Erendiz Atasü'nün yirmi beş yıllık yazarlık ustalığıyla ördüğü Açıkoturumlar Çağı, hiçbir yerde temsil edilemeyen benliklerimizin öyküsü. Atasü romanında, boş laflarla uğuldayan bir toplumda, sevişmekten siyasal muhalefete kadar eylemlerimizin gerçekte neyi temsil ettiğini, ne ifade ettiğini sorguluyor; hepimizin diline takılıp da bir türlü soramadıklarımızı dile getiriyor. Coşkusu, suskunluğu, dehşeti ve kıstırılmışlığıyla 20. yüzyıl sonu Türkiye'sinin, kadın olmanın gücünün ve kırılganlığının farkında bir kalem tarafından çizilmiş, unutulamayacak portresi. (Arka kapaktan)
Erendiz Atasü'nün yirmi beş yıllık yazarlık ustalığıyla ördüğü Açıkoturumlar Çağı, hiçbir yerde temsil edilemeyen benliklerimizin öyküsü. Atasü romanında, boş laflarla uğuldayan bir toplumda, sevişmekten siyasal muhalefete kadar eylemlerimizin gerçekte neyi temsil ettiğini, ne ifade ettiğini sorguluyor; hepimizin diline takılıp da bir türlü soramadıklarımızı dile getiriyor. Coşkusu, suskunluğu, dehşeti ve kıstırılmışlığıyla 20. yüzyıl sonu Türkiye'sinin, kadın olmanın gücünün ve kırılganlığının farkında bir kalem tarafından çizilmiş, unutulamayacak portresi. (Arka kapaktan)