“Şemsi Arar sıra düştükçe emlak komisyonculuuğu ediyordu ama evvelce gazetelerde zabıta muhbirliği yapmış, Pire Mehmedin Maceraları başlığı ile bir seri polis hikayeleri yazdıktan sonra da Amerikan usulü Arar-Bulur isminde hususi bir detektif bürosu açmış, yürütemediğinden kapatmıştı. Tam kararlaştırılan saatte Hayret Efendi yalısının cadde üzerindeki demir kapısı önüne geldi. Zile basacaktı, hacet kalmadı.”
Bu, Bizim Hayatımız, Osmanlı Devleti'nin son zamanlarında, Mısır kapı kethüdası şair Hayret Efendi'nin torunu olan Mazlum Sami'nin gençlik yıllarında, konak hizmetlilerinden Hüsniye ile yaşadığı aşkı ve yıllar sonra tekrar bu aşkın peşine düşmesini konu alıyor. Refik Halid Karay, okuyucuyu romana dahil etmedeki ustalığı ile İstanbul'un günümüzde kaybolmuş konak hayatını, aşkı, pişmanlığı, yalnızlığı ve özlemi en yoğun biçimde yaşatıyor.
“Şemsi Arar sıra düştükçe emlak komisyonculuuğu ediyordu ama evvelce gazetelerde zabıta muhbirliği yapmış, Pire Mehmedin Maceraları başlığı ile bir seri polis hikayeleri yazdıktan sonra da Amerikan usulü Arar-Bulur isminde hususi bir detektif bürosu açmış, yürütemediğinden kapatmıştı. Tam kararlaştırılan saatte Hayret Efendi yalısının cadde üzerindeki demir kapısı önüne geldi. Zile basacaktı, hacet kalmadı.”
Bu, Bizim Hayatımız, Osmanlı Devleti'nin son zamanlarında, Mısır kapı kethüdası şair Hayret Efendi'nin torunu olan Mazlum Sami'nin gençlik yıllarında, konak hizmetlilerinden Hüsniye ile yaşadığı aşkı ve yıllar sonra tekrar bu aşkın peşine düşmesini konu alıyor. Refik Halid Karay, okuyucuyu romana dahil etmedeki ustalığı ile İstanbul'un günümüzde kaybolmuş konak hayatını, aşkı, pişmanlığı, yalnızlığı ve özlemi en yoğun biçimde yaşatıyor.