#smrgKİTABEVİ İndiragandi -

Kondisyon:
Yeni
ISBN-10:
9789759963170
Stok Kodu:
1199123798
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
392 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199123798
509499
İndiragandi -
İndiragandi - #smrgKİTABEVİ
0.00
Aktüel Dergi'nin Kaldırım Yazıları'nın ünlü ismi Cem Sancar, İndiragandi ile okurlarına tekrar sokaktan, sokak lisanıyla; ancak bu kez kurmaca bir romandan, 2000 epey küsurlardan bahsediyor. Türk Edebiyatı'nda edebi bir tarz olarak ‘Ütopya' ve ‘Kara ütopya' tartışmalarını başlatacak olan roman; İstanbul'un gelecekteki sosyo-kültürel yapısını, geçmişin ve geleceğin uzayında eriyen ‘din', ‘adalet', ‘eşitlik', ‘özgürlük' gibi temel insani meseleleri Çağdaş Türk Edebiyatı'nda benzeri olmayan tarz ve üslubuyla işliyor. Kitaptan tadımlık paragraflar için: -Cavlaklar, Direnişçi Dervişler, Melâmîler, Kalenderiler, Kızılderililer, Zenciler. Bin kunduzlar, aç köpekler, Karakafalar… Şemsi Tebrizi talebeleri. Arızalar, anarşistler, sınıfsızlar, yaralı ruhlar, hüsranın evlâtları… -“Mal biriktirmek günahtır! Irkla övünmek ayıptır! Paraya tapan taş olacaktır” diyorlardı. “Taşşş!” -Ateş hiddetle hırlıyor, İstanbul, oradan bakınca eskiden tanıdığım etine düşkün, azgın bir vampirellaya benziyordu. Öyle karışık zamanlardı… -Yıllar geçmiş, Büyük Marmara Depremi ve tsunami şehri kül etmiş, dindar-dinsiz Beyaz Türkler menfaatlerini evlendirmiş, halka karşı merhametsiz bir piyasa cumhuriyeti, e-devlet kurmuşlar adına da Hindi AŞ demişlerdi. Memleket toptan özelleştirilmişti. -Saat kaç kimse bilmiyordu. Yarın ne olacak, hiç kimsenin fikri yoktu. Şehrin her halinden madde bağımlısı olduğu, her türlü maddenin müptelâsı olduğu belliydi. Karakafalar isyandaydı… Swing Ayhan, denize karşı silkeleniyordu. "Bizim kitap çıkıyormuş oooğlum" diyerek lâfın üstünde kaydı yanındaki İkibin'e. "Çıkmaz abicim o kitap, kaç yıldır aynı terane! Yayınlamaz solukbenizli o kitabı, keriz mi ya?" dedi İkibin. Swing ısrar etti, "Harbiden çıkıyo kanka, Mayıs başında kitapçılarda, alo diyorum sana!" "Vaay, arrrrrkadaşım" diyerekten pantolonunun düğmelerini iliklemeye başladı tövbekâr Canki. "İndiragandi, yakışır be kanka." Swing gülerek elini arkadaşının omzuna koydu. "Yakışmaz mı be hacı, roman görsün beyaz adam icabında, di mi ama..." 1990'lı yıllardan 2000'lere kadar, herkes sus-pus olmuşken çata çat yazan, fırtınalı bir yazardı o! Aktüel Dergisi-Kaldırım Yazıları'nın ünlü ismi Cem Sancar, uzun sürmüş ayrılığından, koltuğunun altında bir romanla geri dönüyor. İndiragandi ile tekrar sokaktan, sokak lisanıyla 'diri' konuşuyor; dur duraksız genç bir macera anlatıyor.İndiragandi, Türk Edebiyatı'nda 'Ütopya' ve 'Kara-ütopya' tartışmalarını başlatacak bir roman... Kitap, İstanbul'un geleceğindeki sosyo-kültürel yapıyı, şimdi'nin uzayında eriyen din, adalet, eşitlik, özgürlük gibi temel insanî meseleleri edebiyatımızda benzeri olmayan bir üslûpla işliyor. Olay, post-kapitalist sistemin bütün ağırlığını koyduğu gelecekte bir zamanda geçiyor. Dindar veya lâik Beyaz Türklerin menfaat ortaklıkları ile tamamen özelleşen Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Hindi A.Ş. olarak karşımıza çıkıyor. Büyük Marmara depreminde yaşanan yıkımın en ağır faturaları, Karakalardan oluşan geniş halk kitlelerine kesiliyor. Beyaz Türkler ile Karakafaların arasında her gün artmakta olan uçurum, 'kalbi olan asilerden' oluşan ve gariban halk tarafından Cavlaklar, beyazlar tarafından ise Vatan Hainleri olarak adlandırılan gizli bir tarikatın mücadelesine sahne oluyor. Resmi tarih söylemlerini aşan, ilerlemeci gelecek politikalarına büyük soru işaretleri yerleştiren, kentsel dönüşüm 'tehlikesine' parmak basan yazar, başarıyla kullandığı bilinç akışı yöntemiyle okuyucuyu karakterlerinin iç dünyalarına çekmeyi çok iyi başarıyor. İndiragandi, Çağdaş Türk Edebiyatı'na getireceği taze soluk ve hareketlilikle edebiyatseverlerin kalbindeki yerini almaya hazır.
