#smrgSAHAF Türkiye'de Düşük Yoğunluklu Çatışma ve PKK -

Stok Kodu:
1199066494
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
121 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199066494
452427
Türkiye'de Düşük Yoğunluklu Çatışma ve PKK -
Türkiye'de Düşük Yoğunluklu Çatışma ve PKK - #smrgSAHAF
0.00
Düşük Yoğunluklu Çatışma, doğası gereği askerî değil politik bir mücadeledir. Düşük yoğunluklu çatışmalarda askerî galibiyet her zaman siyasî zaferi güvence altına almamaktadır. Askerî galibiyet, devletlere kendi koşullarını yaşama geçirmek için sadece bir fırsat anı sunmaktadır. Bu anı doğru değerlendiren devletler askerî zaferi siyasî zafere dönüştürürken, değerlendiremeyen ülkeler ise muharebeleri kazanıp savaşı kaybederler.

Türkiye bu ikinci sınıfa girmektedir. Askerî galibiyetin sunduğu fırsat anını değerlendirememiş, gerçekleştirebileceği siyasî bir konsept üretememiş olan Ankara, PKK'nın istediklerini AB'ye tam üyelik sürecinin bir parçası olarak adım adım gerçekleştirmektedir. Türkiye'nin kendi inisiyatifinin dışında gelişen Türk devlet ve siyasetinin etnikleşmesi ile etnikleşmenin kurumsallaşması sürecinin Türkiye'yi hangi aşamaya taşıyacağı önümüzdeki yılların temel meselesi olacaktır.

Prof. Dr. Ümit Özdağ, "Başucu kitabı" niteliğindeki bu kitabında, Türkiye'deki terörizm sürecini eylemlerin detaylarından ayıklayarak düşük yoğunluklu çatışmanın teorik çerçevesi içine oturtuyor ve ülkemizde 1984'den bu yana olanları anlamayı kolaylaştırıyor.

Böylece Türkiye'de ilk defa, elinizdeki bu kitap ile hem PKK'nın 1982 ve 1998 yılları arasındaki eylemlerinin düşük yoğunluklu çatışma teorisi açısından teorik çerçevesi, hem de Türkiye'nin PKK'dan gelen tehdidi karşılamak üzere geliştirmiş olduğu askeri politikaların düşük yoğunluklu çatışma teorisi açısından bir değerlendirmesi yapılıyor. (Arka kapaktan)

Düşük Yoğunluklu Çatışma, doğası gereği askerî değil politik bir mücadeledir. Düşük yoğunluklu çatışmalarda askerî galibiyet her zaman siyasî zaferi güvence altına almamaktadır. Askerî galibiyet, devletlere kendi koşullarını yaşama geçirmek için sadece bir fırsat anı sunmaktadır. Bu anı doğru değerlendiren devletler askerî zaferi siyasî zafere dönüştürürken, değerlendiremeyen ülkeler ise muharebeleri kazanıp savaşı kaybederler.

Türkiye bu ikinci sınıfa girmektedir. Askerî galibiyetin sunduğu fırsat anını değerlendirememiş, gerçekleştirebileceği siyasî bir konsept üretememiş olan Ankara, PKK'nın istediklerini AB'ye tam üyelik sürecinin bir parçası olarak adım adım gerçekleştirmektedir. Türkiye'nin kendi inisiyatifinin dışında gelişen Türk devlet ve siyasetinin etnikleşmesi ile etnikleşmenin kurumsallaşması sürecinin Türkiye'yi hangi aşamaya taşıyacağı önümüzdeki yılların temel meselesi olacaktır.

Prof. Dr. Ümit Özdağ, "Başucu kitabı" niteliğindeki bu kitabında, Türkiye'deki terörizm sürecini eylemlerin detaylarından ayıklayarak düşük yoğunluklu çatışmanın teorik çerçevesi içine oturtuyor ve ülkemizde 1984'den bu yana olanları anlamayı kolaylaştırıyor.

Böylece Türkiye'de ilk defa, elinizdeki bu kitap ile hem PKK'nın 1982 ve 1998 yılları arasındaki eylemlerinin düşük yoğunluklu çatışma teorisi açısından teorik çerçevesi, hem de Türkiye'nin PKK'dan gelen tehdidi karşılamak üzere geliştirmiş olduğu askeri politikaların düşük yoğunluklu çatışma teorisi açısından bir değerlendirmesi yapılıyor. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat