#smrgKİTABEVİ Sol Komünizm: Bir Çocukluk Hastalığı -

Stok Kodu:
1199162584
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
132 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010
Çeviren:
Ferit Burak Aydar
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199162584
548738
Sol Komünizm: Bir Çocukluk Hastalığı -
Sol Komünizm: Bir Çocukluk Hastalığı - #smrgKİTABEVİ
0.00
“Biz Kurucu Meclis'in olduğu bir burjuva cumhuriyetinin, Kurucu Meclis'in olmadığı bir burjuva cumhuriyetinden daha iyi olacağını, ama bir ‘işçi-köylü' cumhuriyetinin, yani Sovyet cumhuriyetinin her türlü burjuva-demokratik, parlamenter cumhuriyetten daha iyi olacağını söyledik (ve partimizin Nisan 1917 Konferansı'nın ardından parti adına resmen beyan ettik).”

“Marksist teorinin gösterdiği -ve Avrupa'daki bütün devrimlerin ve devrimci hareketlerin deneyimiyle tamamen doğrulandığı- üzere, kapitalizmde her zaman ezilen ve hayat koşullarında sık sık hızla ve önemli ölçüde kötüleşme, hatta yıkım görülen bir toplumsal katman olarak küçük mülk sahibi, namı diğer küçük üretici, devrimci aşırılıklara kolay çekilir, ama sabırlı, sebatkâr, örgütlü ve disiplinli bir mücadeleye gelemez.”

“Sınıfları ortadan kaldırmak, yalnızca büyük toprak sahiplerini ve kapitalistleri kovmak değildir (biz bunu nispeten kolay hallettik); sınıfları ortadan kaldırmak, küçük meta üreticilerini de ortadan kaldırmaktır ve onları kovmak ya da ezmek söz konusu olamaz; onlarla birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız. Onları dönüştürebiliriz, yeniden eğitebiliriz (ve öyle de yapmalıyız), ama bunu ancak çok uzun, yavaş ve dikkatli bir örgütlenme çalışmasıyla başarabiliriz.”

“Genel olarak tarih, özel olarak da devrimler tarihi, en ileri sınıfların en bilinçli öncülerinin, en iyi partilerin bile düşündüklerinden daha zengin içerikli, daha çeşitli, daha çokbiçimli, daha canlı ve daha yaratıcıdır. Bu gayet anlaşılır bir şeydir, çünkü en iyi öncüler bile on binlerce insanın bilincini, iradesini, tutkusunu ve muhayyilesini ifade ederler, oysa devrimler bütün insani yeteneklerin ortaya serildiği büyük, coşkulu diriliş anlarında, en çetin sınıf mücadelesiyle bilenen on milyonlarca insanın sınıf bilincinin, iradesinin, tutkusunun ve muhayyilesinin eseri olarak gerçekleşir.”

“Koşulların doğrudan açık, gerçekten kitlesel ve gerçekten devrimci bir mücadele için henüz uygun olmadığı bir dönemde devrimci olmak, devrimin çıkarlarını (propagandayla, ajitasyonla ve örgütlülükle) devrimci dalganın dipte seyrettiği koşullarda devrimci olmayan kurumlarda ve çoğu zaman düpedüz gerici olan kurumlarda, devrimci mücadele yöntemlerinin gereğini henüz anlayamamış kitleler arasında savunmak çok daha zor, ama çok daha değerlidir.”

“Biz Kurucu Meclis'in olduğu bir burjuva cumhuriyetinin, Kurucu Meclis'in olmadığı bir burjuva cumhuriyetinden daha iyi olacağını, ama bir ‘işçi-köylü' cumhuriyetinin, yani Sovyet cumhuriyetinin her türlü burjuva-demokratik, parlamenter cumhuriyetten daha iyi olacağını söyledik (ve partimizin Nisan 1917 Konferansı'nın ardından parti adına resmen beyan ettik).”

“Marksist teorinin gösterdiği -ve Avrupa'daki bütün devrimlerin ve devrimci hareketlerin deneyimiyle tamamen doğrulandığı- üzere, kapitalizmde her zaman ezilen ve hayat koşullarında sık sık hızla ve önemli ölçüde kötüleşme, hatta yıkım görülen bir toplumsal katman olarak küçük mülk sahibi, namı diğer küçük üretici, devrimci aşırılıklara kolay çekilir, ama sabırlı, sebatkâr, örgütlü ve disiplinli bir mücadeleye gelemez.”

“Sınıfları ortadan kaldırmak, yalnızca büyük toprak sahiplerini ve kapitalistleri kovmak değildir (biz bunu nispeten kolay hallettik); sınıfları ortadan kaldırmak, küçük meta üreticilerini de ortadan kaldırmaktır ve onları kovmak ya da ezmek söz konusu olamaz; onlarla birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız. Onları dönüştürebiliriz, yeniden eğitebiliriz (ve öyle de yapmalıyız), ama bunu ancak çok uzun, yavaş ve dikkatli bir örgütlenme çalışmasıyla başarabiliriz.”

“Genel olarak tarih, özel olarak da devrimler tarihi, en ileri sınıfların en bilinçli öncülerinin, en iyi partilerin bile düşündüklerinden daha zengin içerikli, daha çeşitli, daha çokbiçimli, daha canlı ve daha yaratıcıdır. Bu gayet anlaşılır bir şeydir, çünkü en iyi öncüler bile on binlerce insanın bilincini, iradesini, tutkusunu ve muhayyilesini ifade ederler, oysa devrimler bütün insani yeteneklerin ortaya serildiği büyük, coşkulu diriliş anlarında, en çetin sınıf mücadelesiyle bilenen on milyonlarca insanın sınıf bilincinin, iradesinin, tutkusunun ve muhayyilesinin eseri olarak gerçekleşir.”

“Koşulların doğrudan açık, gerçekten kitlesel ve gerçekten devrimci bir mücadele için henüz uygun olmadığı bir dönemde devrimci olmak, devrimin çıkarlarını (propagandayla, ajitasyonla ve örgütlülükle) devrimci dalganın dipte seyrettiği koşullarda devrimci olmayan kurumlarda ve çoğu zaman düpedüz gerici olan kurumlarda, devrimci mücadele yöntemlerinin gereğini henüz anlayamamış kitleler arasında savunmak çok daha zor, ama çok daha değerlidir.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat