#smrgKİTABEVİ Şükrü Bey: Saraydaki Kayserili - Vahdettin'in Tütüncübaşısı -

Stok Kodu:
1199183864
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
184 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
1199183864
569928
Şükrü Bey: Saraydaki Kayserili - Vahdettin'in Tütüncübaşısı -
Şükrü Bey: Saraydaki Kayserili - Vahdettin'in Tütüncübaşısı - #smrgKİTABEVİ
0.00
Osmanli Imparatorlugu'nun son padisahi Vahdettin'in hizmetine giren ve 40 yil boyunca yaninda bulunan, sadakatiyle onun güvenini kazanan Kayserili Sükrü Bey, Padisahin 1922 yılında İstanbul'dan sürgüne gitmesi sirasinda beraberinde götürdügü bir kaç kisiden biridir. Vahdettin'in 1926'da San Remo'da vefatina kadar özel hizmetini sürdüren Kayserili Sükrü Bey, 1924 yılında "150'likler" listesine dahil edilince vatanına dönemez. Değişik ülkelerde dolasir durur. Çogunlukla Sam'da Vahdettin'in mezarinin bulundugu Sultan Selim Tekkesi'nde kalir. San Remo'da Vahdettin'in vefatindan sonra ve Sam'da bulundugu yillarda Sükrü Bey'den yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi makamlari tarafindan, hanedan üyeleri ile Vahdettin'e yakin diger kisiler hakkinda bilgi istenir, ayni zamanda takibe alinir. Cenova'da iken konsolosluk onayiyla esine vekâlet verdigi halde Kayseri-Keslik Köyü'ndeki mali mülkü Incesu Kaymakamligi tarafindan yok pahasina satilir. 1938 yilinda, yurda girisi yasakli olan 150'liklere af çikar, ancak Sükrü Bey'e pasaport verilmedigi için yine vatanina dönemez. Aftan iki yil sonra Beyrut Konsoloslugu'ndan tek girislik bir pasaport temin eder ve 1940 yilinda vatanina döner. Istihbarat Sükrü Bey'i ülke içinde de takibe alir,attigi her adim izlenir, rapor edilir. Cumhurbaskani Ismet Inönü'ye mektup yazar, siyasetle ilgisi olmadigini belirtir, emeklilik ve diger maddi haklarinin iade edilmesini ister. Kendi ifadesiyle "tek suçunun 40 yil boyunca ekmegini yedigi kapiya sadakat göstermek oldugunu" belirtir. Yazdigi acikli ve yalvaris dolu mektup ve diger basvurularindan bir sonuç alamaz, hiçbir hakki iade edilmez. Istanbul'da esi vefat edince basögretmen olan oglu Hami'nin yanina, Kusadasi'nin Burgaz köyüne gider. 1942 yilinda Sükrü Bey için son gizli resmi yazi yazilir: "Kayserili Sükrü Bey Kusadasi'nda vefat etmistir..."Burgaz'da defnedilir. Sükrü Bey'in Kayseri ve Istanbul'da iki aile soyu devam eder. Kayseri'deki oglu "Sahin" soyadini alir, Yesilhisar nüfus kütügüne kaydolur, yasamini Kayseri-Gesi, Incesu ve Yesilhisar'da sürdürür. Istanbul'daki ailesi ise Çengelköy nüfusuna kayitlidir ve "Yalkut" soyadini alir. Buradaki ailenin bir kismi Istanbul'da, bir kismi Kusadasi'nda yasar.
Osmanli Imparatorlugu'nun son padisahi Vahdettin'in hizmetine giren ve 40 yil boyunca yaninda bulunan, sadakatiyle onun güvenini kazanan Kayserili Sükrü Bey, Padisahin 1922 yılında İstanbul'dan sürgüne gitmesi sirasinda beraberinde götürdügü bir kaç kisiden biridir. Vahdettin'in 1926'da San Remo'da vefatina kadar özel hizmetini sürdüren Kayserili Sükrü Bey, 1924 yılında "150'likler" listesine dahil edilince vatanına dönemez. Değişik ülkelerde dolasir durur. Çogunlukla Sam'da Vahdettin'in mezarinin bulundugu Sultan Selim Tekkesi'nde kalir. San Remo'da Vahdettin'in vefatindan sonra ve Sam'da bulundugu yillarda Sükrü Bey'den yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi makamlari tarafindan, hanedan üyeleri ile Vahdettin'e yakin diger kisiler hakkinda bilgi istenir, ayni zamanda takibe alinir. Cenova'da iken konsolosluk onayiyla esine vekâlet verdigi halde Kayseri-Keslik Köyü'ndeki mali mülkü Incesu Kaymakamligi tarafindan yok pahasina satilir. 1938 yilinda, yurda girisi yasakli olan 150'liklere af çikar, ancak Sükrü Bey'e pasaport verilmedigi için yine vatanina dönemez. Aftan iki yil sonra Beyrut Konsoloslugu'ndan tek girislik bir pasaport temin eder ve 1940 yilinda vatanina döner. Istihbarat Sükrü Bey'i ülke içinde de takibe alir,attigi her adim izlenir, rapor edilir. Cumhurbaskani Ismet Inönü'ye mektup yazar, siyasetle ilgisi olmadigini belirtir, emeklilik ve diger maddi haklarinin iade edilmesini ister. Kendi ifadesiyle "tek suçunun 40 yil boyunca ekmegini yedigi kapiya sadakat göstermek oldugunu" belirtir. Yazdigi acikli ve yalvaris dolu mektup ve diger basvurularindan bir sonuç alamaz, hiçbir hakki iade edilmez. Istanbul'da esi vefat edince basögretmen olan oglu Hami'nin yanina, Kusadasi'nin Burgaz köyüne gider. 1942 yilinda Sükrü Bey için son gizli resmi yazi yazilir: "Kayserili Sükrü Bey Kusadasi'nda vefat etmistir..."Burgaz'da defnedilir. Sükrü Bey'in Kayseri ve Istanbul'da iki aile soyu devam eder. Kayseri'deki oglu "Sahin" soyadini alir, Yesilhisar nüfus kütügüne kaydolur, yasamini Kayseri-Gesi, Incesu ve Yesilhisar'da sürdürür. Istanbul'daki ailesi ise Çengelköy nüfusuna kayitlidir ve "Yalkut" soyadini alir. Buradaki ailenin bir kismi Istanbul'da, bir kismi Kusadasi'nda yasar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat