#smrgSAHAF İnsanlık Güldürüsü'nde Yüzler ve Bildiriler -

Stok Kodu:
1199000831
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
200 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1997
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199000831
386996
İnsanlık Güldürüsü'nde Yüzler ve Bildiriler -
İnsanlık Güldürüsü'nde Yüzler ve Bildiriler - #smrgSAHAF
0.00
Bir tek yüzümüz vardır, ama sevgili ya da meslek değiştirdiğimiz zaman, tutkuyla sevdiğimiz ya da çevremizde olup bitenler karşısında tümden ilgisiz kaldığımız zaman bu yüz tümüyle aynı yüz değildir. Yüz aynı zamanda hem yazgıyı, hem yaşamı, hem duyumları, hem duyguları yansıtır.

Tahsin Yücel'in, İnsanlık Güldürüsü'ndeki yüz ve beden betimlemelerini göstergebilimsel bir yöntemle çözümlediği bu yapıt, Balzac kişilerinin evrenine, dış görünüşlerinin gizlediği ve/ya da açınladığı anlam katmanlarına yapılan zorlu bir yolculuğun ürünü. "Doğa"dan "ekin"e uzanan dizgesel bir bakış.

İnsanlık Güldürüsü'nde Yüzler ve Bildiriler, özgün adıyla Figures et messages dans la Comédie humaine oldukça eski çalışma. 1971'de doçentlik tezi olarak sunulmuştu. Sonra, 1972'de, Fransa'da, Paris Göstergebilim Okulu'nun kurucusu Algirdas Julien Greimas'ın yönettiği Univers semiotiqııes adlı dizinin ilk kitapları arasında yayımlandı. Dizide, aynı yıl içinde, Coquet, Courtes, Rastier, Zilberberg gibi· göstergebilim çevrelerinde saygın bir yeri bulunan araştırmacıların yapıtları da yayımlandı. Dönem göstergebilimin yükselme dönemiydi; buna karşılık, kapsamlı göstergebilimsel araştırmaların sayısı çok sınırlıydı. Biraz da bu yüzden, dizi küçümsenmeyecek bir ilgiyle karşılandı. Gene de, ya bu ilgi yayınevinin umduğu düzeyde olmadığından, ya başka nedenlerden, uzun ömürlü bir dizi olmadı. Kitaplarımız birkaç yıl içinde ortadan çekildi. Bu nedenle, kimi dostlar, diyelim ki Memet Fuat, diyelim ki Enis Batur, uğraş alanımın kimi koşulları gereği doğrudan Fransızca yazdığım bu kitabı Türkçeye çevirip ülkemizde yayımlamamı önerdikleri zaman, hiç duralamadan uygulamaya geçmem gerekirdi belki. Ama uzun süre, tasarı pek de çekici gelmedi bana. Kendimce nedenlerim de yok değildi. Birincisi, yeni çalışmalar yapmak varken, yazılıp bitirilmiş olana şu ya da bu biçimde geri dönmek anlamsız bir çaba olacaktı. İkincisi, ülkemizin ekinselortamı göz önüne alınınca, bu çalışma konu açısından da, yaklaşımı açısından da fazla özeldi: Balzac'ın İnsanlık Güldürüsü'nde yer alan tüm yüz ve beden betimlemelerini kapsamaktaydı, oysa İnsanlık Güldürüsü'nü oluşturan anlatıların yarısı bile dilimize çevrilmemişti; göstergebilimsel yöntemin ilk kapsamlı uygulamalarından biriydi, oysa o günlerde, göstergebilimsel yöntem ülkemizde pek de bilinen bir yöntem değildi. Üçüncüsü, özgün biçimine verilen uzun emeğin yarattığı ürküntü bir yana, kendi yazdığını çevirmek hem bir başkasının yazdığını çevirmekten daha zordu, hem de rahatsız edici bir şeydi. Ama dört beş ay önce, birdenbire, her şey başka türlü göründü gözüme.

Bir tek yüzümüz vardır, ama sevgili ya da meslek değiştirdiğimiz zaman, tutkuyla sevdiğimiz ya da çevremizde olup bitenler karşısında tümden ilgisiz kaldığımız zaman bu yüz tümüyle aynı yüz değildir. Yüz aynı zamanda hem yazgıyı, hem yaşamı, hem duyumları, hem duyguları yansıtır.

Tahsin Yücel'in, İnsanlık Güldürüsü'ndeki yüz ve beden betimlemelerini göstergebilimsel bir yöntemle çözümlediği bu yapıt, Balzac kişilerinin evrenine, dış görünüşlerinin gizlediği ve/ya da açınladığı anlam katmanlarına yapılan zorlu bir yolculuğun ürünü. "Doğa"dan "ekin"e uzanan dizgesel bir bakış.

İnsanlık Güldürüsü'nde Yüzler ve Bildiriler, özgün adıyla Figures et messages dans la Comédie humaine oldukça eski çalışma. 1971'de doçentlik tezi olarak sunulmuştu. Sonra, 1972'de, Fransa'da, Paris Göstergebilim Okulu'nun kurucusu Algirdas Julien Greimas'ın yönettiği Univers semiotiqııes adlı dizinin ilk kitapları arasında yayımlandı. Dizide, aynı yıl içinde, Coquet, Courtes, Rastier, Zilberberg gibi· göstergebilim çevrelerinde saygın bir yeri bulunan araştırmacıların yapıtları da yayımlandı. Dönem göstergebilimin yükselme dönemiydi; buna karşılık, kapsamlı göstergebilimsel araştırmaların sayısı çok sınırlıydı. Biraz da bu yüzden, dizi küçümsenmeyecek bir ilgiyle karşılandı. Gene de, ya bu ilgi yayınevinin umduğu düzeyde olmadığından, ya başka nedenlerden, uzun ömürlü bir dizi olmadı. Kitaplarımız birkaç yıl içinde ortadan çekildi. Bu nedenle, kimi dostlar, diyelim ki Memet Fuat, diyelim ki Enis Batur, uğraş alanımın kimi koşulları gereği doğrudan Fransızca yazdığım bu kitabı Türkçeye çevirip ülkemizde yayımlamamı önerdikleri zaman, hiç duralamadan uygulamaya geçmem gerekirdi belki. Ama uzun süre, tasarı pek de çekici gelmedi bana. Kendimce nedenlerim de yok değildi. Birincisi, yeni çalışmalar yapmak varken, yazılıp bitirilmiş olana şu ya da bu biçimde geri dönmek anlamsız bir çaba olacaktı. İkincisi, ülkemizin ekinselortamı göz önüne alınınca, bu çalışma konu açısından da, yaklaşımı açısından da fazla özeldi: Balzac'ın İnsanlık Güldürüsü'nde yer alan tüm yüz ve beden betimlemelerini kapsamaktaydı, oysa İnsanlık Güldürüsü'nü oluşturan anlatıların yarısı bile dilimize çevrilmemişti; göstergebilimsel yöntemin ilk kapsamlı uygulamalarından biriydi, oysa o günlerde, göstergebilimsel yöntem ülkemizde pek de bilinen bir yöntem değildi. Üçüncüsü, özgün biçimine verilen uzun emeğin yarattığı ürküntü bir yana, kendi yazdığını çevirmek hem bir başkasının yazdığını çevirmekten daha zordu, hem de rahatsız edici bir şeydi. Ama dört beş ay önce, birdenbire, her şey başka türlü göründü gözüme.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat