#smrgKİTABEVİ Seni Dinleyen Biri -

Stok Kodu:
1199103133
Boyut:
16x22
Sayfa Sayısı:
466 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2007
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199103133
488922
Seni Dinleyen Biri -
Seni Dinleyen Biri - #smrgKİTABEVİ
0.00
Rutubetli hava yürüyüşümü ağırlaştırıyor, ayaklarımın denetimini yitiriyorum. İki ayağım sanki iki palet; yürürken elimde olmadan dışa doğru açılıyor. Yazın dağlara yürürdüm eskiden ya da yüzerdim; üç yaz oldu denize girmiyorum. Hiçbir zaman hanım hanımcık adımlar atabilen biri olmadım, uçar gibi, kaçar gibi bir tepeye tırmanıyor, bir maniayı aşıyor gibi yürürdüm. Bir müzik sesi ulaştığında kulaklarıma, mesela Reşid Behbudov'dan Azeri bir parça duyduğumda, derinlerime kök salmış biri, yeşil dağlardan koparılmış bir büyükanneannesi olan Çerkez kızı, dans adımları atarak havalara sıçramak isterdi. Yürürken bastığım yere dikkat etmediğimi söylerdi Halil; uzun yürüyüşlerimizde iki üç kez düşmekten kurtarmıştı beni. Orada bir çukur, şurada sürpriz bir basamak, daha ileride hesaba katılmayan bir boşluk ve ben yeryüzüne değil gökyüzüne bakarak yürümek istiyorum. "Salınarak yürümeyin öyle", derdi Zehra eskiden, Betül'le ikimize ki özellikle benim salınarak yürüdüğüm hiç söylenemezdi. "Yürürken melekleri hatırlamalı, melekleri hatırlatmalıyız." "Sen melek değilsin, ben de değilim; hem meleklerin nasıl yürüdüğünü de bilmiyoruz." "Ne bileyim, işte, sokakta yürürken kadınlığı öne çıkmayan bir kadın, bir hanımefendi gibi yürümelisin." (Tanıtım Yazısından)
Rutubetli hava yürüyüşümü ağırlaştırıyor, ayaklarımın denetimini yitiriyorum. İki ayağım sanki iki palet; yürürken elimde olmadan dışa doğru açılıyor. Yazın dağlara yürürdüm eskiden ya da yüzerdim; üç yaz oldu denize girmiyorum. Hiçbir zaman hanım hanımcık adımlar atabilen biri olmadım, uçar gibi, kaçar gibi bir tepeye tırmanıyor, bir maniayı aşıyor gibi yürürdüm. Bir müzik sesi ulaştığında kulaklarıma, mesela Reşid Behbudov'dan Azeri bir parça duyduğumda, derinlerime kök salmış biri, yeşil dağlardan koparılmış bir büyükanneannesi olan Çerkez kızı, dans adımları atarak havalara sıçramak isterdi. Yürürken bastığım yere dikkat etmediğimi söylerdi Halil; uzun yürüyüşlerimizde iki üç kez düşmekten kurtarmıştı beni. Orada bir çukur, şurada sürpriz bir basamak, daha ileride hesaba katılmayan bir boşluk ve ben yeryüzüne değil gökyüzüne bakarak yürümek istiyorum. "Salınarak yürümeyin öyle", derdi Zehra eskiden, Betül'le ikimize ki özellikle benim salınarak yürüdüğüm hiç söylenemezdi. "Yürürken melekleri hatırlamalı, melekleri hatırlatmalıyız." "Sen melek değilsin, ben de değilim; hem meleklerin nasıl yürüdüğünü de bilmiyoruz." "Ne bileyim, işte, sokakta yürürken kadınlığı öne çıkmayan bir kadın, bir hanımefendi gibi yürümelisin." (Tanıtım Yazısından)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat