#smrgKİTABEVİ Uzun Öyküler Melling ve Dunn'ın Panoramalarında İstanbul: Long Stories İstanbul in the Panoramas of Melling and Dunn -

Editör:
Ekrem Işın
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Mas Matbaacılık
ISBN-10:
9759123468
Hazırlayan:
Metin:
Baha tanman
Cilt:
İplik Dikişli
Stok Kodu:
1199097849
Boyut:
20x20
Sayfa Sayısı:
113 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe - İngilizce
Kategori:
0,00
1199097849
483656
Uzun Öyküler Melling ve Dunn'ın Panoramalarında İstanbul: Long Stories İstanbul in the Panoramas of Melling and Dunn -
Uzun Öyküler Melling ve Dunn'ın Panoramalarında İstanbul: Long Stories İstanbul in the Panoramas of Melling and Dunn - #smrgKİTABEVİ
0.00
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, imparatorların ve sultanların kentine Uzun Öyküler: Melling ve Dunn Panoramalarında İstanbul başlıklı sergiyle görsel bir pencere açıyor. Kentin tarihsel topografyasına odaklanan bir mikro tarih çalışması niteliğindeki serginin editörlüğünü Ekrem Işın, danışmanlığını M. Baha Tanman üstlendi.

Panoramalar görsel kent öyküleridir. Uzayıp giden görüntülere imparatorların, sultanların gölgeleri düşer; göğe yükselen iktidar sembollerini gündelik hayatın kültürel dokusu, mimari kurgu ve doğa kuşatır. Panoramaların amacı, gözün ilk bakışta algıladığı bu uygarlık dekoru önünde, bir baş kahraman olarak tarih sahnesine çıkan kent imgesine tanıklık etmektir.

Panoramik kent görüntüleri Rönesans döneminde ortaya çıktılar. Ortaçağ?da yeni yaşam alanları olarak beliren kentler, keşfedilen kültürel coğrafyanın sınırları genişledikçe eski haritacılık tekniklerini de dönüşüme uğratırlar. Panoramik haritalar 15. yüzyıldan itibaren Rönesans insanının bu kentlere bakışını yansıtır. Bu bakış açısında kent ve onu inşa eden siyasi otorite birbiriyle bütünleşmiştir. Papa'nın kenti, Halife'nin kenti ve Sultan'ın kenti kavramları, panoramik gravürün sağladığı yeni görsel olanaklarla insanların zihnine farklı uygarlık tasarımlarını yerleştirirler.

Sergiyi oluşturan Antoine-Ignace Melling ve Montagu B. Dunn'ın İstanbul panoramaları, kentin modernleşme tarihine ışık tutan çarpıcı belgelerdir. Melling, Aydınlanma Çağı'nın ideallerine bağlılığını, 18. yüzyıl sonu İstanbulu'nun panoramik tarihsel topografyasındaki gerçekçi yaklaşımıyla kanıtlar. Dunn ise, Kırım Savaşı (1853-1856) sırasında geldiği İstanbul'u Tanzimat sonrası yeni çehresiyle yansıtır. Her iki panorama da, modernizm sürecindeki İstanbul'un değişen kent imgesini gözler önüne seren bilimsel birer tanıktır.

Antoine-Ignace Melling (1763-1831), Aydınlanma Çağı'nın İstanbul'a armağan ettiği yaratıcı insanların başında yer alır. Sanatçı bir ailede doğan Melling 1782'de Doğu yolculuğuna çıktı. Rusya Elçisi Bulgakov'un himayesinde 1784'te İstanbul'a geldi. Yakın çevresinde Choiseul-Gouffier ve Mouradgea D'Ohsson gibi dönemin tanınmış isimleri vardı. III. Selim'in (1789-1807) kız kardeşi Hatice Sultan'la tanıştı ve onun Defterdarburnu Sahilsarayı'nın dekorasyonuyla bahçe düzenlemesini gerçekleştirdi. Bu çalışmalarıyla III. Selim'in dikkatini çekti ve saray mimarı olarak görevlendirildi. Beşiktaş Sarayı, Top Kapısı Sahilsarayı projesi, Çırağan Sarayı ve Şerifler Yalısı onun imzasını taşımaktadır.

Melling'in panoraması, fotoğraf öncesi dönemin son İstanbul tanıkları arasında en önemli yeri işgal eder. Sergideki eser, onun ünlü İstanbul gravürüne temel oluşturan eskizidir. Mimarlık ve mühendislik eğitimini sanatçı yeteneğiyle kaynaştıran Melling, kentin ruhuna nüfuz edebilmiş, III. Selim döneminin gündelik hayata getirdiği modernizmin başlıca mimarlarından biri olmuştur. Panorama, gerçekçi yaklaşımıyla dikkati çekmektedir. Topkapı Sarayı'nın sahil kesimindeki yeni yapılaşmayı bütün ayrıntılarıyla bu panoramadan izlemek mümkündür. Şevkiye Köşkü, Yeni Bahçe ve Top Kapısı Sahilsarayı da bu yapılardan bazılarıdır.

Montagu B. Dunn ise 1855?te İstanbul'a genç bir deniz teğmeni olarak geldiğinde Kırım Savaşı (1853-1856) nedeniyle askerî üsse dönüşmüş bir kentle karşılaşır. Avrupalı mühendis ve mimarların projelerinde İstanbul âdeta yeniden doğmaktadır. Bâb-ı Seraskerî Yangın Kulesi, Rus Sefarethanesi, Nusretiye Camii, Mecidiye Kışlası ve Dolmabahçe Sarayı gibi kent siluetinde yerini alan mimari yapılardan gündelik hayatın genişleyen kozmopolit dokusuna kadar çarpıcı modernleşme görüntülerini Dunn panoramasında izlemek mümkündür.

