#smrgKİTABEVİ İstanbul'un Unutulmayan Gemileri - 2005

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Seçil Ofset
ISBN-10:
9799756403906
Stok Kodu:
1199067694
Boyut:
24x30
Sayfa Sayısı:
232 s
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199067694
453618
İstanbul'un Unutulmayan Gemileri -        2005
İstanbul'un Unutulmayan Gemileri - 2005 #smrgKİTABEVİ
0.00
İlk yandan çarklı buharlı gemimiz Sür'at'in İstanbul'a gelişinin üzerinden tam 177 yıl geçti.

Bu 177 yıl boyunca büyüklü, küçüklü pek çok gemimiz oldu. Önceleri kömür ocaklı, buhar kazanlı, istim makineli.... Sonraları, dizel motorlu, ya da dev türbinli...

Makineli, motorlu gemilerimizin sayıları çoğaldıkça, yüzyılların yelkenlileri, kürekli tekneleri de zaman içinde birer ikişer kaybolup gitti..

Makineli yeni gemiler günlerce süren deniz yolculuklarını kem kısaltmış, hem de daha güvenli kale getirmişti. Yaz günleri açık güvertede, tentenin gölgesinde püfür püfür esen poyrazda ferahlayarak Boğaz'ın en uzak iskelesine gitmenin keyfi başka nerede vardt ki! Ktş aylarında kuduran Karadeniz'in azgın dalgalarına baş vererek yol alan bir gemi, elbette yelkenli teknelerden çok daha sağlam, çok daha süratliydi. Yelkenli bir teknede, yüklerin arasında sıkışarak yola çıkmak ne kadar rahatsızsa, sıcak bir kamaranın lombozundan dalgaları seyretmek, elbette aksine o kadar güven vericiydi.

Bu makineli gemilerin kimi çok sevildi, çok beğenildi... Kimileri de, nedendir bilinmez, pek benimsenmedi. Sevilenler hafızalarda yer etti. Benimsenmeyenler unutulup gitti.

Aradan bunca yıl geçmesine karşın hâlâ hatırlanan pek çok gemimiz var. Hangileri mi? İşte, ilk ve son transatlantiğimiz Gülcemal... İşte yalnız bizim değil, dünyanın ilk araba vapuru Suhulet... İşte, Kurtuluş Savaşı yıllarında büyük işler başarmış Gazi Alemdar... İşte Atatürk'ün emriyle üç aydan fazla süren bir sergi seferine çıkan Karadeniz...

Tabii ki kepsi bunlar değil...

Yıllarca Karadeniz'e, Marmara iskelelerine, Ege ve Akdeniz'e seferler yapan Denizyolları'nın emektar Aksu'ları, Güneysu'ları, Sus'ları, Marakaz'ları,

Gün boyunca Boğaziçi iskeleleri arasında mekik dokuyan Şirket-i Hayriye'nin zarif Kalender'leri, Halâs'ları, Rağbet'leri, Güzelhisar'ları,

Denizyolları'nın Kadıköy'e, Adalar'a, Moda'ya, Bostancı'ya çalışan Neveser'leri, Pendik'leri, Burgaz'ları ile bahçe tipi ekspres vapurlardan Paşabahçe, Dolmabahçe, Fenerbahçe gibileri,

Ve de, Köprü - Eyüp arasında durup dinlenmeden bir iskeleden ötekine gidip gelen Haliç Şirketi'nin küçücük, siyaka boyalı 8, 9, 16, 17 numaraları... (Sunuştan)

İlk yandan çarklı buharlı gemimiz Sür'at'in İstanbul'a gelişinin üzerinden tam 177 yıl geçti.

Bu 177 yıl boyunca büyüklü, küçüklü pek çok gemimiz oldu. Önceleri kömür ocaklı, buhar kazanlı, istim makineli.... Sonraları, dizel motorlu, ya da dev türbinli...

Makineli, motorlu gemilerimizin sayıları çoğaldıkça, yüzyılların yelkenlileri, kürekli tekneleri de zaman içinde birer ikişer kaybolup gitti..

Makineli yeni gemiler günlerce süren deniz yolculuklarını kem kısaltmış, hem de daha güvenli kale getirmişti. Yaz günleri açık güvertede, tentenin gölgesinde püfür püfür esen poyrazda ferahlayarak Boğaz'ın en uzak iskelesine gitmenin keyfi başka nerede vardt ki! Ktş aylarında kuduran Karadeniz'in azgın dalgalarına baş vererek yol alan bir gemi, elbette yelkenli teknelerden çok daha sağlam, çok daha süratliydi. Yelkenli bir teknede, yüklerin arasında sıkışarak yola çıkmak ne kadar rahatsızsa, sıcak bir kamaranın lombozundan dalgaları seyretmek, elbette aksine o kadar güven vericiydi.

Bu makineli gemilerin kimi çok sevildi, çok beğenildi... Kimileri de, nedendir bilinmez, pek benimsenmedi. Sevilenler hafızalarda yer etti. Benimsenmeyenler unutulup gitti.

Aradan bunca yıl geçmesine karşın hâlâ hatırlanan pek çok gemimiz var. Hangileri mi? İşte, ilk ve son transatlantiğimiz Gülcemal... İşte yalnız bizim değil, dünyanın ilk araba vapuru Suhulet... İşte, Kurtuluş Savaşı yıllarında büyük işler başarmış Gazi Alemdar... İşte Atatürk'ün emriyle üç aydan fazla süren bir sergi seferine çıkan Karadeniz...

Tabii ki kepsi bunlar değil...

Yıllarca Karadeniz'e, Marmara iskelelerine, Ege ve Akdeniz'e seferler yapan Denizyolları'nın emektar Aksu'ları, Güneysu'ları, Sus'ları, Marakaz'ları,

Gün boyunca Boğaziçi iskeleleri arasında mekik dokuyan Şirket-i Hayriye'nin zarif Kalender'leri, Halâs'ları, Rağbet'leri, Güzelhisar'ları,

Denizyolları'nın Kadıköy'e, Adalar'a, Moda'ya, Bostancı'ya çalışan Neveser'leri, Pendik'leri, Burgaz'ları ile bahçe tipi ekspres vapurlardan Paşabahçe, Dolmabahçe, Fenerbahçe gibileri,

Ve de, Köprü - Eyüp arasında durup dinlenmeden bir iskeleden ötekine gidip gelen Haliç Şirketi'nin küçücük, siyaka boyalı 8, 9, 16, 17 numaraları... (Sunuştan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat