^#smrgSAHAF İthaka'ya Yolculuk - 2005

Demir Özlü'nün öykü ve romanlarında okuru alıp sürükleyen şiirli bir hava duyulur. İstanbul'un sokakları, köşeleri, insanları, sorunları elle tutulurcasına yaşatılır. Bireyci bir tutum değildir bu, yazarın kendi kişiliğinde bir toplumu yaşatmasıdır. Hepimiz olabiliriz Ithaka'ya ulaşmak isteyen, çaresizlikle, tüm ilkgençlik aşklarını, yaşantısını, özlemlerini gerilerde bırakıp yabancı ülkelere kaçan, kaçmak, gitmek zorunda kalan kişi. Bir yazar başka ne ister? Okurunu kendi dünyasına çekmek, ona kendi serüvenini yaşatmak, sevdirmek... -Oktay Akbal

Yurdundan ayrılmak zorunda bırakılmış bir insanın içine düştüğü boşluğun roman İthaka'ya Yolculuk. Geride bıraktıklarını anlatmak zaman zaman acı cerse de, bu anı-romanda yurduna döneceği günü sabırsızlıkla bekleyen bir insanın özlem ve inancı egemen. Bir gün... bu uzun yolculuğun sonunda kendi ülkeme döneceğim. Orada aydınlık, yıldızlı gecenin içinde, asmalar altındaki evimin kapısını açacağım. Yeşile boyalı tahta bir hapı. Kendi evimin kapısı. Yıllar süren bir ayrılığın ardından sevgili İthaka'sına, doğup büyüdüğü, yaşamının anlamını bıraktığı topraklara dönmek için olağanüstü bir çaba ile inanılmaz zorluklara katlanan Ulysses'in yolculuğunu düşündüren; bir insanın hiç bitmeyecekmiş gibi gelen iç yolculuğunu anlatıyor Demir Özlü.