Uzun Öyküler: Melling ve Dunn Panoramalarında İstanbul, hem görsel bir şölen, hem de panoramik gravür sanatına damgasını vurmuş bir kentin kimliği üzerinde izleyiciyi yeniden düşünmeye zorlayan bir tarih araştırması...

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, imparatorların ve sultanların kentine Uzun Öyküler: Melling ve Dunn Panoramalarında İstanbul başlıklı sergiyle görsel bir pencere açıyor. Kentin tarihsel topografyasına odaklanan bir mikro tarih çalışması niteliğindeki serginin editörlüğünü Ekrem Işın, danışmanlığını M. Baha Tanman üstlendi.

Panoramalar görsel kent öyküleridir. Uzayıp giden görüntülere imparatorların, sultanların gölgeleri düşer; göğe yükselen iktidar sembollerini gündelik hayatın kültürel dokusu, mimari kurgu ve doğa kuşatır. Panoramaların amacı, gözün ilk bakışta algıladığı bu uygarlık dekoru önünde, bir baş kahraman olarak tarih sahnesine çıkan kent imgesine tanıklık etmektir.

Panoramik kent görüntüleri Rönesans döneminde ortaya çıktılar. Ortaçağ?da yeni yaşam alanları olarak beliren kentler, keşfedilen kültürel coğrafyanın sınırları genişledikçe eski haritacılık tekniklerini de dönüşüme uğratırlar. Panoramik haritalar 15. yüzyıldan itibaren Rönesans insanının bu kentlere bakışını yansıtır. Bu bakış açısında kent ve onu inşa eden siyasi otorite birbiriyle bütünleşmiştir. Papa'nın kenti, Halife'nin kenti ve Sultan'ın kenti kavramları, panoramik gravürün sağladığı yeni görsel olanaklarla insanların zihnine farklı uygarlık tasarımlarını yerleştirirler.

Sergiyi oluşturan Antoine-Ignace Melling ve Montagu B. Dunn'ın İstanbul panoramaları, kentin modernleşme tarihine ışık tutan çarpıcı belgelerdir. Melling, Aydınlanma Çağı'nın ideallerine bağlılığını, 18. yüzyıl sonu İstanbulu'nun panoramik tarihsel topografyasındaki gerçekçi yaklaşımıyla kanıtlar. Dunn ise, Kırım Savaşı (1853-1856) sırasında geldiği İstanbul'u Tanzimat sonrası yeni çehresiyle yansıtır. Her iki panorama da, modernizm sürecindeki İstanbul'un değişen kent imgesini gözler önüne seren bilimsel birer tanıktır.

Antoine-Ignace Melling (1763-1831), Aydınlanma Çağı'nın İstanbul'a armağan ettiği yaratıcı insanların başında yer alır. Sanatçı bir ailede doğan Melling 1782'de Doğu yolculuğuna çıktı. Rusya Elçisi Bulgakov'un himayesinde 1784'te İstanbul'a geldi. Yakın çevresinde Choiseul-Gouffier ve Mouradgea D'Ohsson gibi dönemin tanınmış isimleri vardı. III. Selim'in (1789-1807) kız kardeşi Hatice Sultan'la tanıştı ve onun Defterdarburnu Sahilsarayı'nın dekorasyonuyla bahçe düzenlemesini gerçekleştirdi. Bu çalışmalarıyla III. Selim'in dikkatini çekti ve saray mimarı olarak görevlendirildi. Beşiktaş Sarayı, Top Kapısı Sahilsarayı projesi, Çırağan Sarayı ve Şerifler Yalısı onun imzasını taşımaktadır.

Melling'in panoraması, fotoğraf öncesi dönemin son İstanbul tanıkları arasında en önemli yeri işgal eder. Sergideki eser, onun ünlü İstanbul gravürüne temel oluşturan eskizidir. Mimarlık ve mühendislik eğitimini sanatçı yeteneğiyle kaynaştıran Melling, kentin ruhuna nüfuz edebilmiş, III. Selim döneminin gündelik hayata getirdiği modernizmin başlıca mimarlarından biri olmuştur. Panorama, gerçekçi yaklaşımıyla dikkati çekmektedir. Topkapı Sarayı'nın sahil kesimindeki yeni yapılaşmayı bütün ayrıntılarıyla bu panoramadan izlemek mümkündür. Şevkiye Köşkü, Yeni Bahçe ve Top Kapısı Sahilsarayı da bu yapılardan bazılarıdır.

Montagu B. Dunn ise 1855?te İstanbul'a genç bir deniz teğmeni olarak geldiğinde Kırım Savaşı (1853-1856) nedeniyle askerî üsse dönüşmüş bir kentle karşılaşır. Avrupalı mühendis ve mimarların projelerinde İstanbul âdeta yeniden doğmaktadır. Bâb-ı Seraskerî Yangın Kulesi, Rus Sefarethanesi, Nusretiye Camii, Mecidiye Kışlası ve Dolmabahçe Sarayı gibi kent siluetinde yerini alan mimari yapılardan gündelik hayatın genişleyen kozmopolit dokusuna kadar çarpıcı modernleşme görüntülerini Dunn panoramasında izlemek mümkündür.

Uzun Öyküler: Melling ve Dunn Panoramalarında İstanbul, hem görsel bir şölen, hem de panoramik gravür sanatına damgasını vurmuş bir kentin kimliği üzerinde izleyiciyi yeniden düşünmeye zorlayan bir tarih araştırması...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat