#smrgSAHAF Salon Köşelerinde - 1990

Kondisyon:
Çok İyi
Basıldığı Matbaa:
Cem Ofset
Dizi Adı:
Argos Kitaplığı
Hazırlayan:
Çevrimyazı ve sadeleştirme Nuri Akbayar
Stok Kodu:
1199063349
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
160 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1990
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199063349
449293
Salon Köşelerinde -        1990
Salon Köşelerinde - 1990 #smrgSAHAF
0.00
Beni hayatımın on beş sene evveline götüren, bence pek kıymetli gençlik hatıralarını ihtiva eden şu romanımın bugün basılmak üzere müsveddelerini tashih ederken amansız pençeleriyle şür ve aşk perimizin kanatlarını kıran gaddar sansürün bir zamanlar perişan ettiği, cümleleri, fıkraları hafızamın insanüstü gayretiyle hatırlamaya çabaladığım sırada neler duyduğumu, gözümün önünde neler gelip geçtiğini okuyucularıma anlatmak istersem elbette beni mazur görürler.

Memleketimizdeki edebi hareketleri takip eden, edebiyatımızdaki gelişmelerle uzaktan ve yakından bir parçacık olsun alâkadar olanlar Servet-i Fünun'un namuslu muhitinde toplanan, orada serpilip yetişen o küçük topluluğu, o hiçbir şey yetişemeyen devirde, memleketimizde bir edebiyat-ı cedide yetiştiren gençleri hiç şüphesiz, pek iyi tanırlar. Servet-i Fünun matbaası kirli ve iğrenç bir muhit içinde, saf ve temiz bir edebiyat kaynağı, söz hürriyeti, toplanma hürriyeti düşünülebilecek bir şey bile değilken, ta Babıali'nin yani o aşağılık baskı merkezinin göbeğinde yavaş yavaş vücuda gelmiş bir edebi toplanma yeriydi ki oraya dahil olabilmek için istidat ve irfanla beraber "namus" da lazımdı. Orada, Ahmed İhsan'ın küçük odasında, hürriyet aşkıyla edebiyat sevdası birleşmiş fikirler, vicdanlar, şiir ve sanatın ilerlemesine musallat edilmiş gaddar bir sansürle uğraşır, güreşir, pençeleşirdi...

Salon Köşelerinde işte o temiz ve saf muhit içinde, o yenilikçi mücadele içinde yetişmiştir. Ben bütün edebiyat aşkımı, nasıl o muhite borçluysam bu eserim de varlığını o muhitin teşvikine borçludur. (Sunuştan)

Beni hayatımın on beş sene evveline götüren, bence pek kıymetli gençlik hatıralarını ihtiva eden şu romanımın bugün basılmak üzere müsveddelerini tashih ederken amansız pençeleriyle şür ve aşk perimizin kanatlarını kıran gaddar sansürün bir zamanlar perişan ettiği, cümleleri, fıkraları hafızamın insanüstü gayretiyle hatırlamaya çabaladığım sırada neler duyduğumu, gözümün önünde neler gelip geçtiğini okuyucularıma anlatmak istersem elbette beni mazur görürler.

Memleketimizdeki edebi hareketleri takip eden, edebiyatımızdaki gelişmelerle uzaktan ve yakından bir parçacık olsun alâkadar olanlar Servet-i Fünun'un namuslu muhitinde toplanan, orada serpilip yetişen o küçük topluluğu, o hiçbir şey yetişemeyen devirde, memleketimizde bir edebiyat-ı cedide yetiştiren gençleri hiç şüphesiz, pek iyi tanırlar. Servet-i Fünun matbaası kirli ve iğrenç bir muhit içinde, saf ve temiz bir edebiyat kaynağı, söz hürriyeti, toplanma hürriyeti düşünülebilecek bir şey bile değilken, ta Babıali'nin yani o aşağılık baskı merkezinin göbeğinde yavaş yavaş vücuda gelmiş bir edebi toplanma yeriydi ki oraya dahil olabilmek için istidat ve irfanla beraber "namus" da lazımdı. Orada, Ahmed İhsan'ın küçük odasında, hürriyet aşkıyla edebiyat sevdası birleşmiş fikirler, vicdanlar, şiir ve sanatın ilerlemesine musallat edilmiş gaddar bir sansürle uğraşır, güreşir, pençeleşirdi...

Salon Köşelerinde işte o temiz ve saf muhit içinde, o yenilikçi mücadele içinde yetişmiştir. Ben bütün edebiyat aşkımı, nasıl o muhite borçluysam bu eserim de varlığını o muhitin teşvikine borçludur. (Sunuştan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat