#smrgSAHAF Sınırlar ve Hayaletler: Görsel Kültürde Göç Hareketleri -

Stok Kodu:
1199042946
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
272 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Çeviren:
Bülent Doğan
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
1199042946
428967
Sınırlar ve Hayaletler: Görsel Kültürde Göç Hareketleri -
Sınırlar ve Hayaletler: Görsel Kültürde Göç Hareketleri - #smrgSAHAF
0.00
Göç hareketlerini başlatan nedir? Bu hareketlerin karmaşık doğasını nasıl anlayabiliriz? Göçmenlerin içinde hareket ettikleri yollar boyunca sosyal dünyaya katılışlarını ve yeniden biçimlendirmelerini nasıl görünür hale getirebiliriz? Nermin Saybaşılı, Jacques Derrida'nın "hayalet" ve "musallatbilim" kavramlarını araştırmasının merkezine alarak ve bir dizi başka güncel kuramdan da yararlanarak, göç hareketlerini ve göçmenleri konu alan sanat çalışmalarını ve belgesel, film, fotoğraf gibi görsel kültür nesnelerini inceliyor. Sınırlar ve Hayaletler, incelenen beş farklı musallat olma vakasıyla, göçün aslında kendi başına bir sorun olmadığını, bir "sorun" olarak üretildiğini; problemin sınır inşası ve sınır sendromlarına, yerinden edilmeye ve dışlanmaya, farklılıklara yönelik tahammülsüzlüğe, küresel üretim ve ekonominin gerçeklerine nasıl sıkı sıkıya bağlı olduğunu gösteriyor. Evet, sınırlar var. Ama sürekli musallat olarak sınırları ihlal eden hayaletler de var. Kimbilir belki de yakın geleceğin asıl aktörleri onlar: hayalet göçmenler.
Göç hareketlerini başlatan nedir? Bu hareketlerin karmaşık doğasını nasıl anlayabiliriz? Göçmenlerin içinde hareket ettikleri yollar boyunca sosyal dünyaya katılışlarını ve yeniden biçimlendirmelerini nasıl görünür hale getirebiliriz? Nermin Saybaşılı, Jacques Derrida'nın "hayalet" ve "musallatbilim" kavramlarını araştırmasının merkezine alarak ve bir dizi başka güncel kuramdan da yararlanarak, göç hareketlerini ve göçmenleri konu alan sanat çalışmalarını ve belgesel, film, fotoğraf gibi görsel kültür nesnelerini inceliyor. Sınırlar ve Hayaletler, incelenen beş farklı musallat olma vakasıyla, göçün aslında kendi başına bir sorun olmadığını, bir "sorun" olarak üretildiğini; problemin sınır inşası ve sınır sendromlarına, yerinden edilmeye ve dışlanmaya, farklılıklara yönelik tahammülsüzlüğe, küresel üretim ve ekonominin gerçeklerine nasıl sıkı sıkıya bağlı olduğunu gösteriyor. Evet, sınırlar var. Ama sürekli musallat olarak sınırları ihlal eden hayaletler de var. Kimbilir belki de yakın geleceğin asıl aktörleri onlar: hayalet göçmenler.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat