#smrgSAHAF Türkiye'de Aydının Kısa Tarihi -

Stok Kodu:
1199152014
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
352 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199152014
538173
Türkiye'de Aydının Kısa Tarihi -
Türkiye'de Aydının Kısa Tarihi - #smrgSAHAF
0.00
Türkiye'de 'aydın'a ve 'entelektüel'e bir dizi misyon yüklenmiş durumda. Sıklıkla eşanlamlı olarak kullanılan bu iki kelimeye lâyık görülen isimlerden, geniş bir birikim ve derin bir kavrayış beklenir meselâ. Başkalarının çözemediği meseleleri onların çözmesi umulur.

Bazen de haşin bir şekilde yerilirler: Halktan kopuk haldeler, fildişi kulede yaşıyorlar, benciller vs. diye...

Türkiye'de Aydının Kısa Tarihi, öncelikle 'entelektüel' ve 'aydın' kavramlarını birbirinden ayırıyor. Sonra, bu iki kavrama yüklenen anlamları irdeleyerek, bu kavramlara ve sıfatlara tarihin akışı ve siyasî konjonktür içinde nasıl bir işlev yüklendiğini mercek altına alıyor. Ve bu çerçevede, ideolojik olarak zıt kutuplarda yer alan aydınları/entelektüelleri yeri geldiğinde 'Kemalizm paltosu' altında birleştiren süreçleri ve mekanizmaları analiz ediyor.

1930'ların konferans salonlarından 2000'lerin televizyon stüdyolarına, yazdıkları ve yaşadıklarıyla bir tür olarak 'aydın'ın ve 'entelektüel'in hikâyesini anlatıyor bu kitap. Bunu yaparken, 'aydınlar' üzerinden çarpıcı bir Türkiye tarihi okuması da sunuyor...

Türkiye'de 'aydın'a ve 'entelektüel'e bir dizi misyon yüklenmiş durumda. Sıklıkla eşanlamlı olarak kullanılan bu iki kelimeye lâyık görülen isimlerden, geniş bir birikim ve derin bir kavrayış beklenir meselâ. Başkalarının çözemediği meseleleri onların çözmesi umulur.

Bazen de haşin bir şekilde yerilirler: Halktan kopuk haldeler, fildişi kulede yaşıyorlar, benciller vs. diye...

Türkiye'de Aydının Kısa Tarihi, öncelikle 'entelektüel' ve 'aydın' kavramlarını birbirinden ayırıyor. Sonra, bu iki kavrama yüklenen anlamları irdeleyerek, bu kavramlara ve sıfatlara tarihin akışı ve siyasî konjonktür içinde nasıl bir işlev yüklendiğini mercek altına alıyor. Ve bu çerçevede, ideolojik olarak zıt kutuplarda yer alan aydınları/entelektüelleri yeri geldiğinde 'Kemalizm paltosu' altında birleştiren süreçleri ve mekanizmaları analiz ediyor.

1930'ların konferans salonlarından 2000'lerin televizyon stüdyolarına, yazdıkları ve yaşadıklarıyla bir tür olarak 'aydın'ın ve 'entelektüel'in hikâyesini anlatıyor bu kitap. Bunu yaparken, 'aydınlar' üzerinden çarpıcı bir Türkiye tarihi okuması da sunuyor...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat