#smrgSAHAF Felsefe ve Sosyal Bilimler: Muğla üniversitesi Felsefe ve Sosyal Bilimler Sempozyumu Bildirileri -

Stok Kodu:
1199081081
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
620 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199081081
466959
Felsefe ve Sosyal Bilimler: Muğla üniversitesi Felsefe ve Sosyal Bilimler Sempozyumu Bildirileri -
Felsefe ve Sosyal Bilimler: Muğla üniversitesi Felsefe ve Sosyal Bilimler Sempozyumu Bildirileri - #smrgSAHAF
0.00
Bildiriler

Felsefe, Sosyal Bilimler ve Yöntem Üzerine

Samet Bağçe: ‘Nesnellik', ‘Nicel Metod' Kavramlarının Empirik Bilimlerde Biçimlenişi ve Etkileri

Sinan Kadir Çelik: Sosyal Bilimlerdeki ‘Felsefeden KAçma' ve ‘Aşırı Felsefileşme' Eğilimlerinin Bir Eleştirisi

Beylü Dikeçligil: Sosyal Bilimler Epistemolojisinde Sorunların Kaynağı Ontolojiyi Unutmak

Kurtuluş Dinçer: Doğu Bilimi-Sosyal Bilim İkiliği: İdeolojik Bir Çatışma

Hatice Nur Erkızan: Aristotelesçi Sosyal Bilim Anlayışı: Laşamak (zen), Birlikte Yaşamak (suzen) ve İyi Yaşamak (eu zen)

Doğan Göçmen: İskoç Aydınlanmacılığında Felsefe, Soüsyal Bilimler ve Siyaset

Gürol Irzık: Yöntemsel Bireycilik-Bütünselcilik Tartışmasına Bir Katkı

Ferda Keskin: Akıl, Arzu, Yöntem

Milay Köktürk: Kültür Teorisi Zorunluluğu ve Halkbilim Örneği

Uluğ Nutku: Felsefenin Sosyal Bilimlerle Ortak Sorunları ve ORtak Olmayan Çözümleme Tarzları

Doğan Özlem: Bir Bilimler Grubuna Ad Koymak

Eyüp Özveren: Sokakta Ayakk Sesleri: Kurumsal İKtisat'ın Penceresinden Felsefe ve Sosyal Bilimler

Deniz Soysal: Dilthey ve Doğa Bilimleri/Sosyal Bilimler Aynasında Nesnellik Kavramı

İlhan Tekeli: Çok Paradigmalı Bir Sosyal Bilim Alanında Yaşamak

Sosyal Bilimler ve Sosyolojinin Gündemindeki Kimi Tartışmalar

Mehmet H. Akın: Felsefenin Asi Çocukları Sosyal Bilimler: Sosyoloji Örneğinde Bir Değerlendirme

Yasin Aktay: Sosyolojinin Yitik İmgelemi

Ayça G. Bakacak: Husserl'in Fenomenolojisi'nin Sosyoloji'deki Yansıması: Fenomolojik Sosyoloji

Güney Çeğin: Bütünselci Bir Sosyal Bilim Projesi: Pierre Bourdien ve Bilimsel Eylemin Üçlü Epistemolojik Hiyerarşisi

Nilgün Çelebi: Değişen Nedensellik: Neden mi? Niçin mi?

Bülent Gözkan: Alan Sokal'ın “Büyüyü Bozan” Makalesi ve Düşündürdükleri

Nurgün Oktik: Yapı ve Değişme Araştırmalarında Arayışlar

Vefa Saygın Öğütle: Sosyal Bilimlerde Psikolojizm: Psikolojik Bir Fenomen Olarak “Birey” İdeolojisi

Pınar Öktem: Epistemolojik Kökenleri ve Uygulama Pratikleriyle Batı Sosyolojisinde Nitel Araştırma Geleneğinin Taihçesi

Soner Soysal: Bilimlere Yol Gösterici Olarak Herbert Marcuse'nin ‘Söylem Evlerinin Kapanışı' Düşüncesi

Nevdet Subaşı: Sosyal Bilimsel İLgide Meşruiyet Sorunu-'Normal Bilim' ve Hakikat Rejim(ler)i

Hasan Şen: Türk Modernleşmesine Kavramsal Bir Bakış

Felsefe ile sosyal bilimler arasındaki ilişkinin tarihine baktığımızda, ortaya çıkış ve gelişimlerini adet olduğu üzere 1840'lı yıllardan itibaren başlattığımız sosyal bilimler, bu ortaya çıkış ve gelişimi, büyük ölçüde, filozof ve sosyal bilimci kimliklerini birlikte taşıyan ustaların, Comte, Marx, Dilthey, Max Weber gibi adların girişimine borçludurlar. Ne var ki, 20. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren sosyal bilimlerin büyük kısmında arkalarındaki felsefi mirastan kurtulma eğiliminin, redd-i miras arzusunun kuvvetlendiğini gözlüyoruz. Bu eğilim, bu arzu, 20. yüzyılın üçüncü çeyreğinin başına kadar, yarım yüzyıla yakın süre, felsefe ile sosyal bilimlerin birbirlerinden uzaklaşmalarına, hatta aralarının açılmasına neden olmuştur. Ben, bir felsefeci olarak, bu durumdan en büyük zararı bizzat sosyal bilimlerin görmüş olduğu kanısındayım. Son yirmi, otuz yıldır felsefe ve sosyal bilimler arasındaki ilişkinin yeniden ve olumlu bir ilişki olarak kurulduğunu söylemek, herhalde bir abartma olmaz. Bunun, ülkemiz bilim ve düşünce çevreleri, hele akademyası için özellikle önem taşıdığını düşünüyorum. Demin sözünü ettiğim yarım yüzyıllık dönem, (daha öncesi tabii ki varsa da) bizde sosyal bilimlerin Batı'dan alınıp öğrenildiği dönemdir de. Ve bu dönem, felsefe ile sosyal bilimlerin aralarının açık olduğu bir dönem olması ve yerleşik bir felsefe geleneğinin bulunmaması bir yana, hatta felsefenin ülkemizde henüz daha bir üniversiter disiplin haline bile yeni yeni gelmeye başlaması nedeniyle, sosyal bilimlerin (istisnalar dışında) ülkemizde büyük ölçüde felsefe ile etkileşime girmediği bir dönem olmuştur. Son yıllarda etkileşimsizliğin git gide azaldığını, hatta bazı Batı ülkeleri için bile yeni sayılabilecek bir alan olarak "sosyal bilimler felsefesi”nin bile öğretim programlarına girmeye başladığını görmek kadar, yeni sosyal bilim alanları olarak bir "felsefe sosyolojisi”nden, "felsefe antropolojisi"nden söz edenlerin, bu konuda çalışanların ortaya çıkmaya başladığını görmek de sevindiricidir. Fakat bu etkileşim konusunda alınacak daha uzun mesafeler olduğu da açıktır. Sempozyumumuz bu mesafelerin kısalmasında mütevazi bir katkı sağladığı oranda, amacına ulaşmış olacaktır. Prof. Dr. Doğan ÖZLEM

Bildiriler

Felsefe, Sosyal Bilimler ve Yöntem Üzerine

Samet Bağçe: ‘Nesnellik', ‘Nicel Metod' Kavramlarının Empirik Bilimlerde Biçimlenişi ve Etkileri

Sinan Kadir Çelik: Sosyal Bilimlerdeki ‘Felsefeden KAçma' ve ‘Aşırı Felsefileşme' Eğilimlerinin Bir Eleştirisi

Beylü Dikeçligil: Sosyal Bilimler Epistemolojisinde Sorunların Kaynağı Ontolojiyi Unutmak

Kurtuluş Dinçer: Doğu Bilimi-Sosyal Bilim İkiliği: İdeolojik Bir Çatışma

Hatice Nur Erkızan: Aristotelesçi Sosyal Bilim Anlayışı: Laşamak (zen), Birlikte Yaşamak (suzen) ve İyi Yaşamak (eu zen)

Doğan Göçmen: İskoç Aydınlanmacılığında Felsefe, Soüsyal Bilimler ve Siyaset

Gürol Irzık: Yöntemsel Bireycilik-Bütünselcilik Tartışmasına Bir Katkı

Ferda Keskin: Akıl, Arzu, Yöntem

Milay Köktürk: Kültür Teorisi Zorunluluğu ve Halkbilim Örneği

Uluğ Nutku: Felsefenin Sosyal Bilimlerle Ortak Sorunları ve ORtak Olmayan Çözümleme Tarzları

Doğan Özlem: Bir Bilimler Grubuna Ad Koymak

Eyüp Özveren: Sokakta Ayakk Sesleri: Kurumsal İKtisat'ın Penceresinden Felsefe ve Sosyal Bilimler

Deniz Soysal: Dilthey ve Doğa Bilimleri/Sosyal Bilimler Aynasında Nesnellik Kavramı

İlhan Tekeli: Çok Paradigmalı Bir Sosyal Bilim Alanında Yaşamak

Sosyal Bilimler ve Sosyolojinin Gündemindeki Kimi Tartışmalar

Mehmet H. Akın: Felsefenin Asi Çocukları Sosyal Bilimler: Sosyoloji Örneğinde Bir Değerlendirme

Yasin Aktay: Sosyolojinin Yitik İmgelemi

Ayça G. Bakacak: Husserl'in Fenomenolojisi'nin Sosyoloji'deki Yansıması: Fenomolojik Sosyoloji

Güney Çeğin: Bütünselci Bir Sosyal Bilim Projesi: Pierre Bourdien ve Bilimsel Eylemin Üçlü Epistemolojik Hiyerarşisi

Nilgün Çelebi: Değişen Nedensellik: Neden mi? Niçin mi?

Bülent Gözkan: Alan Sokal'ın “Büyüyü Bozan” Makalesi ve Düşündürdükleri

Nurgün Oktik: Yapı ve Değişme Araştırmalarında Arayışlar

Vefa Saygın Öğütle: Sosyal Bilimlerde Psikolojizm: Psikolojik Bir Fenomen Olarak “Birey” İdeolojisi

Pınar Öktem: Epistemolojik Kökenleri ve Uygulama Pratikleriyle Batı Sosyolojisinde Nitel Araştırma Geleneğinin Taihçesi

Soner Soysal: Bilimlere Yol Gösterici Olarak Herbert Marcuse'nin ‘Söylem Evlerinin Kapanışı' Düşüncesi

Nevdet Subaşı: Sosyal Bilimsel İLgide Meşruiyet Sorunu-'Normal Bilim' ve Hakikat Rejim(ler)i

Hasan Şen: Türk Modernleşmesine Kavramsal Bir Bakış

Felsefe ile sosyal bilimler arasındaki ilişkinin tarihine baktığımızda, ortaya çıkış ve gelişimlerini adet olduğu üzere 1840'lı yıllardan itibaren başlattığımız sosyal bilimler, bu ortaya çıkış ve gelişimi, büyük ölçüde, filozof ve sosyal bilimci kimliklerini birlikte taşıyan ustaların, Comte, Marx, Dilthey, Max Weber gibi adların girişimine borçludurlar. Ne var ki, 20. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren sosyal bilimlerin büyük kısmında arkalarındaki felsefi mirastan kurtulma eğiliminin, redd-i miras arzusunun kuvvetlendiğini gözlüyoruz. Bu eğilim, bu arzu, 20. yüzyılın üçüncü çeyreğinin başına kadar, yarım yüzyıla yakın süre, felsefe ile sosyal bilimlerin birbirlerinden uzaklaşmalarına, hatta aralarının açılmasına neden olmuştur. Ben, bir felsefeci olarak, bu durumdan en büyük zararı bizzat sosyal bilimlerin görmüş olduğu kanısındayım. Son yirmi, otuz yıldır felsefe ve sosyal bilimler arasındaki ilişkinin yeniden ve olumlu bir ilişki olarak kurulduğunu söylemek, herhalde bir abartma olmaz. Bunun, ülkemiz bilim ve düşünce çevreleri, hele akademyası için özellikle önem taşıdığını düşünüyorum. Demin sözünü ettiğim yarım yüzyıllık dönem, (daha öncesi tabii ki varsa da) bizde sosyal bilimlerin Batı'dan alınıp öğrenildiği dönemdir de. Ve bu dönem, felsefe ile sosyal bilimlerin aralarının açık olduğu bir dönem olması ve yerleşik bir felsefe geleneğinin bulunmaması bir yana, hatta felsefenin ülkemizde henüz daha bir üniversiter disiplin haline bile yeni yeni gelmeye başlaması nedeniyle, sosyal bilimlerin (istisnalar dışında) ülkemizde büyük ölçüde felsefe ile etkileşime girmediği bir dönem olmuştur. Son yıllarda etkileşimsizliğin git gide azaldığını, hatta bazı Batı ülkeleri için bile yeni sayılabilecek bir alan olarak "sosyal bilimler felsefesi”nin bile öğretim programlarına girmeye başladığını görmek kadar, yeni sosyal bilim alanları olarak bir "felsefe sosyolojisi”nden, "felsefe antropolojisi"nden söz edenlerin, bu konuda çalışanların ortaya çıkmaya başladığını görmek de sevindiricidir. Fakat bu etkileşim konusunda alınacak daha uzun mesafeler olduğu da açıktır. Sempozyumumuz bu mesafelerin kısalmasında mütevazi bir katkı sağladığı oranda, amacına ulaşmış olacaktır. Prof. Dr. Doğan ÖZLEM

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat