Boyuna unuturuz. Batıda sosyalizm ne zaman, nasıl ve niçin doğdu?
Batıda, derebeyi düzeni köklerinden yolundu. Ortaçağın antika ağaları yerine, yeni sanayinin açtığı evren pazarına ayak uydurup yontulmuş modern emlâk sahipleri geçti. Derebeyliğin yıkılış ayaklanmaları içinde silah arkadaşlığı yapılırken alevlenmiş halk ve işçi hareketleri önünde ansızın ürken işveren sınıfı, toplum içinde insanın insanı işletme ve sömürmesinin inceliklerini denemiş ortak aradı. Bu uğurda, tek başına dizginleyemediği sarsıntılarla herşeyi kaybetmektense, büyük arazi sahiplerine ‘kılıçlarının hakkı' olan ‘rant' adlı ‘arslan payı'nı tanıyıp uzlaşmaktan başka yol bulamadı. Üst sınıfların ekonomi temelinde yaptıkları bu rant, kâr paylaşımı, devlet ve siyaset alanlarında paylaştıkları işbölümü ile perçinlendi. Modern ‘serbest rekabet' yasalarına uygun ‘hür parlamento' düzeni sağlandı. Bu esnek sıkıyönetim altında yalnız kalan, ekonomide işleyici kol, politikada vergi ve oy ödeyici kul durumuna giren işçi sınıfı, devlet dışında başının çaresine baktı. Ortaçağ toplumundan kendi saflarına ve çevresine düşmüş zümre ve tabakaların çeşitli insan ve eğilimlerine göre bir sürü "sosyalizm"lere sarılma yollarına girdi. Demek, Batıda sosyalizm, devletin dışında ve karşısında doğdu. Devletçiliğe hâlâ, bir türlü, kolay kolay ısındırılamadı.” (Kitaptan)
Boyuna unuturuz. Batıda sosyalizm ne zaman, nasıl ve niçin doğdu?
Batıda, derebeyi düzeni köklerinden yolundu. Ortaçağın antika ağaları yerine, yeni sanayinin açtığı evren pazarına ayak uydurup yontulmuş modern emlâk sahipleri geçti. Derebeyliğin yıkılış ayaklanmaları içinde silah arkadaşlığı yapılırken alevlenmiş halk ve işçi hareketleri önünde ansızın ürken işveren sınıfı, toplum içinde insanın insanı işletme ve sömürmesinin inceliklerini denemiş ortak aradı. Bu uğurda, tek başına dizginleyemediği sarsıntılarla herşeyi kaybetmektense, büyük arazi sahiplerine ‘kılıçlarının hakkı' olan ‘rant' adlı ‘arslan payı'nı tanıyıp uzlaşmaktan başka yol bulamadı. Üst sınıfların ekonomi temelinde yaptıkları bu rant, kâr paylaşımı, devlet ve siyaset alanlarında paylaştıkları işbölümü ile perçinlendi. Modern ‘serbest rekabet' yasalarına uygun ‘hür parlamento' düzeni sağlandı. Bu esnek sıkıyönetim altında yalnız kalan, ekonomide işleyici kol, politikada vergi ve oy ödeyici kul durumuna giren işçi sınıfı, devlet dışında başının çaresine baktı. Ortaçağ toplumundan kendi saflarına ve çevresine düşmüş zümre ve tabakaların çeşitli insan ve eğilimlerine göre bir sürü "sosyalizm"lere sarılma yollarına girdi. Demek, Batıda sosyalizm, devletin dışında ve karşısında doğdu. Devletçiliğe hâlâ, bir türlü, kolay kolay ısındırılamadı.” (Kitaptan)