^{#smrgKİTABEVİ} Eleştiriyi Çalmak -

Eleştiriyi Çalmak. 2008'den bu yana Birgün, Yurt ve Sol gazetelerinde, siyasetten sanata ve popüler kültüre dair yazdığım yazıların ana başlığıydı. Bu başlıktan hiç kurtulamadım. Çünkü hep mücadele ettiğim 1990 sonrası hegemonik atmosferi ve bu atmosfer karşısındaki duruşumu belirleyen bir vazgeçilmezdi. Kavram, öncelikle 1980 sonrası neoliberal hegemonya içindeki bir “kapma” faaliyetini gösteriyordu. Daha çok kültür endüstrisi ve sol liberalizm üzerinden ivmelenen eleştirel teorinin içerilmesi ve evcilleştirilmesiydi. Yani kapitalist hegemonyaya yönelmiş kavramların bizat hegemonyaya dahil edilmesi. Bu bir tarafıyla estetik modernizmin en büyük atılımı olan avangardın başarısızlığını, politikanın jestüel hale gelmesini, estetize edilmesini ve “içeri” alınmasını da anlatıyor. Yani bizden çalınanlar...

Çalmak ayrıca bir uğraşı ifade ediyor; sürekli bir bağlamlandırma, konumlandırma uğraşını. Eleştiriyi Çalmak'ın “olumlu” diğer anlamı ise buradan geliyor. Bizden alınanı, yani eleştirel olanı, konformist ve sinik pütürlerinden ayıklayıp, gerçek yerinde tekrar konumlandırmak. Bu ise politik bir anlayışı zorunlu kılıyor.

Bu kitap, 2015'de yayınladığım Kriz ve Kritik kitabının devamı niteliğindeki yazılardan oluşuyor. Bazıları yayınlanmamış sanatçı kitapları için, ya da sanatonline, sanatatak gibi sitelerde yazdığım, ya da yeniden kaleme aldığım yazıların bir derlemesi. Derlemeye Birgün'de yazdığım ve uzun süredir sorulan yeni Türkiye başta olmak üzere sinema yazılarını da dahil ettim. Sinema üzerine yazıların odağında “görsel ideoloji” tartışması yatıyor. Bu ise bu alanı, sanat üzerine yazdığım diğer yazılara bağlıyor. Fakat yine de kitaptaki yazıların çekirdeğinde çağdaş sanat ve sorunları duruyor. Elbette zorunlu tekrarlar barındıran bazı yazılar kitabın başlığını birebir kapsamıyor. Ama damarlarında aynı sezginin olduğunu okur hissedebilir. Dert hep aynı!

Çünkü kriz varsa eleştiri var....

Bu kitap, 2015'de yayınladığım Kriz ve Kritik kitabının devamı niteliğindeki yazılardan oluşuyor. Bazıları yayınlanmamış sanatçı kitapları için, ya da sanatonline, sanatatak gibi sitelerde yazdığım, ya da yeniden kaleme aldığım yazıların bir derlemesi.

Derlemeye BirGün'de yazdığım ve uzun süredir sorulan yeni Türkiye başta olmak üzere sinema yazılarını da dahil ettim. Sinema üzerine yazıların odağında 'görsel ideoloji' tartışması yatıyor…