarafından yürütülen dil ve milliyet politikalarının etkilerinin açıkça izlenebildiği Sibirya, bir bakıma dil hayatiyeti çalışmalarının laboratuarına dönüşmüştür.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat