#smrgSAHAF Şiir Konuşması -

Stok Kodu:
1199002961
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
372 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199002961
389125
Şiir Konuşması -
Şiir Konuşması - #smrgSAHAF
0.00
Şiir Konuşması, Oktay Rifat'in 1940'lardan 1980'lere uzanan, yaklaşık kırk yıllık düşünsel güzergâhını ortaya koyan yazılarını bir araya getiriyor...

“Azgelişmiş toplumların başlıca özelliklerinden biri de gelişmiş toplumlardan kültür dışalımı yapmalarıdır. Azgelişmişliği işleyen bütün toplumbilimciler bu özelliğin üstünde duruyorlar. Gözlem doğrudur ama eksiktir. Azgelişmiş toplumun sanata, bilime, tekniğe, felsefeye gereksinimi vardır, ama bu gereksinmeye ve bütün çabalara karşın kültür dışalımı gerçekleştirilemiyor. Sanatı ele alalım. Şinasi'den hatta daha öncesinden bu yana Batı sanatına özendik, öykündük, Batı sanatını doyurucu anlamda getirebildik mi? Sözgelimi 19. yüzyılın ikinci yarısında Batı'yı çılgınca saran simgeci akımdan Haşim'in mercan dallarıyla birkaç leyleğinden, Piyale önsözünden başka ne geçti elimize? Batı sanatının, Memet Fuat'ın deyimiyle ‘bir çatışmanın yani bir çöküşün ama aynı zamanda bir oluşun içinde bulunduğunu' anlamak istemeyenler galiba bu kültüre yanaşamadıkları için karşı çıkıyorlar. Gerici sanat adamının deneylerinden ders almasını bilen ilerici, öğrendiklerini kendi sanatına yararlı kılmayı da beceriyor. Başka bir memlekette bir bunalım felsefesi olan varoluşçuluk, Fransa'da Sartre'ın elinde kılık değiştirerek insancıl bir öğretiye dönüşüyor. Bir Fransız düşünürü Alain, boşalan sanat yelkenini yeniden şişirmek için başka toplumların sanatına öykünmelerini öğütlüyor Fransız sanatçılarına.”

Şiir Konuşması, Oktay Rifat'in 1940'lardan 1980'lere uzanan, yaklaşık kırk yıllık düşünsel güzergâhını ortaya koyan yazılarını bir araya getiriyor...

“Azgelişmiş toplumların başlıca özelliklerinden biri de gelişmiş toplumlardan kültür dışalımı yapmalarıdır. Azgelişmişliği işleyen bütün toplumbilimciler bu özelliğin üstünde duruyorlar. Gözlem doğrudur ama eksiktir. Azgelişmiş toplumun sanata, bilime, tekniğe, felsefeye gereksinimi vardır, ama bu gereksinmeye ve bütün çabalara karşın kültür dışalımı gerçekleştirilemiyor. Sanatı ele alalım. Şinasi'den hatta daha öncesinden bu yana Batı sanatına özendik, öykündük, Batı sanatını doyurucu anlamda getirebildik mi? Sözgelimi 19. yüzyılın ikinci yarısında Batı'yı çılgınca saran simgeci akımdan Haşim'in mercan dallarıyla birkaç leyleğinden, Piyale önsözünden başka ne geçti elimize? Batı sanatının, Memet Fuat'ın deyimiyle ‘bir çatışmanın yani bir çöküşün ama aynı zamanda bir oluşun içinde bulunduğunu' anlamak istemeyenler galiba bu kültüre yanaşamadıkları için karşı çıkıyorlar. Gerici sanat adamının deneylerinden ders almasını bilen ilerici, öğrendiklerini kendi sanatına yararlı kılmayı da beceriyor. Başka bir memlekette bir bunalım felsefesi olan varoluşçuluk, Fransa'da Sartre'ın elinde kılık değiştirerek insancıl bir öğretiye dönüşüyor. Bir Fransız düşünürü Alain, boşalan sanat yelkenini yeniden şişirmek için başka toplumların sanatına öykünmelerini öğütlüyor Fransız sanatçılarına.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat