#smrgSAHAF Şu Romantik Müzikçiler -

Stok Kodu:
1199158518
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
225 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199158518
544672
Şu Romantik Müzikçiler -
Şu Romantik Müzikçiler - #smrgSAHAF
0.00
1930 yılında İzmirde doğan Kamil Şekerkaran yıllarca İstanbul Şehir Orkestrasında 1. flütistlik görevini üstlendi. Orkestradaki görevinin yanı sıra İstanbul İl Radyosunda yöneticilik ve açıklamalı müzik programları yaptı. Çeşitli üniversitelerde ve konservatuvarlarda flüt öğretmenliği de yapan Şekerkaran birçok gazetede düzenli müzik yazıları yazmıştır.

Şu Romantik Müzikçiler isimli bu kitapta 50 yıllık müzik hayatında biriktirdiği kah neşeli kah hüzünlü anılarını bulacaksınız. Müzikçi olsun olmasın herkesin zevkle okuyacağı bir kitap.

Solonun başlamasına 1 2 saniye kalmıştı. C. Reşit Rey bakışıyla solo girişimi belirledi. İşte tam o anda birdenbire kolumdaki saat çalmaya başladı. Salonun sessizliği içinde saatin çalışı bir kilise çanı gibi duyuluyordu. Şaşkınlığım sanırım dörtte bir saniye kadar sürdü. Bir sansar çevikliğiyle saatin susturucusuna bir darbe indirdim ve soloya başladım ama ter içinde kalmıştım. Uvertür sonunda C. Reşit Rey Celal'le beni ayağa kaldırdığında dinleyicilerden alışılmışın dışında bir alkış aldık. Bu alkışlar saate mi bizlere miydi Doğrusu bilemiyorum.

1930 yılında İzmirde doğan Kamil Şekerkaran yıllarca İstanbul Şehir Orkestrasında 1. flütistlik görevini üstlendi. Orkestradaki görevinin yanı sıra İstanbul İl Radyosunda yöneticilik ve açıklamalı müzik programları yaptı. Çeşitli üniversitelerde ve konservatuvarlarda flüt öğretmenliği de yapan Şekerkaran birçok gazetede düzenli müzik yazıları yazmıştır.

Şu Romantik Müzikçiler isimli bu kitapta 50 yıllık müzik hayatında biriktirdiği kah neşeli kah hüzünlü anılarını bulacaksınız. Müzikçi olsun olmasın herkesin zevkle okuyacağı bir kitap.

Solonun başlamasına 1 2 saniye kalmıştı. C. Reşit Rey bakışıyla solo girişimi belirledi. İşte tam o anda birdenbire kolumdaki saat çalmaya başladı. Salonun sessizliği içinde saatin çalışı bir kilise çanı gibi duyuluyordu. Şaşkınlığım sanırım dörtte bir saniye kadar sürdü. Bir sansar çevikliğiyle saatin susturucusuna bir darbe indirdim ve soloya başladım ama ter içinde kalmıştım. Uvertür sonunda C. Reşit Rey Celal'le beni ayağa kaldırdığında dinleyicilerden alışılmışın dışında bir alkış aldık. Bu alkışlar saate mi bizlere miydi Doğrusu bilemiyorum.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat