#smrgSAHAF Sömürgeci Dincilik -

Stok Kodu:
1199182656
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
222 s.
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199182656
568722
Sömürgeci Dincilik -
Sömürgeci Dincilik - #smrgSAHAF
0.00
Din, İki ucu keskin bıçak gibidir. Kötüye kullanmak din üzerinden gerçekleştiği zaman, toplumsal ve ulusal felaketler kapıya dayanmış olur. Türk insanı İslamiyeti, İslamiyet öncesi hümanist, barışçı ve evrensel ilkelere göre yorumlamış; Hacı Bektaş-ı Veliler, Mevlana'lar, Yunus Emreler gibi, dini insan olma sanatı olarak yoran değerler yetiştirmiştir. Siyasetten, grupu ve cemaat çıkarlarından, ticaret ve tarikat hiyerarşisinden arınmış bireysel ve barışçı dindarlık anlayışı, yine Türk insanının bu tarihsel kesitte inşa ettiği din felsefesinin ürünüdür.

Bir din ne kadar evrensel olursa olsun, bir toplumun kendi milli dokusuna göre yerel düzeyde yorumlanmadığı sürece o toplum dış müdahaleve hatta sömürgeci güçlerin saldırısına karşı dayanıksız bir yola girmiş olur. Son yıllarda ülkemiz ve toplumumuz, 13. Yüzyıldan bu yana sırtımızda hamal gibi taşıdığımız Arap din anlayışı hegemonyasının kıskacı altında yaşamaktadır. Osmanlı Devleti, İslam dinini kullanarak Arap-Fars din yorumunu Anadolu insanın tepesinde Demoklesin Kılıcı gibi sallandırarak dini siyasallaştırmış; bir zulüm ve baskı aracı haline getirmiştir.

Ulu Önder Atatürk, Osmanlı enkazından Türk ulusunu bağımsız bir millet olarak tarih sahnesine çıkarıp adeta yeniden yaratmıştır.

Din, İki ucu keskin bıçak gibidir. Kötüye kullanmak din üzerinden gerçekleştiği zaman, toplumsal ve ulusal felaketler kapıya dayanmış olur. Türk insanı İslamiyeti, İslamiyet öncesi hümanist, barışçı ve evrensel ilkelere göre yorumlamış; Hacı Bektaş-ı Veliler, Mevlana'lar, Yunus Emreler gibi, dini insan olma sanatı olarak yoran değerler yetiştirmiştir. Siyasetten, grupu ve cemaat çıkarlarından, ticaret ve tarikat hiyerarşisinden arınmış bireysel ve barışçı dindarlık anlayışı, yine Türk insanının bu tarihsel kesitte inşa ettiği din felsefesinin ürünüdür.

Bir din ne kadar evrensel olursa olsun, bir toplumun kendi milli dokusuna göre yerel düzeyde yorumlanmadığı sürece o toplum dış müdahaleve hatta sömürgeci güçlerin saldırısına karşı dayanıksız bir yola girmiş olur. Son yıllarda ülkemiz ve toplumumuz, 13. Yüzyıldan bu yana sırtımızda hamal gibi taşıdığımız Arap din anlayışı hegemonyasının kıskacı altında yaşamaktadır. Osmanlı Devleti, İslam dinini kullanarak Arap-Fars din yorumunu Anadolu insanın tepesinde Demoklesin Kılıcı gibi sallandırarak dini siyasallaştırmış; bir zulüm ve baskı aracı haline getirmiştir.

Ulu Önder Atatürk, Osmanlı enkazından Türk ulusunu bağımsız bir millet olarak tarih sahnesine çıkarıp adeta yeniden yaratmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat