#smrgSAHAF Tek Kişilik Ölüm / Komünist (İki Kitap Bir Arada) - 2008

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Melisa Matbaası
Dizi Adı:
Türk Edebiyatı
ISBN-10:
9789752895294
Stok Kodu:
1199099118
Boyut:
11x18
Sayfa Sayısı:
336 + 120 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199099118
484921
Tek Kişilik Ölüm / Komünist (İki Kitap Bir Arada) -        2008
Tek Kişilik Ölüm / Komünist (İki Kitap Bir Arada) - 2008 #smrgSAHAF
0.00
“Tarihsel olanı bütün katılığı, çiğliğiyle roman dışı niteliklerini göze batırıcı biçimde roman olaylarının içine koymaya özen gösterdim. Roman yapısındaki düşsel olaylar; yoğun, acılı, duygu dokusu içinde gelişirken, kaynayan suya atılmış buz kalıpları gibi somut tarihsel olaylar bitince roman yine kendi çizgisi içine döner. Tek Kişilik Ölüm'de; tarihsel an'larda, o an'ları kapsayan süreçlerdeki yıkılışlara neden olan kişisel yanlışların saptanıp yansıtılmasıyla, özellikle 1940'dan sonraki TKP tarihinin önemli kesitleri alınarak bir tür eleştirel şema çıkarılmıştır. Tarihte kaçırılmış fırsatların getirdiği zarar kolay giderilemiyor. Hele ders alınması bilinmemiş de, kayıplar üstüste binmişse... Değerlendiremediğimiz fırsatların acısını, o günleri yaşayarak çekmiş birileri olarak bize düşen; neleri, nasıl kaçırdığımızı açık seçik ortaya koyup içtenlikle sergilemektir. Geçmişi cicili boyalarla süsleyip yeni kuşaklara gözbağcılık etmek devrime de, demokratik gelişmeye de zarardan başka bir şey sağlamaz. Tüm çabam, uğraşım bu temel inancına dayanır. Bu inancın ürünüdür Tek Kişilik Ölüm...”

Komünist

Vedat Türkali, seksen üç yıllık yaşamından bir kesiti anlatıyor 'Komünist'te: Nasıl bir aile ortamında, nasıl bir çevrede büyüdüğünü; neler okuyup, kimlerden etkilendiğini; sosyalist düşünceyle ilk kez nasıl tanıştığını, ilk örgütsel ilişkilerini... Yalın bir dille, hiçbir kurgu kaygısı taşımadan, gerçek isimler ve olaylarla...

“Şefik Hüsnü'ye son gidişimde, Kapalıçarşı'da bir sokakta sayacı Ahmet Fırıncı'nın adresini verdi; gidip onunla görüşecektim. Ahmet Fırıncı da (Dede Ahmet) ad olarak tanıdığım eskilerdendi. Uzun süre Moskova'da kalmış, Merkez Komitesi üyesi olduğunu bildiğim biriydi. Gittim. Kendimi tanıtır tanıtmaz üst üste yığılmış derileri attı yere, başına çömeldik karşılıklı; dükkâna alış verişe gelmiş biriydim, arkam sokakta konuşuyorduk. Bir aksam geç bir saatte, Fatih Camii'nin arka kapısında, Boz Mehmet'in beni bekleyeceğini söyledi. Ürkek, tedirgin bir görünümdeydi konuşurken. Dede Ahmet Fırıncı'nın söylediği gün, saatte gittim buluşma yerine; kimseciğin bulunmadığı karanlık bir duvar dibinden çıktı Boz Mehmet.”

“Tarihsel olanı bütün katılığı, çiğliğiyle roman dışı niteliklerini göze batırıcı biçimde roman olaylarının içine koymaya özen gösterdim. Roman yapısındaki düşsel olaylar; yoğun, acılı, duygu dokusu içinde gelişirken, kaynayan suya atılmış buz kalıpları gibi somut tarihsel olaylar bitince roman yine kendi çizgisi içine döner. Tek Kişilik Ölüm'de; tarihsel an'larda, o an'ları kapsayan süreçlerdeki yıkılışlara neden olan kişisel yanlışların saptanıp yansıtılmasıyla, özellikle 1940'dan sonraki TKP tarihinin önemli kesitleri alınarak bir tür eleştirel şema çıkarılmıştır. Tarihte kaçırılmış fırsatların getirdiği zarar kolay giderilemiyor. Hele ders alınması bilinmemiş de, kayıplar üstüste binmişse... Değerlendiremediğimiz fırsatların acısını, o günleri yaşayarak çekmiş birileri olarak bize düşen; neleri, nasıl kaçırdığımızı açık seçik ortaya koyup içtenlikle sergilemektir. Geçmişi cicili boyalarla süsleyip yeni kuşaklara gözbağcılık etmek devrime de, demokratik gelişmeye de zarardan başka bir şey sağlamaz. Tüm çabam, uğraşım bu temel inancına dayanır. Bu inancın ürünüdür Tek Kişilik Ölüm...”

Komünist

Vedat Türkali, seksen üç yıllık yaşamından bir kesiti anlatıyor 'Komünist'te: Nasıl bir aile ortamında, nasıl bir çevrede büyüdüğünü; neler okuyup, kimlerden etkilendiğini; sosyalist düşünceyle ilk kez nasıl tanıştığını, ilk örgütsel ilişkilerini... Yalın bir dille, hiçbir kurgu kaygısı taşımadan, gerçek isimler ve olaylarla...

“Şefik Hüsnü'ye son gidişimde, Kapalıçarşı'da bir sokakta sayacı Ahmet Fırıncı'nın adresini verdi; gidip onunla görüşecektim. Ahmet Fırıncı da (Dede Ahmet) ad olarak tanıdığım eskilerdendi. Uzun süre Moskova'da kalmış, Merkez Komitesi üyesi olduğunu bildiğim biriydi. Gittim. Kendimi tanıtır tanıtmaz üst üste yığılmış derileri attı yere, başına çömeldik karşılıklı; dükkâna alış verişe gelmiş biriydim, arkam sokakta konuşuyorduk. Bir aksam geç bir saatte, Fatih Camii'nin arka kapısında, Boz Mehmet'in beni bekleyeceğini söyledi. Ürkek, tedirgin bir görünümdeydi konuşurken. Dede Ahmet Fırıncı'nın söylediği gün, saatte gittim buluşma yerine; kimseciğin bulunmadığı karanlık bir duvar dibinden çıktı Boz Mehmet.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat