#smrgSAHAF Yaram Yanlış Yerde -

Stok Kodu:
1199114066
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
158 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199114066
499803
Yaram Yanlış Yerde -
Yaram Yanlış Yerde - #smrgSAHAF
0.00
Yaram Yanlış Yerde bir tür yeraltı felsefe kitabı. Altay Öktem'in hayat üzerine, ölüm üzerine, mutluluk, yalnızlık ve insan üzerine düşündüklerinden, yazdıklarından oluşuyor. Bu kitap, günlük yaşamın detaylarında dolaşırken, ruhun en derin yerlerine inen dikenli yazıların derlemesi

“Haklı bir savaş var mıdır, haklı bir terör eylemi var mıdır, peki savaşla terörün arasındaki sınır nedir? Bu soruların cevapları ve sağ kalanların yorumları değil, ölenlerin, ölüm karşısındaki duruşu ilgilendiriyor beni. Öldükleri anda, o kısacık zaman diliminde neler hissettiler? Ölürken, karşılaştığı ölümün doğru bir ölüm olduğunu düşünen bir tek kişi var mıdır acaba?”

“Öpüşmek, çölde bir bardak soğuk su içmek, yalınayak kızgın kumlara basmak ve kaçarak kendine dönmek gibi gizemli, bir o kadar da ihtişamlı bir şeydir. Özellikle çölden söz ettim; azgın dalgaların savurup durduğu engin denizler, lacivert okyanuslar öpüşmeyi tarif edemez. Çünkü bütün dudaklar, gözle pek görülemeyen incecik çatlaklardan oluşmuştur. Çöl gibidir dudak. Oysa o ince çatlakları bebeklerin dudaklarında göremezsiniz. Çünkü zaman çatlatır dudağı. Her geçen gün çatlaklar artar ve yaşadığının kanıtı olarak, hayat bir çentik daha atar insanın dudağına. O çentik öylesine, sonsuza kadar durur orada. Güzel durur!”

Yaram Yanlış Yerde bir tür yeraltı felsefe kitabı. Altay Öktem'in hayat üzerine, ölüm üzerine, mutluluk, yalnızlık ve insan üzerine düşündüklerinden, yazdıklarından oluşuyor. Bu kitap, günlük yaşamın detaylarında dolaşırken, ruhun en derin yerlerine inen dikenli yazıların derlemesi

“Haklı bir savaş var mıdır, haklı bir terör eylemi var mıdır, peki savaşla terörün arasındaki sınır nedir? Bu soruların cevapları ve sağ kalanların yorumları değil, ölenlerin, ölüm karşısındaki duruşu ilgilendiriyor beni. Öldükleri anda, o kısacık zaman diliminde neler hissettiler? Ölürken, karşılaştığı ölümün doğru bir ölüm olduğunu düşünen bir tek kişi var mıdır acaba?”

“Öpüşmek, çölde bir bardak soğuk su içmek, yalınayak kızgın kumlara basmak ve kaçarak kendine dönmek gibi gizemli, bir o kadar da ihtişamlı bir şeydir. Özellikle çölden söz ettim; azgın dalgaların savurup durduğu engin denizler, lacivert okyanuslar öpüşmeyi tarif edemez. Çünkü bütün dudaklar, gözle pek görülemeyen incecik çatlaklardan oluşmuştur. Çöl gibidir dudak. Oysa o ince çatlakları bebeklerin dudaklarında göremezsiniz. Çünkü zaman çatlatır dudağı. Her geçen gün çatlaklar artar ve yaşadığının kanıtı olarak, hayat bir çentik daha atar insanın dudağına. O çentik öylesine, sonsuza kadar durur orada. Güzel durur!”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat