#smrgKİTABEVİ Boşuna mı Çiğnedik: Anılar - 2006

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Yazın Matbaacılık
Dizi Adı:
Anı Dizisi
ISBN-10:
9757991341
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199069832
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
784 s. + 8 s. Fotoğraf
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199069832
455739
Boşuna mı Çiğnedik: Anılar -        2006
Boşuna mı Çiğnedik: Anılar - 2006 #smrgKİTABEVİ
0.00
'Yaşadığım dönemin devrimci tarihini aydınlatmak, Türkiye'nin devrimci hareketinin tarihini belgelemek gibi iddialı bir amacım yok. Yaşadığım 65 yıl içinde gerek Türkiye'de gerekse dünyada pek çok olaylar oldu ve değişiklikler gerçekleşti. Bunlar benim yaşamımı da etkilediler elbette. Kimileri çok derin izler bıraktı bende. Dolayısıyla okuyucuya ilginç gelebilir. Her insanın yaşamı, insan olmakla, kulak kabartılmaya ¥eğer diyorum. Yeter ki yüreğini koyarak bunu sunmayı bilsin. Türkiye'nin marksist devrimci hareketini bir ucundan gücü yettiğince tutmuş dürüst bir insanın, bir insan olarak ve özellikle de Türkiye'li bir kadın olarak yaşamını, kişiliğini oluşturan ögeleri de dikkate alarak, yalın bir biçimde anlatmağa çalıştım. Evet, okuyucu ile birlikte, 'Boşuna mı çiğnedik bu dünyayı?' sorusuna yanıt bulmaya çalışmak istedim işte. Umarım çabamız boşa gitmeyecektir.

Anılar arasında geriye doğru gezintilerim, hep aydınlık bir bahçede son bulur. Birkaç basamakla inilen, ulu ağaçlarla çevrili bu avlu bir köşkün kapı önüdür. İstanbul'un Anadolu yakasında Küçüksu Çayırı'nın arka sırtlarına oturtulmuş oldukça büyük ahşap bir yapıdır köşk. Kıvırcık kara saçlarıyla bir küçük kız dolanır oralarda. Tavuklar, kediler var çevrede. Bir yerlede bağlı bir bekçi köpeği. Mevsim ilerlemiş bahar olsa gerek. Dalların arasından süzülen gün ışığı aydınlık ve ılık bir mutuluk gibi yağar sanki. Yaprakların hareketlerinde oynaşan maviler ve yeşiller güneşin parıltılarıyla yaldızlanarak yaşam sevininin ve doğa sevgisinin ilk ışıtılarını serper kızın üzerine. İlk kez o yüce doğa içinde birim, yaşayan bağımsız bir birim olarak onunla bütünleşmenin anıya dönüşecek algılanışıdır bu an..

'Yaşadığım dönemin devrimci tarihini aydınlatmak, Türkiye'nin devrimci hareketinin tarihini belgelemek gibi iddialı bir amacım yok. Yaşadığım 65 yıl içinde gerek Türkiye'de gerekse dünyada pek çok olaylar oldu ve değişiklikler gerçekleşti. Bunlar benim yaşamımı da etkilediler elbette. Kimileri çok derin izler bıraktı bende. Dolayısıyla okuyucuya ilginç gelebilir. Her insanın yaşamı, insan olmakla, kulak kabartılmaya ¥eğer diyorum. Yeter ki yüreğini koyarak bunu sunmayı bilsin. Türkiye'nin marksist devrimci hareketini bir ucundan gücü yettiğince tutmuş dürüst bir insanın, bir insan olarak ve özellikle de Türkiye'li bir kadın olarak yaşamını, kişiliğini oluşturan ögeleri de dikkate alarak, yalın bir biçimde anlatmağa çalıştım. Evet, okuyucu ile birlikte, 'Boşuna mı çiğnedik bu dünyayı?' sorusuna yanıt bulmaya çalışmak istedim işte. Umarım çabamız boşa gitmeyecektir.

Anılar arasında geriye doğru gezintilerim, hep aydınlık bir bahçede son bulur. Birkaç basamakla inilen, ulu ağaçlarla çevrili bu avlu bir köşkün kapı önüdür. İstanbul'un Anadolu yakasında Küçüksu Çayırı'nın arka sırtlarına oturtulmuş oldukça büyük ahşap bir yapıdır köşk. Kıvırcık kara saçlarıyla bir küçük kız dolanır oralarda. Tavuklar, kediler var çevrede. Bir yerlede bağlı bir bekçi köpeği. Mevsim ilerlemiş bahar olsa gerek. Dalların arasından süzülen gün ışığı aydınlık ve ılık bir mutuluk gibi yağar sanki. Yaprakların hareketlerinde oynaşan maviler ve yeşiller güneşin parıltılarıyla yaldızlanarak yaşam sevininin ve doğa sevgisinin ilk ışıtılarını serper kızın üzerine. İlk kez o yüce doğa içinde birim, yaşayan bağımsız bir birim olarak onunla bütünleşmenin anıya dönüşecek algılanışıdır bu an..

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat