#smrgSAHAF Sultan Abdülhamit'in Son Günleri - 2006
Şerif Paşa bu mühim soruya derhal kemali talakatla cevap veriyor:
-Evet efendimiz...
Birde Bulgar (Ekserihhane) si vardı; o da duruyor mu? -Evet efendimiz...
Allah Allah... Bu iki makam senelerden beri birbirinin kanına susamış iki düşman gibi karşı karşıya duran bu iki müessese birdenbire birbirinin kucağına atlıyor, barışıyor, dost oluyor da devletin nasıl haberi olmuyor?
Birkaç dakika süren sükutu takiben Sultan Hamid sözüne devam ediyor:
Şaşılacak şey... Benim bildiğim bu iki unsur arasında ebedi husumeti temin eden yegane sebep, kiliseler ve mektepler meselesiydi. Bu mesele nasıl kapandı? Cevap Arif Hikmet Paşa'dan:
İttihat ve Terakki Hükümeti, komşuların arasını bulmak için ortadaki pürüzü kaldırmış, bundan sonra da Balkanlılar birleşip Osmanlı'ya savaş açmışlardır. Sultan Hamid duyunca eseflenir ve der ki:
O halde... desenize, biz felaketi kendi elimizle davet etmişiz...Yazık, çok yazık... (Arka kapaktan)
Şerif Paşa bu mühim soruya derhal kemali talakatla cevap veriyor:
-Evet efendimiz...
Birde Bulgar (Ekserihhane) si vardı; o da duruyor mu? -Evet efendimiz...
Allah Allah... Bu iki makam senelerden beri birbirinin kanına susamış iki düşman gibi karşı karşıya duran bu iki müessese birdenbire birbirinin kucağına atlıyor, barışıyor, dost oluyor da devletin nasıl haberi olmuyor?
Birkaç dakika süren sükutu takiben Sultan Hamid sözüne devam ediyor:
Şaşılacak şey... Benim bildiğim bu iki unsur arasında ebedi husumeti temin eden yegane sebep, kiliseler ve mektepler meselesiydi. Bu mesele nasıl kapandı? Cevap Arif Hikmet Paşa'dan:
İttihat ve Terakki Hükümeti, komşuların arasını bulmak için ortadaki pürüzü kaldırmış, bundan sonra da Balkanlılar birleşip Osmanlı'ya savaş açmışlardır. Sultan Hamid duyunca eseflenir ve der ki:
O halde... desenize, biz felaketi kendi elimizle davet etmişiz...Yazık, çok yazık... (Arka kapaktan)