#smrgSAHAF Toma'ya Göre İncil ya da Hz. İsâ'nın 114 Hadisi -

Stok Kodu:
1199081899
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
247 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2002
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
0,00
1199081899
467777
Toma'ya Göre İncil ya da Hz. İsâ'nın 114 Hadisi -
Toma'ya Göre İncil ya da Hz. İsâ'nın 114 Hadisi - #smrgSAHAF
0.00
Mısır'da, 1945 yılında, Kıptice yazılmış apokrif bir incil keşfedilmiştir. Bu, hem anlatım ve hem de içerik açısından, kilisenin kabul etmiş olduğu 4 kanonik incilden çok farklı bir incildir. Bu incilde Hz. İsa'nın, havarilerinden Didimus Yahuda Toma tarafından kaydedilmiş olduğu bildirilen 114 söz (ya da hadis) bulunmaktadır. Hz. İsa bu hadislerinde şer'i değil irfani bir öğreti tedris etmekte ve zahiri alemin ötesinde adına melekut dediği bir başka alemin var olduğunu vurgulamaktadır.

Hz. İsa Melekut'u tanımanın ve Melekut'a girmenin önündeki engelleri: 1. Nefse Arif olmamak, 2. Nefse bağımlı olmak, 3. Dünya'ya karşı oruçlu olmamak, 4. Zıtları tevhid etmekten aciz olmak, 5. Kader'e tam anlamıyla teslim olmamak, 6. Kendisinin yolundan, yani şeriat'ından uzaklaşmak olarak tesbit etmektedir. Toma'ya göre İncil'de Hz. İsa, peygamberliğinin ötesinde, cenab-ı hakk ile olan ve mi'rac'a dayanan mahrem ilişkisini faş etmektedir. Bu manevi tecrübede Hz. İsa; 1. Kendisine cenab-ı Hakk tarafından bir emanet olarak tevdi edilmiş ve O'nu Eşrefü-l mahlukat ve arz'da halife kılmış olan Allah'ın rühu ile cenab-ı Hakk'ın huzuruna yükseltilmiş, 2. Hakk'ın zat nuru ile istikbal edilmiş, 3. Bir damla mesabesinde olan kendi zatı hakk'ın zat ummanı'nda ifna-i vücud etmiş, 4. Bu damla orada ne kadar kalmışsa kalmış, cenab-ı hakk onu ne ile donatacaksa donatmış, aralarında sessiz ve sözsüz ne konuşulacaksa konuşulmuş, ve sonra 5. Allah'ın izniyle, bu damla tekrar hakk'ın zat nuru'ndan geçirilerek ve onun tarafından uğurlanarak bir çeşit ikinci bir manevi doğum ya da hilkat sonucu bu dünyanın idrak düzeyine irsal edilmiştir.

Hz. İsa dünyevi hayatına ilk defa bakire Hz. Meryem'in rahminden babasız olarak doğmuştur. Bu ikinci doğuşunda ise kendisinin zat nuru'ndan ve annesiz vücud bularak doğmuş olduğunu hatırladığından, kendisini nurani ve zat nuru'nu da "Hayy olan baba" diye isimlendirmektedir.

Mısır'da, 1945 yılında, Kıptice yazılmış apokrif bir incil keşfedilmiştir. Bu, hem anlatım ve hem de içerik açısından, kilisenin kabul etmiş olduğu 4 kanonik incilden çok farklı bir incildir. Bu incilde Hz. İsa'nın, havarilerinden Didimus Yahuda Toma tarafından kaydedilmiş olduğu bildirilen 114 söz (ya da hadis) bulunmaktadır. Hz. İsa bu hadislerinde şer'i değil irfani bir öğreti tedris etmekte ve zahiri alemin ötesinde adına melekut dediği bir başka alemin var olduğunu vurgulamaktadır.

Hz. İsa Melekut'u tanımanın ve Melekut'a girmenin önündeki engelleri: 1. Nefse Arif olmamak, 2. Nefse bağımlı olmak, 3. Dünya'ya karşı oruçlu olmamak, 4. Zıtları tevhid etmekten aciz olmak, 5. Kader'e tam anlamıyla teslim olmamak, 6. Kendisinin yolundan, yani şeriat'ından uzaklaşmak olarak tesbit etmektedir. Toma'ya göre İncil'de Hz. İsa, peygamberliğinin ötesinde, cenab-ı hakk ile olan ve mi'rac'a dayanan mahrem ilişkisini faş etmektedir. Bu manevi tecrübede Hz. İsa; 1. Kendisine cenab-ı Hakk tarafından bir emanet olarak tevdi edilmiş ve O'nu Eşrefü-l mahlukat ve arz'da halife kılmış olan Allah'ın rühu ile cenab-ı Hakk'ın huzuruna yükseltilmiş, 2. Hakk'ın zat nuru ile istikbal edilmiş, 3. Bir damla mesabesinde olan kendi zatı hakk'ın zat ummanı'nda ifna-i vücud etmiş, 4. Bu damla orada ne kadar kalmışsa kalmış, cenab-ı hakk onu ne ile donatacaksa donatmış, aralarında sessiz ve sözsüz ne konuşulacaksa konuşulmuş, ve sonra 5. Allah'ın izniyle, bu damla tekrar hakk'ın zat nuru'ndan geçirilerek ve onun tarafından uğurlanarak bir çeşit ikinci bir manevi doğum ya da hilkat sonucu bu dünyanın idrak düzeyine irsal edilmiştir.

Hz. İsa dünyevi hayatına ilk defa bakire Hz. Meryem'in rahminden babasız olarak doğmuştur. Bu ikinci doğuşunda ise kendisinin zat nuru'ndan ve annesiz vücud bularak doğmuş olduğunu hatırladığından, kendisini nurani ve zat nuru'nu da "Hayy olan baba" diye isimlendirmektedir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat