^{#smrgKİTABEVİ} İlle de Mavi -

Tehlikeli olması anlaşılır!.. Türkiye'nin en güvenli sayılan mapusanesinden, arkadaşlarıyla 85 metre tünel kazarak firar etmiş, ele avuca siğmıyor, demir parmaklıklar ardında olmayı hiç bir dönem hazmedememiş. Hatta kitabın ilk sayfasında çocukluk arkadaşı Nedret Ural, Adnan'ın firarlarına gönderme yapıp şöyle bir istekte bulunmuş:
“Bir tünel daha kaz Adnan, çocukluğumuza çıksın” “

Bize yadigar kalan kitabıyla, geçmişimize ve hayallerimize renk veren Adnan Keskin'in karanlık dehlizlerdeki macerasına eşlik ederken bizler, renkten renge akan hikayenin sonunda, hasretin, özgürlüğün ve aşkın renginin İlle de Mavi olması gerektiğine hak verir, duran kalp atışlarının da aynı renkte olduğunu içimiz burkularak hatırlarız. - Doğan Akhanlı

.“Siyasal iktidarlar, bu anayasanın öngördüğü bir düzen değil, tersi bir düzen kurup sürdürmüşlerdir. Anayasanın öngördüğü gibi bağımsız bir düzen değil, ekonomisinden politikasına, maliyesinden askeriyesine kadar emperyalizme bağımlı bir düzen; sosyal bir düzen değil, kapitalistlerin, tefecilerin, toprak ağalarının sınıf tahakkümüne dayalı bir düzen; laik değil, sünni şeriatçılar yetiştiren ve alevi düşmanlığı yapan bir düzen; kişi hak ve özgürlüklerini esas alan, hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir düzen değil, devlet egemenliğini esas alan, temel hak ve özgürlüklerin baskılarla, yasaklarla, cinayet ve katliamlarla yok edildiği bir düzen..

Ve bu düzen ya kılıfına uydurulmuş antlaşmalarla ya 12 Mart darbecisi generallerin iradesiyle anayasa değiştirilerek, ya anayasanın ruhuna aykırı yasalarla ya da sivil ve resmi faşist güçlerin yasadışı silahlı eylemleriyle sürdürülmüştür. 12 Eylül darbesiyle ise generaller yasal yetkileri dışına çıkmış, ordunun silahlı gücüne dayanarak söz konusu anayasayı tüm kurumlarıyla birlikte lağvetmişlerdir. O halde, anayasal düzeni yasadışı ve silah zoruyla yıkmaya kalkışmak suçundan, ülke yönetiminde bulunmuş siyasal iktidarların ve 12 Eylül generallerinin değil de bizim yargılanmamız ne demek oluyor?

En usta komedyenleri bile güldürecek kadar komik bir durumdur bu!

Eğer gerçekten böyle bir suçun sorumlularını cezalandırmak istiyorsanız, adalet heykelinin elindeki kılıcı bu salondan dışarıya, Çankaya Köşkü'ne doğru, devletin bu en tepe noktasını silah gücüyle ele geçirerek 1961 Anayasa'sını iptal eden generallere doğru uzatmalısınız!''

''Bağımsız, meşru ve tarafsız bir mahkeme olmadığınızı savunmamın başında söylemiştim. İstediğiniz kadar ceza verin, bunun tarih karşısında bir geçerliliği olmayacaktır. Hatta ne kadar çok ceza verirseniz benim için o kadar iyi! Bu demek olur ki faşizme karşı o kadar iyi mücadele etmişim. Tarihin hükmünün bizden yana olacağına ve bizi beraat ettireceğine ise inancım tamdır.'' - Adnan Keskin