#smrgSAHAF İstanbul'da İmar ve İskan Hareketleri - 1938

Kondisyon:
İyi
Basıldığı Matbaa:
Bürhaneddin Matbaası
Dizi Adı:
Konferanslar Serisi
Stok Kodu:
1199063620
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
62 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1938
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199063620
449564
İstanbul'da İmar ve İskan Hareketleri -        1938
İstanbul'da İmar ve İskan Hareketleri - 1938 #smrgSAHAF
0.00
“Benden önce bu kürsüde söz söyleyen arkadaşlar, tarihin ilk çağının en eski, en kalabalık bir şehri olan Bizansı olanca tafsilâtile anlattılar. Hep birlikte öğrendiğîmize göre Bizans bir çok güzel abidelere, geniş meydanlara ve metin surlara malik, hususî mimariyi.haiz bir şehirdir. Bu mamuriyeti dolayısiledir ki bir çok milletler bu şehri elde etmek için asırlarca uğraşmışlar, fakat alamamışlar, almışlarsa da yerleşememişlerdir. Yalnız bütün milletler arasında Türkler buna muvaffak olmuşlar, burada yerleşmişler ve şehri benimsemişlerdir.

Şu bilgiyi edindikten sonra benimle beraber başkalarının da hatıralarına aşağıdaki suallerin geleceğini tahmin ediyorum:

Acaba Türkler bu mamur şehri aldıktan sonra onu daha ziyade imar mı, yoksa tahrip mi ettiler? İçinde barınanları kaçırdılar, sayılarını eksilttiler mi, yoksa çoğalttılar mı ? Yeni bir mimarî tarzı bulup tatbik ettiler mi, yoksa Bizansın mukallidi mi kaldılar ve bir kelime ile Türkler medeniyete, san'ate hizmet ettiler mi, etmediler mi?

İşte ben de bu gün sizlerle bu mevzu üzerinde konuşmak istiyorum. Bu mevzuu böyle dar bir zamanda topluca ve etraflıca fakat şöyle bir kuş bakışile ortaya koyabilmek için onu hiç olmazsa beş bakımdan tetkik etmek lâzımgelir.

1 - Abideler ve imaretler, 2 - Yollar ve meydanlar, ve bunların darlık ve genişlik ölçüleri, 3- Hususi binalar ve evler, 4 - Şehirde imar hareketi ve pılan tanzimi teşebbüsleri, 5 - Şehirde nüfusu azaltmak veya çoğaltmak keyfiyetleri.” (Kitaptan)

“Benden önce bu kürsüde söz söyleyen arkadaşlar, tarihin ilk çağının en eski, en kalabalık bir şehri olan Bizansı olanca tafsilâtile anlattılar. Hep birlikte öğrendiğîmize göre Bizans bir çok güzel abidelere, geniş meydanlara ve metin surlara malik, hususî mimariyi.haiz bir şehirdir. Bu mamuriyeti dolayısiledir ki bir çok milletler bu şehri elde etmek için asırlarca uğraşmışlar, fakat alamamışlar, almışlarsa da yerleşememişlerdir. Yalnız bütün milletler arasında Türkler buna muvaffak olmuşlar, burada yerleşmişler ve şehri benimsemişlerdir.

Şu bilgiyi edindikten sonra benimle beraber başkalarının da hatıralarına aşağıdaki suallerin geleceğini tahmin ediyorum:

Acaba Türkler bu mamur şehri aldıktan sonra onu daha ziyade imar mı, yoksa tahrip mi ettiler? İçinde barınanları kaçırdılar, sayılarını eksilttiler mi, yoksa çoğalttılar mı ? Yeni bir mimarî tarzı bulup tatbik ettiler mi, yoksa Bizansın mukallidi mi kaldılar ve bir kelime ile Türkler medeniyete, san'ate hizmet ettiler mi, etmediler mi?

İşte ben de bu gün sizlerle bu mevzu üzerinde konuşmak istiyorum. Bu mevzuu böyle dar bir zamanda topluca ve etraflıca fakat şöyle bir kuş bakışile ortaya koyabilmek için onu hiç olmazsa beş bakımdan tetkik etmek lâzımgelir.

1 - Abideler ve imaretler, 2 - Yollar ve meydanlar, ve bunların darlık ve genişlik ölçüleri, 3- Hususi binalar ve evler, 4 - Şehirde imar hareketi ve pılan tanzimi teşebbüsleri, 5 - Şehirde nüfusu azaltmak veya çoğaltmak keyfiyetleri.” (Kitaptan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat