Psikolojik testin her şeyden önce bir arabulucu görevi üstlendiğini dü-şünmeliyiz; klinisyenle hasta arasında test üçüncü bir alet olarak Winni-cott'un nesne ilişkilerine benzetme yapılabilir. Test, testör ile hasta arasında bir geçiş alanı (transitional area) işlevi görmektedir. Geçiş alanı anne ile bebek arasındaki annenin bir anlamda bebeğe kiraladığı bir yerdir. Bebek bu alan sayesinde annenin memesinin kendisine ait bir kısım olduğu ilüzyonunu yaşar. Bu ilüzyon olmadan bebek kendisine ait nesneleri yaratamaz ve annesinden ayrılamaz. Testör ile test alan kişi arasındaki bu ilişkide de Winnicottcu tarzda test testörün sunduğu bir alanda kişinin kendi hayal dünyasını, imgelemlerini elindeki malzemeden hareketle hayal kurma gücünü ortaya koyarak yapılandırmasıdır..
Elinizdeki kitap hem Rorschach kodlamalarının Türkiye normlarını içeren kodlamaları, hem psikopatolojiye eklenen psikosomatik işleyiş nedeniyle yeni doğan bir gereksinim nedeniyle ortaya çıktı. Tarihsel bakış ve kuramsal bilgiler tabii ki aynen muhafaza edildi. Kişiliği en ince detayına kadar irdelemeyi ve sonucunda ruhsal işleyişi anlamayı ve araştırma alanlarımızı geliştirmeyi sağlayan projektif testler ve özellikle Rorschach testi her zaman ilerleyici yapısıyla psikologların en güçlü çalışma nesnesi olarak kalmaya devam edecektir. - Tevfika Tunaboylu İkiz