#smrgKİTABEVİ Türkiye'nin Demokrasi Tarihi (1839 - 1950) -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Pelin Ofset
Dizi Adı:
Türkiye Üzerine incelemeler
ISBN-10:
9789755331126
Stok Kodu:
1199143320
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
519 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
6
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199143320
529490
Türkiye'nin Demokrasi Tarihi (1839 - 1950) -
Türkiye'nin Demokrasi Tarihi (1839 - 1950) - #smrgKİTABEVİ
0.00
Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nde “Politikadaki hürriyet bir yığın hürriyetsizliğin anahtarı veya ardına kadar açık kapısıdır” diyor. Bu çok önemli ve aynı zamanda çok da acı bir saptamadır. Tanpınar şöyle devam ediyor:
“Ben bu kadar kendi zıddı ile beraber gelen ve zıtların altında kaybolan nesne görmedim. Kısa ömrümde yedi-sekiz defa memleketimize geldiğini işittim. Neyin? Hürriyetin... Bir kere bile kimse bana gittiğini söylemediği halde yedi-sekiz defa geldi. Ve o geldi diye sevincimizden davul-zurna sokaklara fırladık. Bu hürriyeti sımsıkı yakalayamadığımıza göre, demek ki kimsenin ona ihtiyacı yok.”

Türkiye'de hürriyet 1908 kuşağının özlemiydi. Bir heves, içeriğini anlamadan peşinden koştuk. Ama o füsunkâr hürriyeti yitirdiğimizi bile fark etmedik. Bu kitap Türkiye'de demokrasinin ilk yüzyılına değiniyor. Bu yüzyılda, demokrasiyi, onunla özdeş olan “hürriyetler kümesi”ni özümsediğimiz pek söylenemez. Türkiye'nin demokrasi tarihini bu gözle yeniden değerlendirmeliyiz.

Galiba demokrasiyi istemedik.

Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nde “Politikadaki hürriyet bir yığın hürriyetsizliğin anahtarı veya ardına kadar açık kapısıdır” diyor. Bu çok önemli ve aynı zamanda çok da acı bir saptamadır. Tanpınar şöyle devam ediyor:
“Ben bu kadar kendi zıddı ile beraber gelen ve zıtların altında kaybolan nesne görmedim. Kısa ömrümde yedi-sekiz defa memleketimize geldiğini işittim. Neyin? Hürriyetin... Bir kere bile kimse bana gittiğini söylemediği halde yedi-sekiz defa geldi. Ve o geldi diye sevincimizden davul-zurna sokaklara fırladık. Bu hürriyeti sımsıkı yakalayamadığımıza göre, demek ki kimsenin ona ihtiyacı yok.”

Türkiye'de hürriyet 1908 kuşağının özlemiydi. Bir heves, içeriğini anlamadan peşinden koştuk. Ama o füsunkâr hürriyeti yitirdiğimizi bile fark etmedik. Bu kitap Türkiye'de demokrasinin ilk yüzyılına değiniyor. Bu yüzyılda, demokrasiyi, onunla özdeş olan “hürriyetler kümesi”ni özümsediğimiz pek söylenemez. Türkiye'nin demokrasi tarihini bu gözle yeniden değerlendirmeliyiz.

Galiba demokrasiyi istemedik.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat