#smrgSAHAF Cezâyir Hâtıratından (Osmanlıca Metni İle Birlikte -

Hazırlayan:
Selman Öksüzler
Stok Kodu:
1199098780
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
121 s. + O
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199098780
484583
Cezâyir Hâtıratından (Osmanlıca Metni İle Birlikte -
Cezâyir Hâtıratından (Osmanlıca Metni İle Birlikte - #smrgSAHAF
0.00
1906 Kahire (Matba'a-ı İctihad) Osmanlıca baskısının tıpkıbasımı ile Latin harflerine transkripsiyonu.

“Burada ilk önce görmek istediğim şey ne oldu sanırsınız? İlk işim eskilerin eserlerini aramak oldu. Frenk istilacıları bu eserleri yıkmışlar, yakmışlar, pek az bir kısmını bırakmışlar. Zamanla onu da imha edecekler. Hatta ben burada iken eski surlardan kalan bazı kemerleri yıkarak azametli buhranlar geçirmiş büyük büyük taşlarını kesiyorlardı. Onları apartman inşasında kullanıyorlarmış. Menkul veya gayr-ı menkul nerede bir eski eser görsem müşahedesiyle ruhum zevk duyuyordu. Eski eserlere saygı duymanın, kıymet bilirliğin seçkin özelliklerinden olduğuna, eskileri ululamanın her nasıl olursa olsun çağdaş insanları aldatma sonucunu çıkarmanın bir hata olduğunu kabul ediyorum. Biz Türkler öyle şanlı, azametli bir geçmişe sahibiz ki onların eserlerini gereken biçimde araştırmak ve mümkün olduğu kadar eserleri izlemek şu son zamanlarda düştüğümüz aşağılanmadan kurtulmak için ruhumuza gayret hissi verebiliyor. Eskilerin gösterdiği bunca faaliyet ve metanet hakkında düşünceye dalmak, uyuşmuş kalmış olan millî hislerimizde bir kıvılcım meydana getirir.”

1906 Kahire (Matba'a-ı İctihad) Osmanlıca baskısının tıpkıbasımı ile Latin harflerine transkripsiyonu.

“Burada ilk önce görmek istediğim şey ne oldu sanırsınız? İlk işim eskilerin eserlerini aramak oldu. Frenk istilacıları bu eserleri yıkmışlar, yakmışlar, pek az bir kısmını bırakmışlar. Zamanla onu da imha edecekler. Hatta ben burada iken eski surlardan kalan bazı kemerleri yıkarak azametli buhranlar geçirmiş büyük büyük taşlarını kesiyorlardı. Onları apartman inşasında kullanıyorlarmış. Menkul veya gayr-ı menkul nerede bir eski eser görsem müşahedesiyle ruhum zevk duyuyordu. Eski eserlere saygı duymanın, kıymet bilirliğin seçkin özelliklerinden olduğuna, eskileri ululamanın her nasıl olursa olsun çağdaş insanları aldatma sonucunu çıkarmanın bir hata olduğunu kabul ediyorum. Biz Türkler öyle şanlı, azametli bir geçmişe sahibiz ki onların eserlerini gereken biçimde araştırmak ve mümkün olduğu kadar eserleri izlemek şu son zamanlarda düştüğümüz aşağılanmadan kurtulmak için ruhumuza gayret hissi verebiliyor. Eskilerin gösterdiği bunca faaliyet ve metanet hakkında düşünceye dalmak, uyuşmuş kalmış olan millî hislerimizde bir kıvılcım meydana getirir.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat