#smrgSAHAF Yaseminler Tüter mi Hâlâ -

Basıldığı Matbaa:
Mü - Ka Ofset
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Stok Kodu:
1199133809
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
213 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
1992
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199133809
519513
Yaseminler Tüter mi Hâlâ -
Yaseminler Tüter mi Hâlâ - #smrgSAHAF
0.00
Basılan ilk romanım Yaseminler Tüter mi, Hâlâ? Ocak, 1985'de çıktı... Öte yandan, Yaseminler Tüter mi, Hâlâ, Eleni olarak doğan, Naciye'ye dönüşen, Türk kocasına dört çocuk doğurduktan sonra eski Hisar göçmeni bir Anadolu Rum'u ile evlenen bir kadının sahiciye yakın hikâyesidir. Ben yazdığımda Kıbrıs ve Kıbrıs'a benimki türden bir yaklaşım moda değildi - kitap yerini tam bulmadı. Türkler fazla Yunan yanlısı, Yunanlılar fazla Türk yanlısı buldulardı belki bundan sonra..
Alev Alatlı

Her okuyuşumda içimin dalga dalga olduğunu bir tek Yasemin'lerde yaşadım. Her seferinde Naciye oldum paçalarım dolandı bacaklarıma. Peyker'e ağladım, Afroditi'yi bağrıma bastım her seferinde, Hasanimu ilk oğlum oldu. Arif'e çevremi verdim, Glafkos'un yatağında yasemin koktum.

Düşünülebilen her şeyin yaşanabildiğini, yaşanan hiçbir şeyin silinmediğini, her bulutun altında bir iz olduğunu yeniden bildim, yeniden bildim.

Koruk tadında bir yaşam bütün bunları düşündüren. Akdeniz sahillerinde sürüklenen başıboş bir yaprak, süt beyazı çırpı kollar. On birinde bir çocuk, Kaymaklı'nın Genabası. Eleni Klo Morias Naciye Arif, sen söyle bakalım, Yaseminler Tüter mi Hâlâ?
Ayşe Nalân Özübek

Basılan ilk romanım Yaseminler Tüter mi, Hâlâ? Ocak, 1985'de çıktı... Öte yandan, Yaseminler Tüter mi, Hâlâ, Eleni olarak doğan, Naciye'ye dönüşen, Türk kocasına dört çocuk doğurduktan sonra eski Hisar göçmeni bir Anadolu Rum'u ile evlenen bir kadının sahiciye yakın hikâyesidir. Ben yazdığımda Kıbrıs ve Kıbrıs'a benimki türden bir yaklaşım moda değildi - kitap yerini tam bulmadı. Türkler fazla Yunan yanlısı, Yunanlılar fazla Türk yanlısı buldulardı belki bundan sonra..
Alev Alatlı

Her okuyuşumda içimin dalga dalga olduğunu bir tek Yasemin'lerde yaşadım. Her seferinde Naciye oldum paçalarım dolandı bacaklarıma. Peyker'e ağladım, Afroditi'yi bağrıma bastım her seferinde, Hasanimu ilk oğlum oldu. Arif'e çevremi verdim, Glafkos'un yatağında yasemin koktum.

Düşünülebilen her şeyin yaşanabildiğini, yaşanan hiçbir şeyin silinmediğini, her bulutun altında bir iz olduğunu yeniden bildim, yeniden bildim.

Koruk tadında bir yaşam bütün bunları düşündüren. Akdeniz sahillerinde sürüklenen başıboş bir yaprak, süt beyazı çırpı kollar. On birinde bir çocuk, Kaymaklı'nın Genabası. Eleni Klo Morias Naciye Arif, sen söyle bakalım, Yaseminler Tüter mi Hâlâ?
Ayşe Nalân Özübek

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat