#smrgSAHAF Rehber-i Hak -

Hazırlayan:
Seyfettin Ünlü
Stok Kodu:
1199023198
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
105 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1994
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
0,00
1199023198
409294
Rehber-i Hak -
Rehber-i Hak - #smrgSAHAF
0.00
Rehber-i Hak, bir tarikat adabı ve miyar kitabı

Rehber-i Hak'kın bir adab, miyar, hurda-i tarikat kitabı olduğunu söyleyebiliriz. Nakşibendiyyenin Halidiyye koluna müntesip olan Yanyavî hazretleri, Halidiyye penceresinden bakarak kamil şeyh, nakıs şeyh, zikr, gizli zikir, açık zikir, rabıta, Nakşibendiyye adının manası, ahirete intikal etmiş bir mürşidin tasarrufunun devam edip etmeyeceği, hatm-i hacegan-ı şerifin adab ve erkanı, zikrullahın zahirî ve batınî adabı, kadınların zikrullaha iştiraki gibi bugün de tartışılan fakat tartışan ve eleştiren tarafın şirk ve küfür isnatlarıyla muhataplarını belden aşağıya vurmaya çalıştığı mevzularda, düşüncelerini açık ve net olarak ifade etmiş.

Tarikat adabına dair ilginç anekdotların anlatıldığı eserde abdestin önemine, zikir esnasında abdestli olmak gerektiğine değinilmiş. Bu bapta Resulullah Efendimizin (sav) adının dahi, sufi çevrelerde, tazim ve hürmet nedeniyle abdestsiz alınmadığı ifade edilmiş. Bu durum bize, halk arasında, insanımızın, özellikle kızdığı, öfkelendiği şahsa söylediği ‘Abdestsiz adımı ağzına alma' lakırdısını hatırlattı. Konuyla ilgili kitapta yer alan anekdotu kısaltarak aktarmak istiyorum. p> Sultanın ibrikçisinin adı Muhammed olunca...

Sultan Gazneli Mahmud'un Muhammed adında bir ibrikçisi varmış. İbrikçinin babasının adı da Ayvaz imiş, o da sarayda sultanın hizmetindeymiş. Bir gün sultana ibrikçisi lazım olmuş ve babasına ‘Ayvaz'ın oğlu' nerede diye sormuş. Ayvaz, sultanın oğlunu bu şekilde aramasını hem yadırgamış, hem de tedirgin olup kaygıya düşmüş. Ve ‘Acaba oğlum Sultan'ın hatırını kıracak bir iş mi işledi de Sultanımız onu böyle arıyor' diye sormuş. Sultan da “abdestim olmadığı için onun mübarek adını ağzıma almaktan hürmeten kaçındım” diye cevap vermiş.

Baskısı kalmamış, mevcudu tükenmiş, sahafların dahi gözünden kaçmış bu eserin son dönem Osmanlı mutasavvıflarından bir şeyefendinin yegane tasavvufi eseri olması hasebiyle yeniden basılarak okuyucularla uluşması dileğimiz ve temennimizidr. Yolu açık olsun. - İsmail Demirel

Rehber-i Hak, bir tarikat adabı ve miyar kitabı

Rehber-i Hak'kın bir adab, miyar, hurda-i tarikat kitabı olduğunu söyleyebiliriz. Nakşibendiyyenin Halidiyye koluna müntesip olan Yanyavî hazretleri, Halidiyye penceresinden bakarak kamil şeyh, nakıs şeyh, zikr, gizli zikir, açık zikir, rabıta, Nakşibendiyye adının manası, ahirete intikal etmiş bir mürşidin tasarrufunun devam edip etmeyeceği, hatm-i hacegan-ı şerifin adab ve erkanı, zikrullahın zahirî ve batınî adabı, kadınların zikrullaha iştiraki gibi bugün de tartışılan fakat tartışan ve eleştiren tarafın şirk ve küfür isnatlarıyla muhataplarını belden aşağıya vurmaya çalıştığı mevzularda, düşüncelerini açık ve net olarak ifade etmiş.

Tarikat adabına dair ilginç anekdotların anlatıldığı eserde abdestin önemine, zikir esnasında abdestli olmak gerektiğine değinilmiş. Bu bapta Resulullah Efendimizin (sav) adının dahi, sufi çevrelerde, tazim ve hürmet nedeniyle abdestsiz alınmadığı ifade edilmiş. Bu durum bize, halk arasında, insanımızın, özellikle kızdığı, öfkelendiği şahsa söylediği ‘Abdestsiz adımı ağzına alma' lakırdısını hatırlattı. Konuyla ilgili kitapta yer alan anekdotu kısaltarak aktarmak istiyorum. p> Sultanın ibrikçisinin adı Muhammed olunca...

Sultan Gazneli Mahmud'un Muhammed adında bir ibrikçisi varmış. İbrikçinin babasının adı da Ayvaz imiş, o da sarayda sultanın hizmetindeymiş. Bir gün sultana ibrikçisi lazım olmuş ve babasına ‘Ayvaz'ın oğlu' nerede diye sormuş. Ayvaz, sultanın oğlunu bu şekilde aramasını hem yadırgamış, hem de tedirgin olup kaygıya düşmüş. Ve ‘Acaba oğlum Sultan'ın hatırını kıracak bir iş mi işledi de Sultanımız onu böyle arıyor' diye sormuş. Sultan da “abdestim olmadığı için onun mübarek adını ağzıma almaktan hürmeten kaçındım” diye cevap vermiş.

Baskısı kalmamış, mevcudu tükenmiş, sahafların dahi gözünden kaçmış bu eserin son dönem Osmanlı mutasavvıflarından bir şeyefendinin yegane tasavvufi eseri olması hasebiyle yeniden basılarak okuyucularla uluşması dileğimiz ve temennimizidr. Yolu açık olsun. - İsmail Demirel

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat