#smrgSAHAF Sosyal Denge 1: Devlet Yapısının Tarihi Seyri - 1990

Basıldığı Matbaa:
Damla Ofset
Dizi Adı:
Bilimsel Araştırma Dizisi: 8
Stok Kodu:
1199064006
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
279 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1990
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199064006
449943
Sosyal Denge 1: Devlet Yapısının Tarihi Seyri -        1990
Sosyal Denge 1: Devlet Yapısının Tarihi Seyri - 1990 #smrgSAHAF
0.00
Ülkemizde ortalama on yılda bir yapılan ihtilâl veya darbelerden sonra ya yeni bir anayasa hazırlanmakta, ya da mevcut anayasalar büyük ölçüde değiştirilmektedir. Bu yapılırken, siyasî buhranın kaynağının anayasa olduğu öne sürülerek, fatura eski anayasaya çıkarılmakta ve hazırlanan yeni metne kurtarıcı gözüyle bakılmaktadır. Anayasa tartışmalarının en önemli nedeni, yapılan anayasaların, toplumun değişik kesimlerinin üzerinde ittifak ettikleri konsensüs-oydaşma metni olmamasıdır. Böyle olunca kitleler tarafından benimsenmediğinden, rejimleşme şansını elde edememektedir. Bir anayasa, günümüzün ve geleceğin en güzel metni de olsa, toplumu meydana getiren sosyal kurumları, şartları ile belirlemiyor, toplumda yaşayan insanlar tarafından anlaşılarak benimsenmiyor ve sahip çıkılmıyorsa, sadece yazılıp yürürlüğe konulmakla toplumsal dengeyi sağlayamayacaktır.

Anayasaları ya güç belirler ya da hak. Gücün belirlediği veya hazırlattığı anayasalarda iktidara gelen güç, kendi anlayışına göre hazırlattığı anayasa ve yasaları adeta dikte ettirerek hukuk devletini bu anlayışla tesis etmektedir. Yürürlükte bulunan anayasaların büyük çoğunluğunun böyle yapılmış olduğu söylenebilir. Hakkın belirlediği anayasalar ise toplumu meydana getiren farklı gruplar arasındaki anlaşmalara göre hazırlanmaktadır. Mezopotamya'da, sitelerin saldırılara karşı kendi iradeleriyle birleşerek devleti oluşturması; Hz. Muhammed'in Medine site devletini kurarken Arap kabilelerini uzlaştırması; Bismark'ın Almanya'yı birleştirirken gümrük birliği anlaşmasına dayanması; Türkiye devletinin kuruluşunu hazırlayan 1921 Anayasası ve Avrupa Topluluğu'nun -gücü hakka üstün tutan düzenlemeleri ve ulusların egemenliklerini devretmeleri hariç- statüsü bu anlayışın ürünleri olarak değerlendirilebilir. (Arka kapaktan)

Ülkemizde ortalama on yılda bir yapılan ihtilâl veya darbelerden sonra ya yeni bir anayasa hazırlanmakta, ya da mevcut anayasalar büyük ölçüde değiştirilmektedir. Bu yapılırken, siyasî buhranın kaynağının anayasa olduğu öne sürülerek, fatura eski anayasaya çıkarılmakta ve hazırlanan yeni metne kurtarıcı gözüyle bakılmaktadır. Anayasa tartışmalarının en önemli nedeni, yapılan anayasaların, toplumun değişik kesimlerinin üzerinde ittifak ettikleri konsensüs-oydaşma metni olmamasıdır. Böyle olunca kitleler tarafından benimsenmediğinden, rejimleşme şansını elde edememektedir. Bir anayasa, günümüzün ve geleceğin en güzel metni de olsa, toplumu meydana getiren sosyal kurumları, şartları ile belirlemiyor, toplumda yaşayan insanlar tarafından anlaşılarak benimsenmiyor ve sahip çıkılmıyorsa, sadece yazılıp yürürlüğe konulmakla toplumsal dengeyi sağlayamayacaktır.

Anayasaları ya güç belirler ya da hak. Gücün belirlediği veya hazırlattığı anayasalarda iktidara gelen güç, kendi anlayışına göre hazırlattığı anayasa ve yasaları adeta dikte ettirerek hukuk devletini bu anlayışla tesis etmektedir. Yürürlükte bulunan anayasaların büyük çoğunluğunun böyle yapılmış olduğu söylenebilir. Hakkın belirlediği anayasalar ise toplumu meydana getiren farklı gruplar arasındaki anlaşmalara göre hazırlanmaktadır. Mezopotamya'da, sitelerin saldırılara karşı kendi iradeleriyle birleşerek devleti oluşturması; Hz. Muhammed'in Medine site devletini kurarken Arap kabilelerini uzlaştırması; Bismark'ın Almanya'yı birleştirirken gümrük birliği anlaşmasına dayanması; Türkiye devletinin kuruluşunu hazırlayan 1921 Anayasası ve Avrupa Topluluğu'nun -gücü hakka üstün tutan düzenlemeleri ve ulusların egemenliklerini devretmeleri hariç- statüsü bu anlayışın ürünleri olarak değerlendirilebilir. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat