"Yavuz, tarihte ancak bir-iki cihangire nasip olan bir muvaffakiyetle taht şehrine dönüyordu. Fakat, İstanbul'da halkın hissiyatını ve yapılacak merasimleri öğrenince son derece sıkılmıştır. Şahsına gösterilecek olan bu derce alâyişten utandığı için, bir gün sonra merasimle şehre girmesi lâzımken, birkaç saat önce, gece vakti, yanında birkaç kişi ile kayığa binmiş, gizlice Topkapı Sarayı'na çıkmıştır. Ertesi gün halk ve devlet adamları, Pâdîşâh'ın Saray'da olduğunu öğrenmişler ve hiçbir merasim yapılamamıştır." (Arka kapaktan)
"Yavuz, tarihte ancak bir-iki cihangire nasip olan bir muvaffakiyetle taht şehrine dönüyordu. Fakat, İstanbul'da halkın hissiyatını ve yapılacak merasimleri öğrenince son derece sıkılmıştır. Şahsına gösterilecek olan bu derce alâyişten utandığı için, bir gün sonra merasimle şehre girmesi lâzımken, birkaç saat önce, gece vakti, yanında birkaç kişi ile kayığa binmiş, gizlice Topkapı Sarayı'na çıkmıştır. Ertesi gün halk ve devlet adamları, Pâdîşâh'ın Saray'da olduğunu öğrenmişler ve hiçbir merasim yapılamamıştır." (Arka kapaktan)