Aktüel Dergi'nin Kaldırım Yazıları'nın ünlü ismi Cem Sancar, İndiragandi ile okurlarına tekrar sokaktan, sokak lisanıyla; ancak bu kez kurmaca bir romandan, 2000 epey küsurlardan bahsediyor. Türk Edebiyatı'nda edebi bir tarz olarak ‘Ütopya' ve ‘Kara ütopya' tartışmalarını başlatacak olan roman; İstanbul'un gelecekteki sosyo-kültürel yapısını, geçmişin ve geleceğin uzayında eriyen ‘din', ‘adalet', ‘eşitlik', ‘özgürlük' gibi temel insani meseleleri Çağdaş Türk Edebiyatı'nda benzeri olmayan tarz ve üslubuyla işliyor. Kitaptan tadımlık paragraflar için: -Cavlaklar, Direnişçi Dervişler, Melâmîler, Kalenderiler, Kızılderililer, Zenciler. Bin kunduzlar, aç köpekler, Karakafalar… Şemsi Tebrizi talebeleri. Arızalar, anarşistler, sınıfsızlar, yaralı ruhlar, hüsranın evlâtları… -“Mal biriktirmek günahtır! Irkla övünmek ayıptır! Paraya tapan taş olacaktır” diyorlardı. “Taşşş!” -Ateş hiddetle hırlıyor, İstanbul, oradan bakınca eskiden tanıdığım etine düşkün, azgın bir vampirellaya benziyordu. Öyle karışık zamanlardı… -Yıllar geçmiş, Büyük Marmara Depremi ve tsunami şehri kül etmiş, dindar-dinsiz Beyaz Türkler menfaatlerini evlendirmiş, halka karşı merhametsiz bir piyasa cumhuriyeti, e-devlet kurmuşlar adına da Hindi AŞ demişlerdi. Memleket toptan özelleştirilmişti. -Saat kaç kimse bilmiyordu. Yarın ne olacak, hiç kimsenin fikri yoktu. Şehrin her halinden madde bağımlısı olduğu, her türlü maddenin müptelâsı olduğu belliydi. Karakafalar isyandaydı… Swing Ayhan, denize karşı silkeleniyordu. "Bizim kitap çıkıyormuş oooğlum" diyerek lâfın üstünde kaydı yanındaki İkibin'e. "Çıkmaz abicim o kitap, kaç yıldır aynı terane! Yayınlamaz solukbenizli o kitabı, keriz mi ya?" dedi İkibin. Swing ısrar etti, "Harbiden çıkıyo kanka, Mayıs başında kitapçılarda, alo diyorum sana!" "Vaay, arrrrrkadaşım" diyerekten pantolonunun düğmelerini iliklemeye başladı tövbekâr Canki. "İndiragandi, yakışır be kanka." Swing gülerek elini arkadaşının omzuna koydu. "Yakışmaz mı be hacı, roman görsün beyaz adam icabında, di mi ama..." 1990'lı yıllardan 2000'lere kadar, herkes sus-pus olmuşken çata çat yazan, fırtınalı bir yazardı o! Aktüel Dergisi-Kaldırım Yazıları'nın ünlü ismi Cem Sancar, uzun sürmüş ayrılığından, koltuğunun altında bir romanla geri dönüyor. İndiragandi ile tekrar sokaktan, sokak lisanıyla 'diri' konuşuyor; dur duraksız genç bir macera anlatıyor.İndiragandi, Türk Edebiyatı'nda 'Ütopya' ve 'Kara-ütopya' tartışmalarını başlatacak bir roman... Kitap, İstanbul'un geleceğindeki sosyo-kültürel yapıyı, şimdi'nin uzayında eriyen din, adalet, eşitlik, özgürlük gibi temel insanî meseleleri edebiyatımızda benzeri olmayan bir üslûpla işliyor. Olay, post-kapitalist sistemin bütün ağırlığını koyduğu gelecekte bir zamanda geçiyor. Dindar veya lâik Beyaz Türklerin menfaat ortaklıkları ile tamamen özelleşen Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Hindi A.Ş. olarak karşımıza çıkıyor. Büyük Marmara depreminde yaşanan yıkımın en ağır faturaları, Karakalardan oluşan geniş halk kitlelerine kesiliyor. Beyaz Türkler ile Karakafaların arasında her gün artmakta olan uçurum, 'kalbi olan asilerden' oluşan ve gariban halk tarafından Cavlaklar, beyazlar tarafından ise Vatan Hainleri olarak adlandırılan gizli bir tarikatın mücadelesine sahne oluyor. Resmi tarih söylemlerini aşan, ilerlemeci gelecek politikalarına büyük soru işaretleri yerleştiren, kentsel dönüşüm 'tehlikesine' parmak basan yazar, başarıyla kullandığı bilinç akışı yöntemiyle okuyucuyu karakterlerinin iç dünyalarına çekmeyi çok iyi başarıyor. İndiragandi, Çağdaş Türk Edebiyatı'na getireceği taze soluk ve hareketlilikle edebiyatseverlerin kalbindeki yerini almaya hazır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat