#smrgSAHAF Her Boydan: Dünya Şiirinden Seçmeler -

Stok Kodu:
1199067368
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
185 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1983
Çeviren:
Can Yücel
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199067368
453293
Her Boydan: Dünya Şiirinden Seçmeler -
Her Boydan: Dünya Şiirinden Seçmeler - #smrgSAHAF
0.00
Can Yücel, ilk baskısı 1959'da yapılan ve büyük ilgi gören, Her Boydan adlı kitabında uyguladığı çeviri anlayışını şöyle özetliyor:

"Çeviri kadın gibidir, güzeli sadık olmaz, sadığı güzel" diye bir atasözü var. Çoğu atalar gibi, o Rus atası da yanılmış. Çeviri kadın gibidir, doğru. Doğru ama, güzeli sadık olur onun da. Sadığı güzel mi olur ille, bakın, orasını bilemiyorum. Bu köpeksi kuşkum, belki de, o 'güvenilir', o 'sadık' bellenmiş çevirmenlerin harfi, lafzî, anlamı yakalayacağım derken şiirin tınını kaçıragelmiş olmalarından doğuyor. Oysa şiiri şiir eden tınıdır, o gümledi mi, şiir de gümler... Muradını başka bir kolpayla anlatmaya çalışayım! Şiir, ('ses' demiyorum, anlamı safdışı kılıyor çünkü) tınılarla zaman içre yaratılmış., patlatılmış bir olaydır. Şairinin bütün öznelliğine karşın, şiirin nesnelliği de burdan ileri gelmektedir. Çeviri denen uğraş, söz konusu olayı bâşka bir dilde yeniden yaratmak, yeniden patlatmaktır. 'Dakiklik° de tam bu bağlamda işte devreye girmektedir. 'Sadakat' demiyorum, dikkat edin! Çevirmen, bir taharrî memuru veya bir Simenon gibi asıl olayın dizeleri arasında kol gezecek, seyirtecek, ayrıntıları kurcalayacak, ipuçlarını yoklayacak, parmak-izlerini toparlayacak, işin çetelesini tuta tuta, olayın künhüne varacak, bütününü, tınını kavrayacak, sonra da onu başka bir dilin (mekânı değil) zamanı içinde yeniden yaratacaktır. Benim şiir çevirilerimin altına 'Türkçe Söyleyen' kaydını düşmemin nedeni budur. Sınırı ne ki bu dalganın? Çeviri bir 'Serhad' olduğuna göre, (sınırı değil) amacı 'fetih'dir elbet...

"1950'lerde oluşan 'Her Boydan'a daha sonraları yaptığım çevirileri eklemekte bir sakınca görmedim. Çünkü bunlarda da aynı yöntemi kullandım." (Arka kapaktan)

Can Yücel, ilk baskısı 1959'da yapılan ve büyük ilgi gören, Her Boydan adlı kitabında uyguladığı çeviri anlayışını şöyle özetliyor:

"Çeviri kadın gibidir, güzeli sadık olmaz, sadığı güzel" diye bir atasözü var. Çoğu atalar gibi, o Rus atası da yanılmış. Çeviri kadın gibidir, doğru. Doğru ama, güzeli sadık olur onun da. Sadığı güzel mi olur ille, bakın, orasını bilemiyorum. Bu köpeksi kuşkum, belki de, o 'güvenilir', o 'sadık' bellenmiş çevirmenlerin harfi, lafzî, anlamı yakalayacağım derken şiirin tınını kaçıragelmiş olmalarından doğuyor. Oysa şiiri şiir eden tınıdır, o gümledi mi, şiir de gümler... Muradını başka bir kolpayla anlatmaya çalışayım! Şiir, ('ses' demiyorum, anlamı safdışı kılıyor çünkü) tınılarla zaman içre yaratılmış., patlatılmış bir olaydır. Şairinin bütün öznelliğine karşın, şiirin nesnelliği de burdan ileri gelmektedir. Çeviri denen uğraş, söz konusu olayı bâşka bir dilde yeniden yaratmak, yeniden patlatmaktır. 'Dakiklik° de tam bu bağlamda işte devreye girmektedir. 'Sadakat' demiyorum, dikkat edin! Çevirmen, bir taharrî memuru veya bir Simenon gibi asıl olayın dizeleri arasında kol gezecek, seyirtecek, ayrıntıları kurcalayacak, ipuçlarını yoklayacak, parmak-izlerini toparlayacak, işin çetelesini tuta tuta, olayın künhüne varacak, bütününü, tınını kavrayacak, sonra da onu başka bir dilin (mekânı değil) zamanı içinde yeniden yaratacaktır. Benim şiir çevirilerimin altına 'Türkçe Söyleyen' kaydını düşmemin nedeni budur. Sınırı ne ki bu dalganın? Çeviri bir 'Serhad' olduğuna göre, (sınırı değil) amacı 'fetih'dir elbet...

"1950'lerde oluşan 'Her Boydan'a daha sonraları yaptığım çevirileri eklemekte bir sakınca görmedim. Çünkü bunlarda da aynı yöntemi kullandım." (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat