#smrgSAHAF Angela Borgia -

Stok Kodu:
1199062731
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
183 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1946
Çeviren:
Ethem Derviş Deriş
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199062731
448675
Angela Borgia -
Angela Borgia - #smrgSAHAF
0.00
Ferrara veliahtının nikâhlısı, Papanın kızı donna Lucrezzia, yeni başşehrine götürülürken, kocası, duka Alphonso d'Este, parlak zafer alayının başında yürüyordu. Bu prenses de, üniversite profesörlerinin başlan üstünde taşıdıkları bir al sayeban altında kar gibi beyaz bir alay atının sırtında, alayın tam ortasında gidiyordu.

Bu değerli adamlar sayebanın yanında dörder dörder, büyük bir saygı ile adım adım ilerliyorlardı. Bunların yanı sıra daha sekizer profesör, yaldızlı direkler başındaki nöbetlerini almak ve bu hizmet ve şereften kendilerine de pay ayırtmak için yürüyorlardı. Arada sırada, bunlardan bazıları, düşünceli bakışlarını, altın rengi saçları rüzgârda uçuşan, nurlu, tatlı renkli mahlûka doğru yükseltiyordu. Tabiiye profesörü onun açık renkli gözlerinin ferini tetkik ve tahlil ediyor, fakat ifade ettiği mânayı tespit edemiyordu; alnındaki kırışıklardan, ifsat edilemez bir İnsan olduğu anlaşılan ahlakiyat profesörü ise, korkunç ve günahkâr geçmişine rağmen bu kadar neşeli ve tasasız bir mahlûkun, bir insan olmasının mümkün olup olamayacağını, yahut da donna Lucrezzia'nın, bilinmeyen kanunlara tâbi şeytanla insan arasında bir şey mi olduğunu, kendi kendine ciddiyetle soruyordu. (Kitaptan)

Ferrara veliahtının nikâhlısı, Papanın kızı donna Lucrezzia, yeni başşehrine götürülürken, kocası, duka Alphonso d'Este, parlak zafer alayının başında yürüyordu. Bu prenses de, üniversite profesörlerinin başlan üstünde taşıdıkları bir al sayeban altında kar gibi beyaz bir alay atının sırtında, alayın tam ortasında gidiyordu.

Bu değerli adamlar sayebanın yanında dörder dörder, büyük bir saygı ile adım adım ilerliyorlardı. Bunların yanı sıra daha sekizer profesör, yaldızlı direkler başındaki nöbetlerini almak ve bu hizmet ve şereften kendilerine de pay ayırtmak için yürüyorlardı. Arada sırada, bunlardan bazıları, düşünceli bakışlarını, altın rengi saçları rüzgârda uçuşan, nurlu, tatlı renkli mahlûka doğru yükseltiyordu. Tabiiye profesörü onun açık renkli gözlerinin ferini tetkik ve tahlil ediyor, fakat ifade ettiği mânayı tespit edemiyordu; alnındaki kırışıklardan, ifsat edilemez bir İnsan olduğu anlaşılan ahlakiyat profesörü ise, korkunç ve günahkâr geçmişine rağmen bu kadar neşeli ve tasasız bir mahlûkun, bir insan olmasının mümkün olup olamayacağını, yahut da donna Lucrezzia'nın, bilinmeyen kanunlara tâbi şeytanla insan arasında bir şey mi olduğunu, kendi kendine ciddiyetle soruyordu. (Kitaptan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat