#smrgSAHAF Denizci Hasan ( Hasan Mellah ) 3 Cilt TAKIM - 1975

Basıldığı Matbaa:
Milli Eğitim Basımevi
Dizi Adı:
1000 Temel Eser Dizisi
Hazırlayan:
Kenan Akyüz
Stok Kodu:
1199063305
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
1223 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1975
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199063305
449249
Denizci Hasan ( Hasan Mellah ) 3 Cilt TAKIM -        1975
Denizci Hasan ( Hasan Mellah ) 3 Cilt TAKIM - 1975 #smrgSAHAF
0.00
Batılı teknikteki roman Türk edebiyatmda 1870 den sonra başlar ve iki ayrı yolda gelişir. Bu yollardan birisinde Nâmık Kemâl, ötekisinde de Ahmed Midhat görülürler. Genel olarak, romanın gayesinde birleşen, romanın "okuyucuya sâdece zevk vermek için değil, aynı zamanda, medenî bir insana gerekli birtakım bilgileri de vermek için" yazıldığını kabul eden bu iki büyük yazar, romanın yazılış tarzında yâni tekniği ile dil ve üslûbunda biri birilerinden ayrılırlar. Bu ayrılık, önce seçtikleri okuyucuların kültürel durumundan doğar. Nâmık Kemâl, okuyucu olarak, sayıları pek az olan aydınları; Ahmed Mithad da, sayıları pek çok olan fakat okuyup yazması hiç olmayan veya az olanları seçerler. Okuyucuların kültür seviyeleri arasındaki bu büyük ayrılık, elbette ki, onlar için yazılacak eserlerin yazılışında da büyük farklar yapar. Ancak, "İnsan, eğlenerek istifâde etmek istiyor" (intibâh, önsöz) diyen Nâmık Kemâl, Batı'nın tekniğini mümkün olan en ileri seviyesinde almak ve, okuyucuya daha az bilgi vermek pahasına da olsa, sanat eserine en büyük saygıyı göstermek, romanın edebi değerini titizlikle korumak gerektiği inancındadır. Bu sebeple, "okuyucuya bilgi verebilmek için, her çâreye ve şaklabanlığa başvurulamaz. Bu tutum, Şark hikayeciliğin tutumudur." (intihab, önsöz) önsöz) der ve, batılı bir edebiyat kurmak kararında olduğumuza göre, Doğu'ya âit alışkanlıkları ve tutumları tamâmıyle bırakmak zorunda olduğumuzu söyler. Çünki "roman, ciddi bir edebi eserdir ve Avrupa'da çok ilerlemiştir." (Celâleddin Harzemşah, önsöz). Ona göre, bir romanın vakası gerçek yâni olmuş bir vaka da olabilir, olmamış fakat gerçeğe benzeyen bir vaka da. Ancak, sâdece, içi boş olaylardan ibaret olamaz.

Ahmed Midhat ise onun edebi bir eser olarak değerini koruma pahasına, okuyucularına vermek istediği bilgiden fedakarlık etmek düşüncesinde değildir. Çünkü onun okuyucularının, edebi değerden çok, bilgiye ihtiyaçları vardır. (Önsözden)

Batılı teknikteki roman Türk edebiyatmda 1870 den sonra başlar ve iki ayrı yolda gelişir. Bu yollardan birisinde Nâmık Kemâl, ötekisinde de Ahmed Midhat görülürler. Genel olarak, romanın gayesinde birleşen, romanın "okuyucuya sâdece zevk vermek için değil, aynı zamanda, medenî bir insana gerekli birtakım bilgileri de vermek için" yazıldığını kabul eden bu iki büyük yazar, romanın yazılış tarzında yâni tekniği ile dil ve üslûbunda biri birilerinden ayrılırlar. Bu ayrılık, önce seçtikleri okuyucuların kültürel durumundan doğar. Nâmık Kemâl, okuyucu olarak, sayıları pek az olan aydınları; Ahmed Mithad da, sayıları pek çok olan fakat okuyup yazması hiç olmayan veya az olanları seçerler. Okuyucuların kültür seviyeleri arasındaki bu büyük ayrılık, elbette ki, onlar için yazılacak eserlerin yazılışında da büyük farklar yapar. Ancak, "İnsan, eğlenerek istifâde etmek istiyor" (intibâh, önsöz) diyen Nâmık Kemâl, Batı'nın tekniğini mümkün olan en ileri seviyesinde almak ve, okuyucuya daha az bilgi vermek pahasına da olsa, sanat eserine en büyük saygıyı göstermek, romanın edebi değerini titizlikle korumak gerektiği inancındadır. Bu sebeple, "okuyucuya bilgi verebilmek için, her çâreye ve şaklabanlığa başvurulamaz. Bu tutum, Şark hikayeciliğin tutumudur." (intihab, önsöz) önsöz) der ve, batılı bir edebiyat kurmak kararında olduğumuza göre, Doğu'ya âit alışkanlıkları ve tutumları tamâmıyle bırakmak zorunda olduğumuzu söyler. Çünki "roman, ciddi bir edebi eserdir ve Avrupa'da çok ilerlemiştir." (Celâleddin Harzemşah, önsöz). Ona göre, bir romanın vakası gerçek yâni olmuş bir vaka da olabilir, olmamış fakat gerçeğe benzeyen bir vaka da. Ancak, sâdece, içi boş olaylardan ibaret olamaz.

Ahmed Midhat ise onun edebi bir eser olarak değerini koruma pahasına, okuyucularına vermek istediği bilgiden fedakarlık etmek düşüncesinde değildir. Çünkü onun okuyucularının, edebi değerden çok, bilgiye ihtiyaçları vardır. (Önsözden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat