#smrgKİTABEVİ Hegel: Modern Felsefe Fichte'den Nietzsche'ye - Cilt 7 -

Stok Kodu:
1199013110
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
119 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2000
Çeviren:
Aziz Yardımlı
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199013110
399271
Hegel: Modern Felsefe Fichte'den Nietzsche'ye - Cilt 7 -
Hegel: Modern Felsefe Fichte'den Nietzsche'ye - Cilt 7 - #smrgKİTABEVİ
0.00
Yöntem söz konusu olduğunda, felsefenin karşılaştığı en yaygın ve en engelleyici önyargı onun da tıpkı bir fizik gibi, bir matematik vb. gibi usun doğal işleyişi yoluyla öğrenilebileceği, Gerçekliğin hiçbir özel düşünme yöntemi gerekmeksizin her tür önyargıya izin veren sıradan uslamlamalar yoluyla anlaşılabileceği sanısıdır. Eytişimi anlamayan bilinç için felsefe henüz yalnızca boş bir hedeftir. Ya da prag-matik bîr sorundur ki, bilincine düşüncesinin kurgul devimini bilmeyi yasaklayarak Gerçekliğe karşı. Erdeme karşı, ve Bilime karşı nihilist bîr içerleme, analitik bir laçkalık, giderek pozitivist bir düşmanlık yaratır. Doğal bilinç doğal mantığı ile düşünür, kavramların kendiliğinden ya da içgüdüsel işlemlerinde kuramsal, törel, politik vb. görüngüler oluşturarak ve bunlara deneyim diyerek onlarda, aslında kaba duyuların kendilerinde yanılmaz gerçeklik ve pekinlik ölçütünü bulduğunu sanır. Ve aynı ürkek bilinç yine aynı ölçüte dayanarak, düşüncesini doğal varlıklara özgü sezgi ve duyunun üstüne yüksel tenteden "felsefe" yapmaya başlar başlamaz, duyulur-olmayan yasalar ve ilkeler kapsadığı için tüm Bilime ve tüm Felsefeye kuşkuyla bakmaya başlar, Gerçekliği ruhundaki ve beynindeki nihilist boşluğuna atar. İşin olumsuz yanı budur. Olumlu yana gelirsek, felsefe insan varoluşunun en temel sorunlarının yalnızca ussal düşünce ile anlaşılabileceğinin ve çözülebileceğinin bilinciyle, Usa güvenen bir Yürek, ve Yüreğe güvenen bir Us ile bağlar. Tüm ansal etkinlikler içinde yalnızca felsefe özgür düşünceye dayanarak Gerçeklik ile ilgilenir, ve düşünmenin bilinçsiz kendiliğindenliğini küçümseyen özgür ussal düşünce işleyişinin her adımının kendisinin tanıtlama almasını ister çünkü Gerçeklik bir oyun değildir. Çünkü Gerçeklik insanı insan yapan ve yapacak olan Değerdir. Çünkü gerçeklik en yalın anlamı içinde tanıtlanmışlıktan, özbilinçli bir mantıksallıktan başka birşey değildir. Ama tanıtlama da kendini tanıtlamalı, varsayımsız başlangıcıyla var-sayımsız bir ilerleme olduğunu göstermelidir. Gerçek anlamı içinde tanıtlama düşüncenin en iç doğasındakİ arı deviminden başka birşey değîldîr,bir ilkeden bîr başkasına dışsal ya da olumsal bir sıçrayış değil, ama bir kavramın kendisinden zorunlu olarak ürettiği bir ikinciye ilerleyiştir. Bu sayıltısız devim ancak verili olanın (t) o denli de kendisi olmayan birşey, ya da kendi karşıtı (2) olmasıyla olanaklıdır, ve bu kendinde kendi olumsuzu olma, ya da kendinde-o-denli-de-kendi-karşıtı-olma sözcüğün gerçek anlamıyla eytişim denilen şeydir. Ama ortadan kaldırılanın onu ortadan kaldıranda saklanması, karşıtların bu biricik ussal birliği (3), bu yeni kavram düşüncenin sürekli deviminden başka birşey değildir. Ve bu birlik gerçekte o denli de çelişki olduğu, ama çelişkinin gerçeği kendini ortadan kaldırmak olduğu için, eytişimin bu kez ortaya koyduğu şey tüm dolaylılığın ortadan kaldırılışı ve bir kez daha dolaysızlık olarak yeni ve daha yüksek bir başlangıca yükseliştir. Kuramsal ya da kurgul düşüncenin çözümlemesi, anlak için sunuluşu budur. Düşünce bu deviminde varsayımdan saltık olarak özgürdür, ve çıkarsama ya da tanıtlama olan bu arı eytişimin her kıpısı gerçeğin kendisidir. Gerçekte bu süreç insan usunda, onun en özsel doğasında kendinde biteviye işleyen gelişimin kendisidir, ve felsefe yalnızca bu devimi düşüncede insan için saptama ve onu doğa ve insan dünyasındaki şekillenişi içinde ortaya çıkarma, gerçek ve bütün insan bilincini üretme etkinliğidir; ya da, bu düşünme etkinliğinin adı felsefedir. -Aziz Yardımlı (Arka kapaktan)
Yöntem söz konusu olduğunda, felsefenin karşılaştığı en yaygın ve en engelleyici önyargı onun da tıpkı bir fizik gibi, bir matematik vb. gibi usun doğal işleyişi yoluyla öğrenilebileceği, Gerçekliğin hiçbir özel düşünme yöntemi gerekmeksizin her tür önyargıya izin veren sıradan uslamlamalar yoluyla anlaşılabileceği sanısıdır. Eytişimi anlamayan bilinç için felsefe henüz yalnızca boş bir hedeftir. Ya da prag-matik bîr sorundur ki, bilincine düşüncesinin kurgul devimini bilmeyi yasaklayarak Gerçekliğe karşı. Erdeme karşı, ve Bilime karşı nihilist bîr içerleme, analitik bir laçkalık, giderek pozitivist bir düşmanlık yaratır. Doğal bilinç doğal mantığı ile düşünür, kavramların kendiliğinden ya da içgüdüsel işlemlerinde kuramsal, törel, politik vb. görüngüler oluşturarak ve bunlara deneyim diyerek onlarda, aslında kaba duyuların kendilerinde yanılmaz gerçeklik ve pekinlik ölçütünü bulduğunu sanır. Ve aynı ürkek bilinç yine aynı ölçüte dayanarak, düşüncesini doğal varlıklara özgü sezgi ve duyunun üstüne yüksel tenteden "felsefe" yapmaya başlar başlamaz, duyulur-olmayan yasalar ve ilkeler kapsadığı için tüm Bilime ve tüm Felsefeye kuşkuyla bakmaya başlar, Gerçekliği ruhundaki ve beynindeki nihilist boşluğuna atar. İşin olumsuz yanı budur. Olumlu yana gelirsek, felsefe insan varoluşunun en temel sorunlarının yalnızca ussal düşünce ile anlaşılabileceğinin ve çözülebileceğinin bilinciyle, Usa güvenen bir Yürek, ve Yüreğe güvenen bir Us ile bağlar. Tüm ansal etkinlikler içinde yalnızca felsefe özgür düşünceye dayanarak Gerçeklik ile ilgilenir, ve düşünmenin bilinçsiz kendiliğindenliğini küçümseyen özgür ussal düşünce işleyişinin her adımının kendisinin tanıtlama almasını ister çünkü Gerçeklik bir oyun değildir. Çünkü Gerçeklik insanı insan yapan ve yapacak olan Değerdir. Çünkü gerçeklik en yalın anlamı içinde tanıtlanmışlıktan, özbilinçli bir mantıksallıktan başka birşey değildir. Ama tanıtlama da kendini tanıtlamalı, varsayımsız başlangıcıyla var-sayımsız bir ilerleme olduğunu göstermelidir. Gerçek anlamı içinde tanıtlama düşüncenin en iç doğasındakİ arı deviminden başka birşey değîldîr,bir ilkeden bîr başkasına dışsal ya da olumsal bir sıçrayış değil, ama bir kavramın kendisinden zorunlu olarak ürettiği bir ikinciye ilerleyiştir. Bu sayıltısız devim ancak verili olanın (t) o denli de kendisi olmayan birşey, ya da kendi karşıtı (2) olmasıyla olanaklıdır, ve bu kendinde kendi olumsuzu olma, ya da kendinde-o-denli-de-kendi-karşıtı-olma sözcüğün gerçek anlamıyla eytişim denilen şeydir. Ama ortadan kaldırılanın onu ortadan kaldıranda saklanması, karşıtların bu biricik ussal birliği (3), bu yeni kavram düşüncenin sürekli deviminden başka birşey değildir. Ve bu birlik gerçekte o denli de çelişki olduğu, ama çelişkinin gerçeği kendini ortadan kaldırmak olduğu için, eytişimin bu kez ortaya koyduğu şey tüm dolaylılığın ortadan kaldırılışı ve bir kez daha dolaysızlık olarak yeni ve daha yüksek bir başlangıca yükseliştir. Kuramsal ya da kurgul düşüncenin çözümlemesi, anlak için sunuluşu budur. Düşünce bu deviminde varsayımdan saltık olarak özgürdür, ve çıkarsama ya da tanıtlama olan bu arı eytişimin her kıpısı gerçeğin kendisidir. Gerçekte bu süreç insan usunda, onun en özsel doğasında kendinde biteviye işleyen gelişimin kendisidir, ve felsefe yalnızca bu devimi düşüncede insan için saptama ve onu doğa ve insan dünyasındaki şekillenişi içinde ortaya çıkarma, gerçek ve bütün insan bilincini üretme etkinliğidir; ya da, bu düşünme etkinliğinin adı felsefedir. -Aziz Yardımlı (Arka kapaktan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat