#smrgSAHAF Yüz: 1981 -

Stok Kodu:
1199012342
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
428 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2000
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199012342
398503
Yüz: 1981 -
Yüz: 1981 - #smrgSAHAF
0.00
Bu roman bugünkü hayatımıza tutulmuş bir ayna.
Hiçbir hayatın başrolünü oynamaya kalkışmamış, tutkuyla arasına sisli bir uzaklık yerleştirmiş, ilişkiyi aşka yeğleyen, erdemler ve ideallerle akrabalığı olmayan, yüzündeki gizin peşine düşen bir anti-kahraman.
Ve hepsi ayrı bir renk taşıyan altı kadın: Siyah, hayır siyahtan daha kara Ziynet; hüznün sarı rengini taiıyan Duygu; su gibi berrak neşesi için maviyi hak eden Sevda; masumiyetin beyazına sarınan Ferda; kesinlikle kırmızıdan başka renkle anılamayacak olan Nazan ve bir gökkuşağını andıran Işık.
Ve tıpkı Tanrı gibi görülmeyen, ancak varlığına ilişkin kanıtlar bulunan aşk: Görmeden inandığımız, insanın kendi yıkımından haz duymak anlamına gelen bu duygunun, büyük ve anlamlı bir bütün oluşturan altı kadınla irdelenişi.
Ve bir ülke: Adından başka her şeyiyle erkeksi, son kırk yılı ancak cinayetler tarihi olarak özetlenebilecek, belleğini yitirmiş ülkemiz; bizim ülkemiz.
Ve bir de yaklaşık yirmi beş yıllık edebi serüveniyle, her zaman o günün insanının dramını yakalamanın peşine düşmüş, yazarlık kaynağını toplumsal acılar ve duyarlılıkla beslsysn dev bir romancı: Mehmet Eroğlu.
Bu roman bugünkü hayatımıza tutulmuş bir ayna.
Hiçbir hayatın başrolünü oynamaya kalkışmamış, tutkuyla arasına sisli bir uzaklık yerleştirmiş, ilişkiyi aşka yeğleyen, erdemler ve ideallerle akrabalığı olmayan, yüzündeki gizin peşine düşen bir anti-kahraman.
Ve hepsi ayrı bir renk taşıyan altı kadın: Siyah, hayır siyahtan daha kara Ziynet; hüznün sarı rengini taiıyan Duygu; su gibi berrak neşesi için maviyi hak eden Sevda; masumiyetin beyazına sarınan Ferda; kesinlikle kırmızıdan başka renkle anılamayacak olan Nazan ve bir gökkuşağını andıran Işık.
Ve tıpkı Tanrı gibi görülmeyen, ancak varlığına ilişkin kanıtlar bulunan aşk: Görmeden inandığımız, insanın kendi yıkımından haz duymak anlamına gelen bu duygunun, büyük ve anlamlı bir bütün oluşturan altı kadınla irdelenişi.
Ve bir ülke: Adından başka her şeyiyle erkeksi, son kırk yılı ancak cinayetler tarihi olarak özetlenebilecek, belleğini yitirmiş ülkemiz; bizim ülkemiz.
Ve bir de yaklaşık yirmi beş yıllık edebi serüveniyle, her zaman o günün insanının dramını yakalamanın peşine düşmüş, yazarlık kaynağını toplumsal acılar ve duyarlılıkla beslsysn dev bir romancı: Mehmet Eroğlu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat