#smrgSAHAF Dünyaya Gelmek - Dile Gelmek ( Frankfurt Dersleri ) - 2005

Basıldığı Matbaa:
Devran Matbaacılık
Dizi Adı:
Felsefe
ISBN-10:
9789756122143
Stok Kodu:
1199066174
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
151 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005
Çeviren:
Gürsel Uyanık, Ahmet Sarı
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199066174
452107
Dünyaya Gelmek - Dile Gelmek ( Frankfurt Dersleri ) -        2005
Dünyaya Gelmek - Dile Gelmek ( Frankfurt Dersleri ) - 2005 #smrgSAHAF
0.00
Ben, bayanlar ve baylar, her yaşama başlangıçtan beri eklemlenen toplanmış yazılar için 'dövme yapmak' deyiminden başka daha uygun bir deyim bulamıyorum. Bu deyimi her şeyden önce değişmecesel anlamda kullanıyorum, bunu kullanırken ortaçağdaki hacıların boyadıkları derilerini ya da denizcilerin, uzaklardan gelen yabancıların, panayırda gösteri yapanların ya da 18. yüzyılın sonlarından beri derilerinde silinmeyen resimler taşıma büyüsüne kapılan fetişistlerin vücutlarını düşünmüyorum. Benim düşündüğüm şey, bize temel sözcüklerimizi önceden söyleyen ve temel imgelerimize kızgın bir şey ile vuran ruh dövmeleridir; bunlar anlam düğümlenmesi ve yaşantının açtığı yot olarak içimize saplanan sinir dövmeleridir; bunlar tehlike ve eylem, geri çekilme ve özlem için sinyaller gönderen, algılanan şeylerin beyindeki fizyolojik izleridir. Bu açıdan bakıldığında daha sonra sayfa yazıcıları olacak yazılmış sayfalardan söz etmem yeterli değil. Yazmanın yaptığı bir tür erken programlama, gelişigüzel öğrenilmiş bir şey değildir. Şiirin temel sözcükleri kendilerini, hiçbir eğitimin tam örtemediği ve hiçbir konuşmanın tam olarak gizleyemediği varoluşsal dövmeler üzerine kurarlar. Şiir, ruha vurulan damgadan konuşur, tenin altına sokulmuş kişilik özelliklerinden söz eder. Bu eski işaret diline gelişmiş yazınsal konuşma da girer, onlar yoluyla yazanlar varoluşa kavuşurlar. -PETER SLOTERDIJK (Kitaptan)
Ben, bayanlar ve baylar, her yaşama başlangıçtan beri eklemlenen toplanmış yazılar için 'dövme yapmak' deyiminden başka daha uygun bir deyim bulamıyorum. Bu deyimi her şeyden önce değişmecesel anlamda kullanıyorum, bunu kullanırken ortaçağdaki hacıların boyadıkları derilerini ya da denizcilerin, uzaklardan gelen yabancıların, panayırda gösteri yapanların ya da 18. yüzyılın sonlarından beri derilerinde silinmeyen resimler taşıma büyüsüne kapılan fetişistlerin vücutlarını düşünmüyorum. Benim düşündüğüm şey, bize temel sözcüklerimizi önceden söyleyen ve temel imgelerimize kızgın bir şey ile vuran ruh dövmeleridir; bunlar anlam düğümlenmesi ve yaşantının açtığı yot olarak içimize saplanan sinir dövmeleridir; bunlar tehlike ve eylem, geri çekilme ve özlem için sinyaller gönderen, algılanan şeylerin beyindeki fizyolojik izleridir. Bu açıdan bakıldığında daha sonra sayfa yazıcıları olacak yazılmış sayfalardan söz etmem yeterli değil. Yazmanın yaptığı bir tür erken programlama, gelişigüzel öğrenilmiş bir şey değildir. Şiirin temel sözcükleri kendilerini, hiçbir eğitimin tam örtemediği ve hiçbir konuşmanın tam olarak gizleyemediği varoluşsal dövmeler üzerine kurarlar. Şiir, ruha vurulan damgadan konuşur, tenin altına sokulmuş kişilik özelliklerinden söz eder. Bu eski işaret diline gelişmiş yazınsal konuşma da girer, onlar yoluyla yazanlar varoluşa kavuşurlar. -PETER SLOTERDIJK (Kitaptan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat