"Ağabeyin dişleri olmayan bir köpek!" diye soludu baba. "Herkes başka bir muhtar seçmek için işe girişti bile. Kudret bizde, Sukori'lerde kalmalı." Hançeri oğlunun eline tutuşturdu. "Silâh olarak büyük değil," dedi. "Ama biz halkımızı bununla yönetmişizdir. Onlar hançerin anlamını da, onu saplayanın kudretini de bilirler."
İhtiyar şeyh öldü, tüm köy yas tuttu, ama onun ölüm yatağındaki düşüncelerine paralel olarak diğer dört kabile Ta-bah'a yine de yeni bir muhtar seçtiler, yüz yıllık Sukori yönetimini kestirip attılar. Babası gömüldükten bir saat sonra, İbrahim diğer kabilelerin başta gelen sekiz üyesini evine davet etti. Odanın orta yerinde cilâsız, kaba yapılmış bir tahta masa duruyordu. İbrahim birden ortaya sekiz bıçak çıkardı, onları ardarda masanın üstüne bir sıra halinde sapladı, sonra cübbesinin önünü açıp ellerini beline dayadı, belindeki mücevher kakmalı hançerin görünmesini sağladı.
"Bence yeni bir muhtar seçmenin zamanı geldi," dedi. "Eğer aranızda Sukori yönetiminin devamına karşı çıkan varsa..." sözünü yanm bırakıp eliyle masada saplı bıçakları gösterdi. Genellikle muhtar seçimlerinin şu anda İbrahim'in önerdiği sonuca varması, çok uzun süren tartışmalardan sonra olurdu. Bu defaki seçim ise bir dakika içinde bitti. Sekiz hasmından her biri, teker teker önünde durup onun elini öptüler, ona sadakatleri konusunda söz verdiler. İbrahim el Sukori yirmi iki yaşındayken Tabah muhtarı oldu. Hançerin Arap yaşamındaki önemini iyi biliyordu.
"Ağabeyin dişleri olmayan bir köpek!" diye soludu baba. "Herkes başka bir muhtar seçmek için işe girişti bile. Kudret bizde, Sukori'lerde kalmalı." Hançeri oğlunun eline tutuşturdu. "Silâh olarak büyük değil," dedi. "Ama biz halkımızı bununla yönetmişizdir. Onlar hançerin anlamını da, onu saplayanın kudretini de bilirler."
İhtiyar şeyh öldü, tüm köy yas tuttu, ama onun ölüm yatağındaki düşüncelerine paralel olarak diğer dört kabile Ta-bah'a yine de yeni bir muhtar seçtiler, yüz yıllık Sukori yönetimini kestirip attılar. Babası gömüldükten bir saat sonra, İbrahim diğer kabilelerin başta gelen sekiz üyesini evine davet etti. Odanın orta yerinde cilâsız, kaba yapılmış bir tahta masa duruyordu. İbrahim birden ortaya sekiz bıçak çıkardı, onları ardarda masanın üstüne bir sıra halinde sapladı, sonra cübbesinin önünü açıp ellerini beline dayadı, belindeki mücevher kakmalı hançerin görünmesini sağladı.
"Bence yeni bir muhtar seçmenin zamanı geldi," dedi. "Eğer aranızda Sukori yönetiminin devamına karşı çıkan varsa..." sözünü yanm bırakıp eliyle masada saplı bıçakları gösterdi. Genellikle muhtar seçimlerinin şu anda İbrahim'in önerdiği sonuca varması, çok uzun süren tartışmalardan sonra olurdu. Bu defaki seçim ise bir dakika içinde bitti. Sekiz hasmından her biri, teker teker önünde durup onun elini öptüler, ona sadakatleri konusunda söz verdiler. İbrahim el Sukori yirmi iki yaşındayken Tabah muhtarı oldu. Hançerin Arap yaşamındaki önemini iyi biliyordu.